bugün

theatre of dreams semalarında efsaneler efsanesi gary neville'ın jübile maçı, old trafford'da oynanacak.

man utd ve juve... heyt be, adını yan yana duyduğumda hep kalp atışlarımı hızlandırmış iki müthiş kulüptür bir futbolsever olarak. inanın, man utd v real madrid olsa bu kadar ilgimi çekmezdi belki de ama bu iki takım yan yana gelince bir şeyler oluyor. gerçekten de futbol tarihinin en bir güzel rekabetlerinden biridir, hangi maçlarını sayayım ki size?

1996'da genç fişek del piero'nun old trafford'u ölüm sessizliğine sokan penaltısı ve man utd'nin fenerbahçe'den sonra avrupa'da üst üste aldığı 2. iç saha yenilgisi mi? grande alex'in ertesi sene takımını yine old trafford'da henüz 15. saniyede öne geçirip rekor kırması mı, aynı maçta ryan giggs'in sol çaprazdan mermi gibi soktuğu efsane galibiyet golü mü, ya da zizou'nun son saniyede frikikten attığı 2. şeref golü mü? rövanşında filippo inzaghi'nin 90. dakikada zebralara galibiyeti getiren altın kafa golü mü?

1998-1999 sezonu... uefa şampiyonlar ligi yarı finalinde old trafford'da iki takım müthiş bir maç izletmiş, juventus conte ile öne geçse de kudurmuş man utd 90. dakikada giggs'in tavana astığı füzeyle götü kurtarıp tarihi bir rövanşa hazırlık yapıyordu, o inanılmaz rövanş maçının tadı bugün bile pek çok futbolseverin damağındadır:

(bkz: 21 nisan 1999 juventus manchester united maçı)

hatta sonraları televizyonlarda dönen man utd-juventus temalı o unutulmaz pepsi reklamına kadar gitti bu nefis rekabet.

ardından 2002-2003 sezonu, old trafford'da ruud van nistelrooy'un ders diye okutulması gereken bir tek vuruşu, akabinde delle alpi'deki tarihi 0-3'lük man utd galibiyetinde ryan giggs'in o unutulmaz driblingi ve tarihe geçen performansı...

evet genelde öne çıkan adam galli şeker ryan giggs'ti...

manchester united ve juventus... evet hakikaten çok özlemişim be bunları, çok şükür bu sezonun şampiyonlar ligi finalinden 4 gün önce karşı karşıya geliyorlar yine, hem rekabeti yad edelim, hem de gary babaya bir saygımız olsun...

her ne kadar zebralar o eski günlerinden ışık yılı kadar uzakta olsa da adı yeter.

ayrıca becks ve nicky butt, ve birader phil neville da bu maçta man utd formasını giyeceklermiş, haydi bakalım...

bana kalsa iki takımın efsanelerini çıkarsak sahaya resmen futbola doyardık ama göreceğiz yarın neler olacak.

"class of 92"'ye saygı...
manchester united'ın evinde rooney ile 1-0 öne geçmesine rağmen, akabinde simone pepe ve '91 doğumlu manuel giandonato'nun golleriyle old trafford'dan efsane gary neville'ı 2-1'lik mağlubiyetle uğurladığı maç, pek tabi skor kimselerin umurunda değildi ama 20 yaşındaki giandonato'nun sol çaprazdan uzak direğe çarptırıp da attığı muhteşem serbest vuruş golüyle bu maçı torunlarına anlatacağı kesin. sergen'in 1994'te izlanda'ya çaktığı frikiğe benzer.

maçın başında neville'a eski fotoğrafların olduğu devasa bir plaket verildi.

david beckham her ne kadar iticinin allahı bir topçu olsa da bu adamı yeniden 7 numaralı formayla 2011 man utd forması içinde görmek değişik hisler yaşattı:
http://www.manutd.com/~/m...=240&rgn=0,12,768,583

rooney, scholes, giggs gibi adamlar haklı olaraktan yarım saatten sonra sahayı terkederken yerini gençlere bıraktı. sonunda da böyle bir hatıra fotoğrafıyla nostaljinin dibine vuruldu:
http://i.telegraph.co.uk/...01904/united_1904274c.jpg

maçın esas oğlanı gary ise klasik jübile maçlarındaki 15 dakika sahada görünüp alkışlarla çıkmak yerine tam 85 dakika taş gibi kora kor mücadele edip "aslında ben daha oynarım" dese de bitime 5 dakika kala çıktı ve deli gibi alkışlandı.

tabi bu vesiyleyle old trafford'a ayak basan efsaneler sadece kırmızı tarafta değildi, bir de alessandro del piero vardı eski old trafford kovboylarından.

velhasıl david beckham, gary neville, paul scholes ve nicky butt ile bilinen class of 92'yi yeniden bir arada görmek duygulandırdı. 1992'de fa youth cup'ı kazanarak yola koyulan bu tayfanın en sonunda böyle bir şekilde olayı bitireceğini onlar da bilmezdi. belki de bitmedi, daha giggs var, becks var, scholes var, bunların da jübileleri var...