bugün

sabaha karşı 03:30 da ntvspor'dan naklen yayınlanacaktır. amerika'da rakibi lost final bölümüdür.

imkanımız lost'a yetmediğinden en azından 'playoff u izliyim onu nası olsa sonra izlerim' moduna

girebilme lüksünü bize tanımıştır.
(bkz: messi varsa sorun yok)
(bkz: kobe bryant varsa sorun hiç yok)
zorlu bir o kadarda sürprize açık bir karşılaşma olacaktır.
benim görüşüm phoenix suns yönündedir. hatta tüm paramı bu takıma yatıracağım maç başlayınca.

edit: bir harfin bile önemi büyük artık malum herkes gammaz.
lakers - celtics final serisinin başlamasından önce lakers'ın yaptığı hazırlık maçlarından üçüncüsü. bir önceki gece, celtics, üçüncü hazırlık maçında da galip gelerek, finale hazırım mesajı vermiştir. bu gece lakers'ın bu mesaja cevap vermesi beklenmektedir.

not: celtics, konferans finalinde oynadığı üç maçta da 100 sayı barajının altında kalmış, buna karşın rakibini* de bu sayının altında tutmuştur. lakers ise bugüne kadar oynadığı iki konferans finali maçında 100 sayının üzerine çıkmış, buna karşın rakibi* de 100 sayı barajını aşmıştır. eğer bugünde aynı şey gerçekleşecek olursa ki öyle olacağını tahmin ediyorum, final iki zıt takımın karşılaşmasına sahne olacaktır.
Phoenix suns'un kazanacağına inandığım maç.
phoenix kazansa da seri biraz neşelense dediğim maç.
kobe yi durdurabilirsek (ki bu çok çok zor sayı atamasa asist kasıyor) seriye heyecan gelicektir.
amare'nin hayvani başladığı maç.

(bkz: hep inandık)
maç güzel başladı. çelişmeli geçecek gibi.
kobe ilk periyot 15 sayı 4 asist 3 ribaundla oynadı.ölü sayısının artmasından endişe ediyoruz.
ilk yarisi 54-47 phoenix suns ustunlugunde bitmistir. suns, potaya saldirilarinin sonucu olarak bynum ve odom'u faul problemine sokup sonunda dogru yolu bulmustur. savunmada da biraz daha sert oynayarak lakers'in hizini baya durdurmus gibi gorunuyor ilk yari itibariyle. lakers, suns'in pota saldirilarina cozum bulamazsa ikinci yari cekecegi var suns'tan.
suns'ın 118-109 kazanarak seride durumu 2-1'e getirdiği maçtır. amare hayvanının attığı 42 sayı ve aldığı 11 ribaund ile dabıl dabıl yapması, maçın kazanılmasında en fazla pay sahibi olan etkendir. bununla birlikte, lopez 20, richardson 19, nash 17 sayı atarak amare'ye destek olmuşlardır. lakers'ta ise ilk çeyrekte 15 sayı atan kobe'nin, geri kalan 3 çeyrekte sadece 21 sayı kaydetmesi ve lakers savunmasının kötü oyunu sonucu maç kaybedilmiştir.
ayrıca serinin üçüncü maçında da iki takımda 100 sayı barajını aşmıştır. bu da göstermektedir ki, seri, savunma yaparak değil hücum ederek kazanamaya çalışan iki takımın mücadelesi şeklinde geçmektedir.
maç ile ilgili ayrıntılı bilgi için;

(bkz: http://www.nba.com/games/...o.html?ls=gt2hp0040900313)
çok şükür 5. maçı izleme garantisine ulaştığımız hatta amare'nin hırsını görünce 6 belkide 7 maç keyifleneceğimizin sinyalini aldığımız maç olmuştur.

aslına bakarsanız basketbol tayfamın ortak görüşü kudurmuş lakers'ın durdurulamayacağıydı ama lakers'ın durmasından çok amare'nin arzulanamayacağı daha baskın karamsarlığımızdı ve bu negatifliklerin sayesinde çoğu arkadaşım gibi bende maçı izlememe kararı almıştık. az uyuma periyodumuzu finallere saklayacaktık ama diğer arkadaşlarımda benim gibi şu ilk çeyreğe bir bakalım da sonra pişman olmayalım tercihini yapmış.

çeyrek başlar başlamaz suns'un ve amare'nin arzusun gördük ama kobe'nin 1. ve 2. maç kolajını, gasol'un kabiliyetini, fisher'ın sıcaklığını, brown'un savunma katkısı gördük. ardından frye'nin verimsizliliğinin devamına üzülürken bynum'un ve onun yerine giren odom'un tutukluluklarına artest'in los angelas'ta kalışı eklenince seride umutlanışımız oldu ama 2 inanılmaz galibiyetle suns'a gelen lakers'ın kırılma anları verimliliğini de ekleyip 3-0 sandık. maçın ilk yarısını toplu halde izlemememize rağmen gönül rahatlığıyla çoğul cümleler kullanıyorum çünkü o ilk yarıda öyle bir şey oldu ki gördüğüm şeyi anlatmak için telefonu kullanmaya çalıştığım an aradığım kişilerin hepsinin telefonu meşguldü ve onlarda benimle aynı ulaşamamayı yaşamışlar. gördüğümüz olay amare'nin gasol ve bynum'un ardından gasol ve kobe'nin üzerinden ribaunt almasıydı. hemde bir tanesini box out yapan gasol'ün üzerinden bunu yapışıydı. amare gibi all-star gediklisi bir atletik uzun için bu çok zor değildir ama seri itibariyle bırakın 2 kişinin üzerinde ribaunt almasını fisher'ı bile zorlayışına şahit olmamıştık. işte o an devre arasında uyuma ihtimalini engellemek için ''ulan amare çakıyorum kafeini eğer arzun kaçarsa kaçan uykum dönene kadar küfür yersin'' tarzında umutlu ama soru işaretli düşüncelerle kahveler hazırlanırken ev bir anda us airway center oluverdi. bugüne kadar nash'e olan saygımız, hill'e olan bağlılığımız bile bizi suns fanatiğine dönüştürmemişti ama şöyle kemik bir batı finali izleme arzusu taraf yaptı ya bizi ne diyeyim ben sana atlanta? ne diyeyim ben sana magic? ne diyeyim ben sana utah? ne diyeyim ben sana spurs? helal olsun derim de başka bir şey demem spurs'e. 4-0 süpürülüşlerini izledik ama kemik sesinin eksik olmadığı tek seriyi izledik.

daha sonra kobe biraz ritimi düşürse de devam etti... odom açıldı... ... ... amare hiç durmadı... ... ve 2-1...

bu arada 7. maçı görürsek celtics- lakers finalini desteklemeye başlarım...
serinin uzayabileceğini gösteren maçtır. boston'un 4-0 seriyi alacağını varsayarsak (3-0dan seri veren takım olmadı NBA tarihinde) boston'un rakibini berlirleyecek seridir. lal ın üstün gelip bize boston - lal gibi bir final serisi izletecek olan serinin 3. maçıydı.