bugün

çok büyük bir beklentidir. abartmamak lazım.

2004 atina olimpiyatlarına 66 sporcuyla katıldık.
sonuç: 3 altın 3 gümüş 4 bronz

2008 pekin olimpiyatlarına 68 sporcuyla katıldık.
sonuç: 1 altın 3 gümüş 3 bronz

ve 2012 londra olimpiyatları. 179 sporcuyla katılıyoruz. (takım falan ama yine fazla sayı) çoğu daha genç ama beklentilerimiz çok çok büyük. daha gönderirken kahraman ilan ettik birçoğunu da. gerek yok böyle şeylere.
madalya odaklı olmaması gereken beklentidir. öncelikli amaç sporcu sayısını arttırmaktır. daha az madalya alsak dahi sporcu sayısını her olimpiyat daha da arttırmak gerekiyor. bu futbolda dünya kupasına katılmayı gelenek haline getirmek gibi. yani 3 turnuva olmayıp 1 turnuva oluyoruz futbolda. o turnuvada yarı final yapsak da 4 turnuvaya katılıp bir çeyrek yapmak daha kıymetli. olimpiyatlara katılmak demek tecrübedir. avrupa sıralamasında gençlerde badmintonda avrupa 1.si olan neslihan yiğit tayvanlı rakibi karşısında heyecandan saçmaladı. uluslararası tecrübe önemlidir ama olimpiyat tecrübesi çok daha önemlidir. neslihan bundan sonra çok daha iyi olacak. sözün özü katılalım ama madalya almayalım. artarak sürsün bu katılım, madalya zaten gelecektir.
iki üç gün öncesine kadar yüksekti. bundan sonra yüksek olmaması gerekir. çünkü sporcularımız fazlasıyla düşük kalitede. geldikleri yer belli.
spor bakanının tek işinin şikeyi örtbas etmek olduğu ülkelerin bir beklentiye girmesi manasızdır.
Bu kadar katılımla 2 bilemedin 3 madalya alırız. bir dahakine katılım sayımızı ikiye katlarsak madalya sayımızı da 4-5 e çıkarırız diye olumlu bir mantık yürütsem olurmu aceb?