bugün

patlama olduğunda üç arkadaşımla yemeğe gidiyorduk. patlamanın olduğu yerin 10-15 km uzağındaydık.

bir gök gürlemesi duyduk. içimizden biri "yağmur başlamadan ben gideyim" dedi. bir diğeri "yok ya sadece gök gürledi, yağmur yağmayacak bak hava kuru" dedi. ben o zaman anlam verememiştim bu gök gürlemesine.

5 dk. sonra annem aradı.

-anne sonra arayayım mı? şimdi şarjım bitmek üzere.
-tamam oğlum. kızılay'da patlama olmuş iyi misin diye aradım.

sonraki iki-üç cümleyi hatırlamıyorum. kapattık telefonu. benim aklımda iki gün önce gördüğüm amerikan elçiliği maili var. herhalde annem onu gördü bir yerden de yanlış anladı diye düşünüyorum.

yanımdaki arkadaşıma dönüp "internetin var mı? patlama olmuş kontrol etsene. benim şarjım bitiyor." diyorum. yok abi, diyor, öyle bir haber yok. bir dakika geçmeden, "aa bir dakika! güvenpark'ta patlama!" diyor.

hemen bir korku sarıyor beni. sevdiğim kıza mesaj atıyorum "iyisin di mi?" diye. şarjım az, hemen cevap verse keşke diye düşünmek dışında bir şey yapamıyorum. whatsapp'tan son görülme saatine bakıyorum. neredeyse bir saat geçmiş. şarjım bitiyor. iki kere daha açıyorum telefonu, henüz cevap yok, hemen kapanıyor telefon. yanımda diğer üçü ne konuşuyor duymuyorum bile.

endişeleniyorum, korkuyorum. içimden sürekli "zaten ordan geçmez, onun yolu değil ki. belki evden bile çıkmamıştır." diyorum. ama endişe işte. ya arkadaşıyla buluştuysa oralarda? ya işi varsa? ya bugün sınava geldiyse de eve gitmeden oradan geçmek zorunda kaldıysa?

arkadaşıma birden "arasana" diyorum. arıyor. telefon çalıyor ama açılmıyor. daha da endişeleniyorum. kendi telefonumu tekrar açıyorum, cevap yok, yine kapanıyor. arkadaşım da mesaj atıyor o arada. bir süre sonra cevap geliyor, evdeymiş.

oh deyip rahat bir nefes alıyorum. diğer üçü de aileleriyle konuşuyormuş o sırada.

bir-iki dakika sonra arkadaşım internette gördüklerinden bir haber okuyor. kulaklarım bir cümleyi yakalıyor:
"284 numaralı bakanlıklar otobüsü tamamen yandı."

284 bizim mahallenin otobüsü.
altı yıl boyunca günde iki kere bindiğim otobüs. saatlerce durağında beklediğim, gelmedi diye sövdüğüm, içinde kavgalar gördüğüm, içinde kavgalar ettiğim, içinde ağladığım-güldüğüm, uyuduğum, uyuyor taklidi yapıyorum da yaşlılara yer vermiyorum diye küfürler yediğim otobüs. her bindiğimde içindeki insanları izlediğim, defalarca içinde yaşadığım anıları bu sözlüğe yazdığım otobüs. ailemin, en yakın arkadaşımın bindiği otobüs. ne demek ulan 284 yandı?!

hassiktirr!! diyorum. ne demek ulan 284 yandı? gözlerim kararıyor, ellerim karıncalanıyor, göğsümü sıcak basıyor. az önce sevdiğim kızın oralarda olmasının ufacıktan bile az ihtimali beni köpek gibi korkutuyordu, şimdi en yakın arkadaşıma bir şey oldu diye köpek gibi korkuyorum.

elbette köpek gibi korkuyorum. her akşam bindiği otobüs. her akşam bindiği durak. ne demek ulan 284 yandı?

on bir yıl olmuş tanışalı. on bir yılımızı beraber geçirdik. aynı gün taşındık on bir yıl önce yaşadığımız apartmana. beraber büyüdük. beraber kavga ettik mahallede. beraber okuduk, izledik. aynı kızı bile sevdik çocukken. aynı lisede okuduk. birbirimizin omzunda az ağlamadık, az içmedik beraber. beraber sarhoş da olduk, birbirimizin sarhoşluğunu da topladık. "ne bu karı-koca gibi sürekli berabersiniz?" demişti annem bir keresinde. öyle bir ayrılmazlık.

mikro-saniyelik sahneler geçiyor gözlerimin önünden. gözümün önünde cenazesi beliriyor. annesi beliriyor ağlarken, kardeşi beliriyor. ben beliriyorum ağlarken. diğer arkadaşları beliriyor.

yanımdaki arkadaşıma dönüyorum bağırıyorum: ne demek ulan 284 yandı?
tekrar okuyor cümleyi. 284 bizim mahallenin otobüsü diyorum. çabuk ara şu çocuğu diyorum. bende numarası yok, diyor. şarjımın olmadığına bir kere daha küfrediyorum. oda arkadaşımı aratıyorum o ulaşsın diye.

-alo! ya kusanadam yanımda da şimdi. sizin otobüs yanmış. şu sizin arkadaşı arasana bir. evet evet. odada mısın? kusanadam da geliyor şimdi yanına.

diğerlerine ben gidiyorum diyorum. bir şey demiyorlar. yüzüm sapsarı olmalı ki onların da yüzüne sirayet etmiş. içlerinden biri "abi ben de geleyim istiyorsan" diyor. gerek yok, deyip çıkıyorum. koşuyorum odaya.

-aradın mı lan iyi miymiş?
-iyiymiş, şimdi konuştuk.

oh deyip rahat bir nefes alıyorum. on dakika içinde ikinci oh bu.

-niye nefes nefesesin? koştun mu?
-koştum.

hemen telefonu şarja takıp açıyorum ellerim titreye titreye. yarım saat önce attığım "iyisin di mi?" mesajının cevabı geliyor. arkadaşım sağ olsun biliyordum iyi olduğunu ama mesajı bir de kendim görmek daha da rahatlatıyor içimi.

oda arkadaşıma soruyorum:
-kaç kişi?
-138 diyorlar.
Birkaç gün sonra unutulacaktır.

Ancak sonraki patlamaya hatırlarız. Net.
görsel
Patlamada yaralananlara Rabb'im acil şifalar versin. Hayatını kaybedenlere de Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun inşaAllah. Allah ailelerine, yakınlarına sabır versin. Kelimeler kifayetsiz kalıyor artık. Kaç kere daha yaşanacak böyle olaylar? Bir sürü masum canımız gitti. Yeter artık, yeter!
Allah belalarını versin.başka dicek bişey yok konuşamıyorum bile sesim titrek ve kuru çıkıyor.yağmur yağıyor bardaktan bişalırcasına o an dank ediyor kafama bu yağmur değil bulutun gözyaşları.
http://haber.sol.org.tr/v...tidariniz-da-yerin-dibine
Biz nasıl Cizre'de insanları diri diri yakanlara halk düşmanı dediysek bugün Ankara'da sivillerin hedef alanları da halk düşmanı diyoruz.
Bugünkü eylemi yapanlar tıpkı Cizre'de insanları yakan aşağılık faşistler kadar bizim düşmanımızdır.
insanlar ölüyo. Çok basit bi kelime. Niye ölüyolar. Özgürlük için emek için barış için hiç biri değil. Uğruna ölünecek hangi değer varsa hiç biri için. Ve geride kalanlar biz hayatımıza devam ediyoruz. Diyoruz ki kalabalık yerlerden uzak duralım. Niye biz de ölürüz. Bu kadar boşa ölmeyi kabul edecek tek tür insan türü sanırım. O da yaratılanların içinde en akıllısı.
ironi yapmayı bi bok sandığımız yıllar içindeyiz.
görsel
Ankara Numune hastanesi yaralı listesi.

Dznlm: (0312) 418 87 00 numaralı telefondan yaralılar hakkında bilgi alınabilirmiş.
öyle iğrenç, onursuz, köpekçe bir saldırı ki üzerinde konuşmak bile insanı hayata küstürüyor.

aşağılık köpeklerin tek yapabildikleri, ülkenin başkentinde masum insanların kullandığı durakta bomba patlatmak. işinde gücünde insanların kullandıkları durağı patlatarak neye varmak istediniz be şerefsiz piç kuruları. bu devlet de karanlık deliklerde yaşayan bu sıçanları ızdırap içinde gebertmezse yazıklar olsun.
Yaralılara acil şifa kayıplarımiza allah'tan rahmet bu aşşağlık kahpe pusuyu kuran yapan buna hizmet eden yardım ve yataklık edenede lanetler diliyorum. insanlara burda küfürler dizmek yerine ülkemizin ve ölenler için dualar edelim. Hepimizin canı yanıyor biliyorum benimde ağzımda küfürler lanetler suçsuz günahsız insanlar evlatlar anneler babalar çocuklar.. galeyana gelmemeliyiz. Bir şey yapılacaksada birlik olabilmeliyiz birlikte hareket edevilneliyiz. Bu yönetimin simgesi kan oldu artık. böyle üzülürek sadece üzülür 3 gün sonra unuturuz. Politik muhabbet etmenin hicbir manasi yok(barış süreci adı altında yenilen boklarda unutulmadı ki bunlarda onun devamı) görünen köy kılavuz istemez sadece bir sey yapacağımız zaman iki kere düsünmeliyiz. 5 ayda 3 patlama aynı ilde? Güvenlik önlemin nerde?

Ulan amerika'nın elçisi ayın 11 de v atandaslarina patlama olacak güvenlik plani cizme pesinde. Türkiye yöneticisi istihbaratı polisi timi memleket senin elin amerikanı vatandaşını uyarıyor korumaya alıyor. Sen napıyorsun neden niçin nasıl bir oyundur bu?
Yıllarca militarist düzenekler, doktrinler, stratejiler üzerine bilgi edinmeye adadım kendimi. Ve bu saldırı hakkındaki yorumum kesinlikle 'daha kötü şeyler olacak' şeklindedir. Sonu karanlık, bir ülkenin haykıra haykıra değilde sessizce ölümle dansına şahit oluyoruz.
2008 - 2013 yillari arasinda universitemi okudugum sehir nasil olduda terore kurban gitti anlamak cok zor be sozluk...

Ogrenci iken; sadece 2011 yilinda kumrulardaki patlama olmustu ama simdi donup baktigimda haftada bir patlama oluyor ve masum insanlar ölüyor.
Ülkenin baskenti demeye bin sahit lazim.

Bir gun dogudugum, su an yasadigim ve cok sevdigim sehrim olan Bursa 'mi da terore kurban verecegim diye cok korkuyorum.
Bomba haberini duyup ankara'da bir yakını olan kişinin yerine koydum kendimi.
düşünsenize arıyorsunuz iyi mi değil mi öğrenmek için bir hışımla ve aradığınız numaraya ulaşılamıyor.

Yoldan geçen evine giden insanlarımız,
Hayalleri vardı belkide hepsinin,
biri otobüs bekliyordu, evde çocuğunu görebilmek için bir an önce..
biri hasta olan annesinin yanına gidiyordu belki.
Kim bilir, hepsi varsayım..

sadece ne kadar da benzeştiğimizi görmek için düşündüm bu olasılıkları, bugün ona yarın bana, sana, bize...

Artık gözümüzü açmalıyız, artık yeter demeliyiz.
inanın bu kaygılı bünyelerimizden ancak milletçe gözümüzü açtığımızda kurtulacağız.

çok üzgünüm. Çok.
efkan ala'nın fatiha odaklı açıklama yaptığı patlamadır.

https://www.youtube.com/watch?v=99NSoSh7VyM
Patlamadan 1 saat önce bulunduğum yer bunların yaptıkları insanlığa sıgmayan kahpece bir saldırıdır gün olarakta ygs gününü seçmişlerdir. Ygs stresini atmak için kızılaya giden gençler hedef alınmıştır. Bunu yapanlardan elvet bir gün hesabı sorulacaktır.
kanlı bir terör eylemi.

cumartesi günü meclisi gezmeye ankara'ya gitmiştim. güven park tarafından da geçtim. cumartesi günü orada birsürü çift görmüştüm, el ele, kol kola. sarılanları, birbirlerini öpenleri... bugün ygs vardı, günlerden pazardı, maç da vardı galatasaray gençlerbirliği maçı bugün. saat on iki olmuş gerçi, dün işte her neyse.

cumartesi günü dahi çok kalabalıktı kızılay meydanı, bunalmıştım kalabalıktan, adım atacak yer yoktu.

maç, sınav ve pazar günü olması nedeniyle daha da kalabalıktır tabiki.

rahat bırakın lan insanları artık. marksizminiz, ideolojileriniz ve ideolojik eylemleriniz, kurmak istediğiniz kürt devletiniz batsın. amına koyduğumun çocukları, ne istediniz o genç çiftlerden? ne istediniz? trafiği, sıkıntısı, stresi yetmezmiş gibi bir de sizle mi uğraşacak bütün bu güzel insanlar.

ideolojiniz batsın ideolojiniz!
Türkiye ye dışardan ayar vermek amaçlı yapılmış patlama.
Yarın dışarı çıkıp çıkmamakta tereddüt ettiren patlama. Okula gitmem lazım ama.
Uyutmayan haber... Yarın mesai var, uyumak lazım, işe erken gideceğiz ama uyuyabilmek mümkün mü? Gerçekten bu ülkede olanları aklımızın alamadığı bir günün akşamındayız, sabahına çıkar mıyız belli değil? ilkokulda Osmanlı zamanında istanbul başkentken, T.C Devleti kurulduktan sonra neden başkentin Ankara olduğunu anlatırlardı... Memleketin kalbiydi, askeri ve siyasi yönden güvenli bir konumda bulunuyordu, haberleşme çabuk ve kolaydı. Şu zamana kadar gerçekten de güvenliydi, öyle bilirdik. Birileri bizim cidden canımıza oynuyor, canımıza okuyor, beynimizdeki hassas kablolara dokunuyor. insanların hayatı bir daha asla eskisi gibi olmamak üzere değişiyor. Sivillere saldırmanın onursuzluğunu taşıyanlar dilerimki, tez zamanda vicdan sahibi olur bu canavarlıktan kurtulur ya da yok olur.

Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Yaşamlarını kaybeden nice masumun ruhuna huzur, ardında kalanlara sabır versin.
Gercekten bu patlamalarin arkasinda baska baska nedenler aramaya basliyorum. Bir ulkede hic mi insan bedenin degeri kalmaz. Yakinda patlamasiz bir gun gecirdigimiz icin dua edicez belkide artik buna alisicaz diye korkuyorum.
parmağı olan, siyasi düşünceleri yüzünden bu durumu kullanan, çıkarı ya da menfaati olan, bunun üzerinden gündem yaratmaya çalışan, ayrım yapan ya da sebep olan herkesin anasını avradını, yedi ceddini sikeyim.

ulan insan dediğin de vicdan olur. bugün sınav vardı 18 yaşında gencecik insanları hedef alırcasına.. ulan allah belanizi versin, allahtan korkun lan. diyeceğim de o da yok be..

vatanımın, milletimin başı sağ olsun. çatlayın orospu çocukları, ne yaparsanız yapın kökünüz kazınana kadar dönmek yok, şu cumhuriyet sınırlarının bir avuç toprağından bile vazgeçmek yok !
Sevdiğim adamı saniyeler, ailemi ise 1 saat ile bana bağışladı allahım. Uzakta olunca kafayı yemek elde değil. Allah haber alamayanlara sabır versin. Düşündükçe onca çocuğu, anneyi, babayı gözümden yaşlar geliyor. Kim bilir belki bir baba cocuğu sınavdan cıktığı için onu mutlu edecekti. Ya da cocuğunun mutlu haberini alacaktı. Kimse bu üzüntüyü haketmiyor.

Bu son nereye varır bilemiyorum. Umarım daha canlar yanmaz..
ölenlere alllahtan rahmet diliyorum.bu olayı kim gerceklerdirdiyse allah onun belasını versin.
Dikkatimi çeken olay şu: patlamanın sorumlusu kim? 'Pkk, ve uzantıları' tamam hepimiz bunu biliyoruz zaten. Be amına kodumunun çocukları niye kimse pkk'yı suçlamıyor gidip içişleri bakanını suçluyor onu anlamış değilim.

Tamam her ülke nın istihbaratı yanlış yapar. Tarihte bunun birçok örneği vardır bütün ülkelere bakın. Buradan anladığımız kadarı ile birileri gene siyaset primi yapmaya çalışıyor.