bugün

çok kötü bir şey, koyar insana koyar.

hepsinin maaşını toplasan benim kazancımın yarısı bile etmeyecek binlerce insanın taksim gibi avrupa insanına açılan bir yerde bayram kutlaması hiç hoş bir durum değil. hayır güzel, modernizm kokulu kutlamalar olsa neyse, muhtemelen yine tüm avrupaya rezil olup, ülkemizi kalkındırmama yolunda emin adımlar atacağız.
1 mayıs ta kadıköy'de gezememek gibi birşeydir.

edit edit: anlatmak istediğim şey o gün taksim ya da kadıköy'de kalabalık dolayısıyla dolaşamamaktı. yoksa "onların maaşını toplasan benim maaşımın yarısı etmiyor" tarzı bir durum yok. zaten benim maaşım yok.*

(bkz: ilk entry yi okumadan entry girmek)
(bkz: başlığın yazarına bakmadan entry girmek)
364 gün gezebilmek anlamına gelir. Taksim Kaçmıyor merak etmeyin.
30 yıl sonra taksimde yeniden 1 mayıs kutlanacak. bu kutlama otuz yıl önceki katliamı yapanlara "korkmuyoruz" mesajı veriyor. o nedenle bir gün için taksimde gezmemeye değer. unutmayalım ki işçiler korkarak değil korkunun üzerine giderek var olabilir ancak.
(bkz: vah yazık)
(bkz: maç trt de izlenir)
(bkz: sopa taksim de yenir)
taksim sanki onunmuş gibi konuşan yazar. *
başlık altını forum topic'ine çeviren arkadaş, malesef bazılarımız diğer insanlar kadar insanca yaşayamıyor. tüm cumartesiler pazarlar sizin olsun da 1 mayıs emekçilerin olsun. edit: bu güzel arkadaş nedense entry'sini silmiş, neyse ibret olsun kardeşimize.

tanım: 1 mayıs tarihinde taksim de boşluk bulup gezememe vakasıdır.
geçen sene 1 mayıs'ta götün yedi de taksim'e gidebildin mi diye sormak istediğim yazarın serzenişi.
insani olan gezip dolaşma hakkını ekonomik gerekçelerle gerçekleştiremeyenler için de orada olacağız.