bugün

Kesinlikle g.tten uydurma olmayan, yer ve mekan belirtmek gerekirse Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde hafta içi öğle saatlerinde sıkça gözlenen olayın failleri ve yardakçıları.

13:00'da başlayan derse doğru koşar adımlarla gitmektesinizdir fakat sınıfın kapısına diktirilmiş bir türbani mufahız tARAFINdan engellenirsiniz. Biraz beklemeniz ve içerde arkadaşlarının "şey yaptıkları" cevabını alırsınız. Duyduğunuz bu cevap karşısında Bir an kopmak, yarılmak istersiniz; fakat bu türbani muhafızı sizlerden kaçırdığı gözleriyle olup biteni söyletmeye zorlarsınız ve acı gerçekle karşılaşırsınız: " NAMAZ KILIYORLAR!"

Evet, blok halinde yürüyen mini mini bu türbani muhafızlarımız eğitim, öğretim, çağdaşlaşma, aydınlanma mekanizmasının hareket noktası olan üniversiteleri ve ders yapılması gereken bir sınıfı esir almış durumdadır. Bunların erkek versiyonları da zaten Ramazan ayında ellerine yüzlerine bulaştırdıkları bir yardım fonu girişimiyle "yaran diyaloglar"da başlara oynamışlardır. Ayrıca Akla bir soru gelebilir: onların namaz kılması çağdaşlaşmanın önünde mi diye. Tabii ki hayır; farklı noktalardan da kendilerini besleyebilirler eğer isterlerse, düşünmek isterlerse, sadece namazla beslenmenin ön koşul olduğunu kafadan çıkarırlarsa...

Bu insanların namazını beklemek zorunda değilim. Nerde kıldıklarının benim için de hiçbir önemi ve kaygısı da yok; çünkü insanların o sınıfa gelme amaçları farklıdır, orası bir dersliktir ve okulda namaz kılacak yer olmaması da benim değil onların sorunudur. Okul yönetimiyle bu sorunun çözülüp çözülmemesi de onların sorunu. Ki kastedilen okulun karşısındaki köyde cami de bulunmakta. Öğretim üyelerinin bir kısmı paşalar gibi oraya gitmeyi de biliyor ve kimseyi de bu durum ilgilendirmiyor, ilgilendirmez de... Fakat o sınıf benimdir! Üniversiteler bizimdir! Üniversiteler çağdaşlaşma, aydınlanma taraftarlarının saflarıdır, cami safları hiç değildir!

işte böyle... Bunların önüne geçmezsek, birileri hala türbanım türbanım diye bas bas bağıracaktır. türbanla girmeyi denerlerken bir üniversiteye zaten illegal! şekilde çok şey soktuklarının umarım farkındadırlar; bu açgözlülük hırsla beslenen uyuşuk bir bencilliği de körüklüyor gibi. Bu bencillik de benim ve benim gibilerinin özgürlüğümü kısıtlıyor! Yalan mıdır?

zat-ı muhterem "dr_neo07" için düzenleme: Tdk güncel türkçe sözlük der ki;

Densiz: Yakışıksız ve saygısızca davranan (kimse)

Hatta sözkonusu sözcük, algılamaya destek sağlaması açısından cümle içinde kullanılan bir örnekle de pekiştirilmek istenmiş:

"Babasız büyümüş, anasından yüz bulmuş, densiz, şımarık, münasebetsiz bir haşarı."- S. M. Alus.

http://www.tdk.gov.tr/TR/...D947CDE&Kelime=densiz

SAnırım sözcüğün ne anlama geldiği konusunda hemfikiriz. Çünkü ders yapılması gereken bir sınıfı işgal etmek bir nevi terör olmakla beraber kısıtlayıcılıktır. Bu kısıtlayıcılık da saygısızlıktan kaynaklıdır. Korkmayın, Sözlük Türkçe, hem Kürtçe de değil. inanırsınız şimdi ya, daha da emin olun, korkmayın...
karşı devrimcilerin yavaş ama derinden attığı adımlardır.

http://www.milliyet.com.t...08/01/31/yazar/pulur.html

alakalı olarak; (bkz: istiklal mahkemeleri)
bu işlerin muhasebesine girersek çıkamayız..bunu gösteren başlık olmuştur..biri , beni sınava almadılar der diğeri eğitime engel oluyorlar der cevaben siz de sınıf kapattınız deriz ki burda "biz" ve dolayısıyla otomatik olarak "onlar" gibi bi ayrım yaptığımı farkettiniz umarım..tam da birilerinin ekmeğine bal sürdüm yani..
demem o ki , bu muhasebelerin kazananı her daim bellidir , kumarda kasanın asla kaybetmemesi misali her daim kazananlar aynıdır..mamahif ne "onlar" kazananlar ne "biz"..
akp`nin gazıyla cesaret bulan çevrelerin, din adı altında insanları imana döndürme durumu.
yeni başlayanlar için (bkz: densiz)
hızlarını alamayıp sınıfa minber ve mihrap koydurmak isteyebilcek gruptur.
(bkz: mescidle sınıfı karıştıran zihniyet)
kafa kagıdında müslüman yazıp ta namaz kılmayı bile bilmeyenlere kapak atmıs sayılan insanlardır. allah kabul etsindir. *
(bkz: bindik bir alamete gideriz kiyamete)

yavas yavas kanimiza giren zehrin yan etkilerini gördügümüz hadisedir.
Densiz olup olmadıkları tartışma konusu olacak öğrenci kişiler. Lakin şu bir gerçektir ki, akıllıca hareket etmektedirler. Yavaş ve derinden...
öldüklerinde kızgın sacın üstünde namaz kılacak insanlardır.
densiz ve aynı zamanda riyâkar insanlardır. (bkz: riya)
hızını alamayan edit: kafa kağıdında müslüman yazıp da gönlünde ne yazdığı bilinemeyen insanlardır.
"dinci" ile "dindar" kavramlarının arasındaki farkın, ne kadar belirgin olduğunu bize bir kez daha bize gösteren densizlerdir.

dindar,dinini tanır,tanıdığı için bilerek seçmiştir ve kendi dünyasında dininin gereklerini dilediği gibi yerine getirir.dindar insanda samimiyet vardır.dinci ise dinini tanımaz,o dinin mensubu olduğu bir ailede doğduğu için o dini seçmiştir,beyni dogmalarla doludur.dinci,dinin gereklerini ,gereksinim hissettiği için değil de kafasına öyle kazındığı için yapar (yani allah'a yalakalık yapar),samimiyeti zerre kadar yoktur.tek bildiği,aslında pek de bilmediği dini satmaktır.

bunlardan dolayıdır ki bu densizlerin yaptıkları bu tip şovlar kimseyi şaşırtmamaladır.
ibadetini göstermelik yapan şahıslardır. herşeyin bir yeri vardır hatırlatmasının yapılması gereken şahıslardır.
bu virüsün organizmanın içine nasıl yerleştiğini bilmeyeniniz yoktur sanırım. şimdi de gizliden amaçlarına gidiyorlar.yavaş yavaş, kimseyi ürkütmeden. kadrolaşarak, birbirlerine benzer semboller vererek, küçüklerinin kafalarına girererek, eğitimin
sınırlarını bilerek içeride duruyorlar. onlar sizin içinizde. bir doktora görünmeli.
acilen yarin 322a duzenlenmesini gerektiren olay,

bu olay atayla paylasilmali.
(bkz: namaz konusunda acil fetvacı yazar aranıyor)
inanç özgürlüğü adı altında yakında .ötümüzü mikmeye kalkacak insanların olayıdır. bir din ancak bu kadar götünen anlaşılabilirdi diyorum ama her seferinde beni yanıltırcasına daha beter yobazlıklar görüyorum. bu da ayrı bir yetenek olsa gerek...
(bkz: diyanetsozluk kurulsun fetvalar orda verilsin)
aynı olayın bir başka türlüsü başıma geldi. ilginizi çeker diye anlatmak istedim.

13:00'da başlayan derse doğru koşar adımlarla gitmekteydim. fakat sınıfın kapısına diktirilmiş bir top sakalli muhafiz tARAFINdan engellenirsiniz. Biraz beklemeniz ve içerde arkadaşlarının "şey yaptıkları" cevabını alırsınız. Duyduğunuz bu cevap karşısında Bir an kopmak, yarılmak istersiniz; fakat bu top sakallı muhafızın üzerinize diktiği gözlerine rağmen olup biteni söyletmeye zorlarsınız ve acı gerçekle karşılaşırsınız: " sevişiyorlar!"

Bu insanların sevişmesini beklemek zorunda değilim. Nerde seviştiklerinin benim için de hiçbir önemi ve kaygısı da yok; çünkü insanların o sınıfa gelme amaçları farklıdır, orası bir dersliktir ve okulun da sevişilecek yer olmaması benim değil onların sorunudur. Okul yönetimiyle bu sorunun çözülüp çözülmemesi de onların sorunu. artık sevişme odasımı yaparlar ne yaparlar beni ilgilendirmez. Ki kastedilen okulun karşısındaki köyde kerhane de bulunmakta. Öğretim üyelerinin bir kısmı paşalar gibi oraya gitmeyi de biliyor ve kimseyi de bu durum ilgilendirmiyor, ilgilendirmez de...Fakat o sınıf benimdir! Üniversiteler bizimdir! Üniversiteler çağdaşlaşma, aydınlanma taraftarlarının saflarıdır, kerhane odası hiç değildir!

üniversitelerimiz kerhane olmasın!
aynı olayın bir başka türlüsü başıma geldi. ilginizi çeker diye anlatmak istedim.

13:00'da başlayan derse doğru koşar adımlarla gitmekteydim birden sıkıştığımı farkettim ve geri dönüp tuvalete gitmeYe karar verdim . tuvaletin olduğu koridora girdim karşıma bay ve bayan olmak üzere iki tabe çıktı . fazla düşünmeden bay olana doğru yöneldim bide ne göreyim kapıda 4 tane muhafız kılıklı bayan var biri türbanlı , biri başını çenesinin antından bağlamış , biriside başını yarıya kardar açmıştı , diğeri ise tamamen açık bi bayandı . neyse görmezden gelerek tuvalete girmeye çalıştım ama engellendim . içeride bi arkadaşlarının oluğunu onunda gotik turbanlı bi bayan olduğunu kızlar tuvaleti kapalı olduğu için şey yaptığını söylediler . belkide sıçıyordu demek istemişlerdi . o an çiş yapam özgürlüğümün tehlikede olduğu isettim .
ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalıştım . en iyisi bunu sözlüğe yazmaktı . hemen bilgisayar kulübüne koştum bide ne göreyim kapıda 4 tene muhafız kılıklı adam . biri fıransız ,biri alman , biri japon şaka şaka burada olaya biraz renk katmak istedim sadece kapıda bekleyen falan yoktu . içeride 3-4 kişi oturmuş msn de muhabbet ediyodu .
en kuytu köşe çekildim . beynim içindeki karanlık , örümcek bağlamış , saygısız düşlünceleri kusmaya başladım . sonra tam bi orgazm yaşadım resmen . çünkü bu benim için küçük bi adımdı ama sölükte ünlü biri olmam için büyük bi adımdı .
sınıfı kapatınca batak-king vs. oynayıp dumanaltı olsalar onları densizlikle itham eden bünyelerin öveceği türden bünyeler olurlardı.
(bkz: densizliğin tanımını bilmeyen densiz)
eğer okuldaki mescid depo olarak kullanılıyorsa( yıldız teknik, davutpaşa) kimse de en az %10'u namaz kılan öğrencilerin bu ihtiyacını göremiyor, oralı bile olmuyorsa, uygun vakitte sınıfta yapılmasında bir mahzur görülemeyen durumdur.

bahar konserleri sırasında sınıflar ve koridorlarda alkol almanın ve sevişmenin dibine vuruluyorsa ve densizlik namaz kılana biçiliyorsa, lahana turşusu olmamış demektir. avrupalı gençler böyle uzaya gidiyor olmalı.
kendini bilmez insanların uydurmalarıdır. müslüman bir ülkede böyle yorumların yapılması insanı çok şaşırtıyor.
böyle bir şey olsa bile sen üniversite önünde türbanlı kızlar dayak yerken hiçbir şey yapma, hiçbir tepki gösterme. ama bahsettiğin şekilde bir şey olduğunda beklenmedik bir mücadele göster. tabii çok demokratsın ya hani haksızlıklarakarşı duyarsız olamıyorsun.
ben solcu bir kimliğe sahibim ve beş vakit namaz kılan birisi değilim. okullarda zorunlu din dersinin kaldırılmasından yanayım. ama aynı dercede türban yasağının da kaldırılması gerektiğini savunuyorum.
bugüne kadar birçok aşırı dinci insanla tanıştım. çoğu mini etek giyen kadınlara namussuz, camiiye gelmeyen insanlara kafir diyen insanlardan oluşuyordu. ama aynı şekilde lise çağındayken önümde yürüyen türbanlı kız başını açıp okula girdikten sonra arkasından küfürler yağdıran müdür de gördüm.
sonuç olarak şunu söylemek isterim ki saygı görmek istiyorsan ilk önce sen diğer insanların düşüncelerine ve inançlarına saygı göster. saygı göster ki buradan insan olduğun anlaşılsın.

edit: eğer bu entry de silinirse sözlükten ayrılacağım. ha bu sizin umrunuzda mı olur? orası da beni ilgilendirmez. çünkü artık moderatörlerin fikirlerini sözlük içerisindeki yaptırımlarına yansıttığına inanıcam.
Herkes inancı doğrultusunda ibadette özgürdür.
Bilindiği üzere; senin özgürlüğün, benim özgürlüğümün başladığı yerde biter.
Başlıkta belirtildiği doğrultudaki bir eylem islam karşıtlığını daha da körükleyecektir.
Okul yönetiminin burda devreye girmesi zaruridir. Yakın çevrede camii ya da mescit var ise okul yönetiminin de bu yönde bir tutum geliştirmesi söz konusu olmayacaktır.
Hülasa;Uzlaşı ile çözülmesi gereken mesele.