entry'ler (127)

bir türlü ısınmayan ayaklar

terleyip, ayakkabı içinde büzüş büzüş kokmasından kat kat daha iyidir.

bir daha sabah pencereden bakıp hava tahmini yapanın kafasını siksinler, meteoroloji uzmanları boşunamı uzman olmuşlar. sen kafana göre iş yap kodumun salağı.

içkinin ve israfın haram olması

içilen içkiyi yarım bırakırsan günah, israf. içersen yine günah, haram.

işin içinden çıkamıyorum, bugda kaldım.

caner erkin vs bazı yazarlar

(bkz: şerefsizim benim aklıma gelmişti)

bazı yazarlarin aldatılması için ne dediler

kırk yıllık orospuyum böyle aldatılmadım.

dışı sert içi dahada sert just crazy slut.

ben bu yazıyı hocama yazdım

3 gecedir çizdiğim buzdolabı projesini beğenmemekte ne oluyo amk.

herkes sikimsonik bi maket bide eskiz çizmiş getirmiş, ben sana en mükemmelini yaptım, maketimde çok güzeldi. sen daha ne bekliyosun.

hayır yani bırakıcaksan başka bi neden bulmaya çalış. eğer olurda düşük not gelirse yazarım dilekçeyi.

insan ol lan azcık. her sene 70 kişi sınavına giriyo amk.

newton un yanlışlıkla göt itimini bulması

Susun sevgili cahiller,
sağlığınız için susun.

fizik bilmezsiniz,
matematik bilmezsiniz,
genel kültür desen sıfır,
herşeyi geçtim atom fiziğinden bi habersiniz.

bilimi, kimyayı, fiziği teknik dergiler adı altında para tuzaklarından öğrenmeye çalışırsınız.
matematiği siyasetçilerin olağanüstü yıl hesaplarından öğrenirsiniz.

susun artık.

neyse, biraz önce oturduğum yerde buldum bunu, ama benden önce yaşamış, yerçekimini bulmuş saygıdeğer abimiz newton'a saygısızlık olmasın diye ona adıyorum bu buluşumu.
az önce oturduğumu söylemiştim, koltukta oturuyorum. omuzlarımda müthiş bi ağırlık hissettim. bunun sebebi ne olabilirdi? düşündüm.
günün yorgunluğu, açlık ıvız zıvır beni bu hale getirmiş olabilirdi.

tahsilini yaptığım atom fiziğinden de öğrendiğim gibi; sorunu parçalarına ayırıp en ufağına kadar araştırdım ve omuzlarımdaki yükün gökten beni yere doğru iten bir kuvvet olduğunu farkettim. belkide omuzlarımdaki yük bacaklarımla taşıabilceğimden daha fazlaydı diye zorlandım, bir süre sonra olayın bu olmadığını, kesinlikle beni gökten yere doğru iten bi güç olduğuna kanaat getirdim.

çiviyi dik bir şekilde yere tuttum bıraktım, sonuç; saplandı.
tam tersi şekilde sivri yeri yukarı bakıcak şekilde yere bıraktım, sonuç; saplanmadı.

bunun sebebi çivi ucunun gökten gelen itimi yarmasıdır.

sonuç olarak yerçekimi yok, elma yalan.

bu newton nerden bilsin bunu. tahsilini mi yapmış? kitabını mı okumuş? ne görmüş? ne yaşamış?

olmasaydın olmazdık (bkz: isaac newton)

türkiye hangi birlik üzerine yoğunlaşmalı anketi

(bkz: okul aile birliği)

dirdy birdy

şahane direk dansı yapan kadın.

http://www.youtube.com/user/dirdybirdy101
https://www.facebook.com/DirdyBirdyPage

müslümanların evrimi hiçe sayması

http://imalbum.aufeminin....n-evolution_H170928_L.jpg
http://savoirflair.com/si...of-Scarlett-Johansson.jpg

eski sevgiliyle barışmak

acizlikten başka bişey değil.
eski mazide kalmış daha neyin peşindesin, dünya üzerinde tanışıp sevebilceğin 3milyar karşı cins var, gerek yok böyle şeylere.

hem insanda azcık gurur olur. eski sevgiliyle barışmak ne lan.

marmaray su alıyor diyip marmaraya binmek

su içmeye binmiştir. deniz suyundaki tuz vücudu toksinlerden arındırırmış.

kadınları anlamak

sizi gerçekten seveni değilde, çiçek getireni.
sizin için hayatını ortaya koyanı değilde, ''ay seni seviyorum'' diyene değer veriyosunuz.
ve bunlara inanıyosunuz.

kadınların erkek yerine piç tercihi bu olsa gerek.

turkcell in çekmediği yer

tekirdağ çorlu. inanmayan bayan yazarlara açık adres verilir.

hoşlanılan kızın ayak fetişisti çıkması

2012, üniversitenin başları. üniversitedeki çömezlik var ortamlar gırgır şamata.

herneyse birgün arkadaş ortamında üst sınıflardan daha önce hiç görmediğim yaklaşık 180 boylarında, esmer, düz saçlı, tombik yanaklı, baldırları etli olmasına rağmen ince bilekli, kol kıllarını ve bıyıklarını yeni almış, kahverengi tayt giymiş güzel bi kız, bizden finale kadar olan notları istemek için aramıza daldı muhabbetimize katıldı. benden kaçarmı, piçim yavşağım. hemen öne atladım, espriler komiklikleri patlattım.
kız baya baya bana gülüyodu. tanıştık kaynaştık iyice samimi olduk bir saat içinde. kahkahalar atıp birbirimizi çimdiriyoduk, ''allah canını almasın jcs nerden buluyosun bunları'' falan derken ''çok tatlısın ya şapşal şey gel öpücem'' dedi ve öptü. benim rengim attı tabi, hiç böyle bi atak beklemiyodum. zira ondan önce benim öyle bişey yapmam lazımdı ama o benden daha hızlı çıktı. bu öpücüğün bana verdiği özgüven ve kızdan aldığım aşırı rahatlıkla iyice bokunu çıkardım olayların, sarılıyodum, öpüyodum, mıncıklıyodum kızdan ses yok. yaklaşık 2 saat daha muhabbet ettikten sonra ben bundan numarasını istedim, istemeye kalmadan numaramı aldı bile, akşam yazarım canısı ben gidiyorum dedi ve gitti.

akşam olmuştu, ben koca götlü yarimden mesaj bekliyodum. bi yandan da ertesi günki sınavıma çalışıyodum. saat 10u 1 geçe geldi mesaj. ''yavrum naber''. bi ürperti oldu içimde, korktum, ''bu nasıl kız lan'' dedim kendi kendime. ama cevabı geciktirmeden yazdım, geciktirmeye gelmez, hemen yazmalıydım.

yaklaşık 2 3 gün böyle mesajlaştık, hafta sonu için planını sordum, olmadığını söyledi. bende beraber takılalım istersen, gibisinden bişeyler geveledim. ''aa çok iyi olur, bende haftasonu ne yapıcağımı düşünüyodum zaten'' dedi, aklım uçtu amk.

haftasonu geldi çattı, annemden proje var ayağına 100tl istedim, sağolsun gönderdi kadıncağız hemen. ama ben proje değil karıya yedircektim parayı.
nerde kaldığını bilmediğim için ona onu nerden alıcağımı sordum, hava erken kararıyodu, tek dolaşma ben gelir alırım seni dedim. kyk yurdunda kalıyomuş. bunu öğrendiğimde içimdeki mutluluğu anlatamam. saat 11den sonra girişler kapanıyodu, ne yapıp ne edip onu eve atmam lazımdı.
herzamanki klasik öğrenci barlarından birine girdik, ben alkol kullanmadığımı söyledim, o ise tekila shot la başlayıp üstüne bira ile cila yapıcam dedi. dediğini yaptı. benim kokusundan bile iğrendiğim tekilayı tek seferde yuttu.

saat 11e 20 kala ben buna yurda girmesi gerektiğini söyledim( nezaketen sordum, kalkmaya çalışsa kolundan tutucaktım o derece). bana gelen cevap ise ''bugün sende kalsam olurmu yaa, kafam biraz iyi , yurtla uğraştırma beni, kıvrılır biyerde uyurum''. salyalarım şu anda bile ağzımdan akıyo, o anki durumu siz tahmin edin. ''tamam kalk o zaman yavaştan yürüyelim, hem oksijen iyi gelir'' diyerek çıkardım bardan kızı. ödediğim 54tl yi hala unutamıyorum.

yolda yürürken laf lafı açtı, konu birden ayak fetişizmine geldi. kız demezmi '' bakımlı erkek ayakları çok güzel'' o gazla atladım hemen ''bide benim ayaklarımı gör'' hay aklımı sikiyim. eve gidene kadar kızın ağzından salyalar aktı, oramı buramı mıncıklayıp durdu.

eve geldiğimiz gibi ayaklarımı bottan çıkardım. kokusu evin içine yayıldı, buram buram turuncu doritos kokuyo ev. hemen gidip ayaklarımı yıkadım, deodorant sıkıp, bayram için sakladığım baklava desenli liseli kız çoraplarımı giydim ve büyük adımlarla salona gittim. girer girmez üstüme atladı, sarhoşluğun etkisi diyerek sesimi çıkarmıyodum, bir iki öpücük derken kız yavaş yavaş aşşağı kaymaya başladı. ben aha mutlu son derken kız aşşağı doğru kaymaya devam etti. çoraplarımı çıkardı.
ayaklarımı şapır şupur emmeye başladı.

başparmak, aşil tendonu bırakmıyo, ayağım ilk defa o kadar temiz olmuştu.

bu olay bir iki sefer sonra biter sandım, bitmedi. kız bize gelir gelmez çoraplarımı çıkarıp ayaklarımı emiyodu.

bu nasıl bi sapıklık, kış mevsimindeyiz, ayaklar 9 10 saat bot içinde kalmaktan çürümüş peyir gibi kokuyo ve hiç iğrenmeden emiyodu.
tamam fetişin olabilir ama bot ve terli çorap kokusunun işlediği ayağa hangi fetiş dayanır.

neticede postayı koydum. bebek emzirir gibi kız emzirmek bana göre değilmiş. ne zaman botumu çıkarıp o kokuyu alsam midem kalkar, ayak fetişisti olmadığım için şükrederim.
düşünsene kış mevsiminde yün çorapla marine edilmiş ayağını emdirmeye gelen sevgiliyi. yok aman ben almıyım.

antalya varken başka şehirde yaşamak

doğrudur. ben taşak mahallesindeyim...

onbin kişiden sadece bir kişinin çözebildiği resim

yüzyılın sazan.avi'si.

arkadaş nası böyle şeylere inanabiliyosunuz anlamıyorum. altı üstü yağlı boya.
kendinizi dışlanmış, eziklenmiş hissetmeyin. sizde herkes gibisiniz.

hem ayrıca psikolojik saptamalar falan hikaye, bunun basit bi yağlı boyadan farklı olduğunu düşünenleri deli gömleği giydirip sikiyolarmış.

yaran karikatürler

https://fbcdn-sphotos-c-a...70_1760241402_n.jpg?lvh=1

sözlükteki kız yoğunluğu

(bkz: endüstri meslek lisesi)

buz devrindeki inanılmaz mantık hatası

hayvanların konuşmasından, kaplanın kolay av olan bebeği ailesine götürme çabasından daha çok mantıklıdır.

animasyon sonuçta, çok takılma böyle şeylere.

sözlük yazarlarının garip takıntıları

bir kızın önce gözlerine bakarım, yeşil gözlüyse hemen bi çarpıntı oluyo. ona doğru iten anlamsız bi duygu oluyo.
yeşil göz e aşırı bi zaafım var heralde.