bugün
- lgbt denilen sapkınlık vahim boyutlara ulaştı9
- 23 mayıs 2025 fenerbahçe beko panathinaikos maçı12
- en son ne yediniz20
- kitap okumak11
- 3 polis şehit eden teröristin serbest kalması8
- anın görüntüsü11
- sözlüğün aptalları sıralı tam liste12
- rus kızlarına ilgisi olmayan türk erkeği19
- yapılacak tek şey siyonistleri tek tek öldürmek9
- kadınınız mini etek giyebilir mi8
- makarnayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar19
- asgari ücret 52bine çıksa kiralar da 15 bine çıkar16
- her entrynin sonuna evet yazan yazar11
- her şeye amk diyen tip13
- israil'e en çok mal satan beş ülke9
- günün yorgunluğunu alan şeyler10
- aydinoglu bombala'nın sözlüğe vedası28
- sevismek10
- taşak traşı olmak18
- evlenmemek için nedenler11
- şaka maka 2025 yılında hala komünist olması8
- filistinlilerin dedeleri topraklarını sattı8
- göte epilasyon yaptırmak16
- yunan halkına düşman değilim10
- töre dizileri12
- ülke ekonomisinin rezilliği15
- kaldırımdaki taşa tecavüz eden adam21
- evlenilecek adam modeli8
- ne işim var şan benim burada denilen yerler15
- waffle yapabilen erkek15
- batman vs superman14
- bir yazarın zekasından şüphe duymak9
- askim orasi degil diyen kadin8
- alkol dostunuzdur9
- sözlükte bilgisiz yazarların çok olması13
- kaç yaşındasın18
- sevgilisi olmayan sözlük kızları tam liste15
- allah ın ahirette baldırını göstermesi8
- altay cem meriç8
- bu kötü gidişe son vermek için akp14
- uludağ sözlük kızlı erkekli yaz kampı15
- animelerin çizgi film olması8
- kedi besleyen insan evi16
- duygusal yeme sendromu8
- oynanan oynun film gibi olması9


entry'ler (53)
hangi birini anlatayım?
dertler derya, dedirten başlıktır.
dertler derya, dedirten başlıktır.
iyi geceler sayın yazarlar.
bugün de sarhoşuz.
bugün de ağlıyoruz.
elhamkdjskdaksi.
bugün de sarhoşuz.
bugün de ağlıyoruz.
elhamkdjskdaksi.
herhangi bir bedene sarılıp ağlamaktan nefret ederim sözlük.
çünkü bir dahaki ağlayışımda o bedeni ararım.
yine sarhoşken kendime sarılıp ağladığım gecede yazdığım bir entry; kendimce ağlamak yeter umarım.
çünkü bir dahaki ağlayışımda o bedeni ararım.
yine sarhoşken kendime sarılıp ağladığım gecede yazdığım bir entry; kendimce ağlamak yeter umarım.
daha önce karşılaşılan hiçbir şey gibi değildir, belki başkası koklasa pek de güzel gelmeyecektir, bilinemez.
sevgili özlenilen anlarda hasret kalınan kokudur, neden böyle önemlidir anlam verilemez çoğu zaman.
alışılan, yanında huzur hissedilen kokudur.
duymadığın gecelerde bebekler gibi uyuyamadığın kokudur.
sevgili özlenilen anlarda hasret kalınan kokudur, neden böyle önemlidir anlam verilemez çoğu zaman.
alışılan, yanında huzur hissedilen kokudur.
duymadığın gecelerde bebekler gibi uyuyamadığın kokudur.
hayatımda ilk kez, hiç yalan söylemediğim ilk insansın, umarım da öyle kalırsın.
eğer babasıyla sorun yaşayan insanlardan değilsen,
hayatın sana vuracağı en sert darbelerden biridir.
dışardan görünümde kendine gelmiş, atlatmış gibi görünsen de uzun bi süre zarfınca hayatının geri kalanını siken, sonucunda kendimi de öldürmeye çalıştığım mevzudur.
düşmanımın başına gelmesindir, geldiyse de hayatının geri kalanında kolay gelsindir.
hayatın sana vuracağı en sert darbelerden biridir.
dışardan görünümde kendine gelmiş, atlatmış gibi görünsen de uzun bi süre zarfınca hayatının geri kalanını siken, sonucunda kendimi de öldürmeye çalıştığım mevzudur.
düşmanımın başına gelmesindir, geldiyse de hayatının geri kalanında kolay gelsindir.
tekeli zengin etmek yapılabilecek en zararlı hamlelerden biridir.
sözlük, kalbim acıyor.
sebebi önemli değil, arayan giren o ufacık, sebebi en saçma soğukluk ve sinir, en derinlerimden beni sikim sikim sikiyor.
sözlük, kalbim acıyor.
sebebi önemli değil, arayan giren o ufacık, sebebi en saçma soğukluk ve sinir, en derinlerimden beni sikim sikim sikiyor.
kurban olduğum amirimdir, lütfen geri döneceği haberi doğru olsundur, dönerse lütfen eski tadı kalsındır.
bir süredir hasret kaldığım ikilidir, uygun yer ve zaman beklenmektedir.
her şeyimsin be sevgili.
arkadaşımsın, vaktin nasıl geçtiğini zerre anlamadığım
dostumsun, derdimi dert olmaktan çıkaran
babamsın, hiç görmediğim o şefkati gösteren
annemsin, özlediğim o anaçlığı aratmayan
kardeşimsin, baktıkça kendimden de parça görebildiğim
her şeyimsin, klişedir, altı boşaltılmıştır diye söyleyemediğim
arkadaşımsın, vaktin nasıl geçtiğini zerre anlamadığım
dostumsun, derdimi dert olmaktan çıkaran
babamsın, hiç görmediğim o şefkati gösteren
annemsin, özlediğim o anaçlığı aratmayan
kardeşimsin, baktıkça kendimden de parça görebildiğim
her şeyimsin, klişedir, altı boşaltılmıştır diye söyleyemediğim
itüye gelmeyin de ne yapıyorsanız yapın dediğim sonuçlardır. yanlış anlamayın, sevmediğimden değil. paylaşmak istemiyorum efenim.
ikisi de baskın grup üyeleri olduğu için birlikte çalmayı uzun tutamamışlardır efendim. enstrümanda dave, seste james'çiyim. tabi istisna olarak james o sese rağmen dave gibi güzel "caast layk dı payd paypır" diyememektedir diye düşünüyorum.
egosunu tatmin etmeye çalışan kızdır.
(bkz: ne egoymuş ulan bi tatmin edemediniz)
(bkz: ne egoymuş ulan bi tatmin edemediniz)
eksik kalmayayım madem;
(bkz: entry nick uyumu)
(bkz: entry nick uyumu)
öncelikle evlenmeden olmaz kafasının bu entry'nin devamını okumamasını, okunursa da tümevarımın ilk varsayımını reddederek okunduğunun, mantıklı gelmeyeceğinin bilinmesini rica ediyorum.
zor kız kavramı ülkemizce baya yanlış anlaşılan bir kavramdır fikrimce. işin özü kabaca, ilk veya ikinci buluşmada veren kız, kolay kız olarak algılanır her cinsiyet tarafından. sorarım size, bir insanı flört döneminde tanımaya çalışırken karakterini öğrenme çabasındayken, ten uyumunun varlığı hiç mi merak edilmez? biriyle ruhlarını birleştirebilmek de onu bir açıdan tanımak değil midir?
<<bu arada burda bahsettiğim ilişki türü duygusal ilişkidir, fuckbuddy'lik gibi ilişkilerde zor, kolay gibi bi durum olduğunu sanmıyorum, bana alışveriş gibi bir durumu anımsatıyor sadece.>>
biriyle tanışıyorsunuz, sonra iyi vakit geçirdiğinizi fark ediyorsunuz. ve iç güdü olarak da nasıl bir insan olup olmadığını anlamaya çalışıyorsunuz ki birkaç ay sonraki halinize hesap verebilesiniz yeri geldiğinde. efendim neyse, bu kişinin size baya hitap ettiğini düşünüyorsunuz. sonra cinsel birliktelik sırasında bir bakıyorsunuz ki, hiçbir his yok. şok tabi bütün vücut. ee? hani gelecek hayalleri? geliyor mu hala bu hayallerin devamı gerçekten? really? evet cevabı verenin samimiyetine zerrem dahi inanmaz. şimdi gel gelelim birliktelik kısmına, bunun zamanını günlerle ölçebilmenin çok saçma olduğunu düşünmekteyim. yıllardır tanıdığınız insanlar vardır çevrenizde, bir de o yıllar içerisinde o insanlarla paylaştığınızın binlerce katını birkaç ayda paylaşabildiğiniz insanlar vardır. tanıştıktan hede hödö gün sonrası bunun için uygun vakittirdiyene de baya bi küfür ederim.
neyse efendim, bunun üzerine baya bir konuşabilirim fakat uzatmak istemiyorum, umarım fikrimi anlatabilmişimdir.
zor kız kavramı ülkemizce baya yanlış anlaşılan bir kavramdır fikrimce. işin özü kabaca, ilk veya ikinci buluşmada veren kız, kolay kız olarak algılanır her cinsiyet tarafından. sorarım size, bir insanı flört döneminde tanımaya çalışırken karakterini öğrenme çabasındayken, ten uyumunun varlığı hiç mi merak edilmez? biriyle ruhlarını birleştirebilmek de onu bir açıdan tanımak değil midir?
<<bu arada burda bahsettiğim ilişki türü duygusal ilişkidir, fuckbuddy'lik gibi ilişkilerde zor, kolay gibi bi durum olduğunu sanmıyorum, bana alışveriş gibi bir durumu anımsatıyor sadece.>>
biriyle tanışıyorsunuz, sonra iyi vakit geçirdiğinizi fark ediyorsunuz. ve iç güdü olarak da nasıl bir insan olup olmadığını anlamaya çalışıyorsunuz ki birkaç ay sonraki halinize hesap verebilesiniz yeri geldiğinde. efendim neyse, bu kişinin size baya hitap ettiğini düşünüyorsunuz. sonra cinsel birliktelik sırasında bir bakıyorsunuz ki, hiçbir his yok. şok tabi bütün vücut. ee? hani gelecek hayalleri? geliyor mu hala bu hayallerin devamı gerçekten? really? evet cevabı verenin samimiyetine zerrem dahi inanmaz. şimdi gel gelelim birliktelik kısmına, bunun zamanını günlerle ölçebilmenin çok saçma olduğunu düşünmekteyim. yıllardır tanıdığınız insanlar vardır çevrenizde, bir de o yıllar içerisinde o insanlarla paylaştığınızın binlerce katını birkaç ayda paylaşabildiğiniz insanlar vardır. tanıştıktan hede hödö gün sonrası bunun için uygun vakittirdiyene de baya bi küfür ederim.
neyse efendim, bunun üzerine baya bir konuşabilirim fakat uzatmak istemiyorum, umarım fikrimi anlatabilmişimdir.
kesinlikle bilgisayar mühendisliği değildir efenim.
özlemek, sevdiceği görene kadar sanki böyle kalbine her milimetrik açıdan birer toplu iğne derinlemesine sokuluyormuşçasına bir his. görmediğin gün arttıkça iğne sayısı da artıyor haliyle. görünce tabii, bi anda o iğneler toz bulutu haline gelip uçuyorlar, yerlerini de yarin öpücükleri alıyor.
özlenmek ise insanı biraz daha hayata bağlayan bir his, güne uyanmak için insana heyecan ve arzu katan.
özlenmek ise insanı biraz daha hayata bağlayan bir his, güne uyanmak için insana heyecan ve arzu katan.
soru bu haliyle eksiktir ve yanıtlandığında kesinlikle yanlış anlaşılacaktır.
efendim paranın köpeği değilseniz, para tek başına "mutlu" etmez.
fakat hayata tutunacak bir şeyleriniz var ve tek eksiğiniz paraysa, tabii ki hayattan alınan zevki 100'e katlar.
efendim paranın köpeği değilseniz, para tek başına "mutlu" etmez.
fakat hayata tutunacak bir şeyleriniz var ve tek eksiğiniz paraysa, tabii ki hayattan alınan zevki 100'e katlar.
hocam paralı orospulardan değil de, diğerlerinden korkacaksın.
hayatını bitirirler, ruhun duymaz.
hayatını bitirirler, ruhun duymaz.
tıp sırf zengin olabilmek adına okunabilecek bir bölüm asla değildir.
keza gerçekten tıp isteyen bir insan asla mühendislik mi tıp mı diye sormaz, yazar gider mis gibi okur okulunu.
birkaç ihtimal mevcuttur; özellikle fen liselerinde birkaç adet marjinal tip olur, "ben tıp okumayacağım, mühendislik iyi yeaaa" profilinde. amaçları sadece dikkat çekmek olur ve genellikle gidip tıp yazarlar.
diğer bir seçenek gerçekten tıp istiyordur öyle çok dile de getirmez rakip hırslandırmayayım diye, kazanır gider mis gibi. diğer bir ihtimal ise gerçekten mühendislik isteyen ve %99 ihtimalle de okuyacak tiplerdir.
ilk ve üçüncü tiplerdenseniz problem yok zaten efenim ne istediğiniz ortadadır, önemli olan da budur. ikisi de mükemmel mesleklerdir severek yapınca.
<<gelelim bana, aile kurbanlarından biri olarak tercih listeme sadece tıp yazdırıldı, fakat istemeyince olmuyor işte, terk efenim. şimdi ise bilgisayar mühendisliğini baya baya severek ve zevk alarak okumaktayım. gram pişman değilim. screw you doctors!>>
keza gerçekten tıp isteyen bir insan asla mühendislik mi tıp mı diye sormaz, yazar gider mis gibi okur okulunu.
birkaç ihtimal mevcuttur; özellikle fen liselerinde birkaç adet marjinal tip olur, "ben tıp okumayacağım, mühendislik iyi yeaaa" profilinde. amaçları sadece dikkat çekmek olur ve genellikle gidip tıp yazarlar.
diğer bir seçenek gerçekten tıp istiyordur öyle çok dile de getirmez rakip hırslandırmayayım diye, kazanır gider mis gibi. diğer bir ihtimal ise gerçekten mühendislik isteyen ve %99 ihtimalle de okuyacak tiplerdir.
ilk ve üçüncü tiplerdenseniz problem yok zaten efenim ne istediğiniz ortadadır, önemli olan da budur. ikisi de mükemmel mesleklerdir severek yapınca.
<<gelelim bana, aile kurbanlarından biri olarak tercih listeme sadece tıp yazdırıldı, fakat istemeyince olmuyor işte, terk efenim. şimdi ise bilgisayar mühendisliğini baya baya severek ve zevk alarak okumaktayım. gram pişman değilim. screw you doctors!>>