entry'ler (102)

özgürlük ve dayanışma partisi

yeni başkanı (bkz: alper taş) olan partidir.

15 16 haziran 1970 işçi direnişi

işçilerin birlik olduğu zaman dünyayı yerinden oynatacağına bir göstergedir.

evet şimdi, 15-16 haziran ruhuyla geleceğimizi kurmaya.

13 haziran 2009 necdet nizam anması

inşaat Mühendisleri Odasında yapılan anmadır. necdet erdoğan bozkurt ve nizamettin orhangazi anılmıştır.

Bu ülkenin göklerini dolduran, yumruklu yıldızlarda ölümsüzleşenler unutulmadı, unutulmayacak!

Nizamettin Orhangazi ve Necdet Erdoğan Bozkurt u andık bugün.

Nizam ın, Necdet in arkadaşları oradaydı. Başka başka yerlerden çıkıp gelmişler. Hepsinin anlatacakları vardı. Doyasıya konuştular. Gözleri doldu, sözler düğümlendi, ağladılar, ağladık. O günlerdeki gibi güldüler, sevinçle güldüler, güldük.

Dergilerdeki fotoğrafları beynimize kazınan, adlarına yazılan şiirler, marşlar dilimizden düşmeyenler, bütün doğallığıyla, bütün insanlığıyla, devrimciliğiyle bizimle buluştu. Sade ve coşkuluyduk...

Necdet Erdoğan Bozkurt, Ankara DEV-GENÇ başkanı, Devrimci Yol un Maraş katliamını protesto kampanyalarını örgütlerken iskenderun da göz altına alındı, işkence de öldürüldü. Ağabeyi anlattı bugün, üniversiteye ilk geldiği yıllarda ülkenin kurtuluşunun Türk-islam anlayışında olduğunu düşünür, bunun üzerine kafa yorarmış. Arkadaşları da anlattı, tahta kurusunun bol olduğu bir evde kalır, yeni tanımaya başladığı devrimcileri de anlamaya çalışırmış. Bir gün ailesinin yanına Bursa‘ya gittiğinde, ağabeyinin geldin mi faşist espirisine, yatağının altından çıkardığı kitapları göstererek ben de artık devrimciyim diye yanıt verir.

Necdet in Sibirya Günleri...
Necdet, TEK-DERlidir, faşizme karşı aktif ve militan bir mücadelenin en ön saflarındadır. Pratik süreçteki etkinliği kadar teorik sorunlar üzerine de kafa yorar. TEK-DER tarafından çıkartılan eğitim broşürlerini kaleme alır. Ev ev, okul okul gezerek devrimci gençliğin eğitim çalışmalarını üstlenir. O yüzden onun adı usta dır. Bu özelliğinden dolayı, Devrimci Yol merkezi onun inisiyatifinde, devrimci gençlerin eğitimine dönük bir okul çalışması düşünür. Necdet bu görevi pratik yanım zayıfladı, yıllardır o işlerle uğraşıyorum. Beni bir bölgeye gönderin diyerek kabul etmez.

Bir fotoğrafı vardı, pek çoğumuz ilk kez gördük. O fotoğrafı ben çekmiştim. O an incirli de oturduğumuz gecekondunun penceresinden dışarı bakıyordu diye anlattı bir arkadaşı. O gecekondun duvarlarına resimler çiziyormuş Necdet. Resim yeteneği ilk kez Tommik-Teksas kitaplarını okuyup onlardan yola çıkarak kendi çizimlerini ve öykülerini oluşturması ile başlamış. Gecekondunun duvarlarına da korsanlar çizmiş. Necdet in bir de kemanı varmış. Kemanı pek iyi çalamazmış, o yüzden ne zaman eline alsa arkadaşları onu Sibirya ya, gecekonduya sonradan eklenen odaya sürgüne gönderirlermiş.

Ve AŞK...
Necdet bu yıllarda Ayşegül e aşık olur, onunla evlenir. O nun aşkı anlattı; "Bana böyle bir anma olacağı haber geldiğinde, koşarak geldim. Orada olmalıyız dedim. O özel bir insandı. Necdet ağbimi anlatmalıyım diye düşündüm. Evet, ağabeyimdi benim, öyle derdim. Ben bugün sadece sevdalardan bahsedeceğim. Çünkü biz birbirimizi çok sevdik. Nizammetin Orhangazi nin ölüm haberini aldığımda Adana daydım, sarsıldım, titredim. Necdet bana sürekli sorardı, tartışırdı. Onunla tartışmam için düşünmem, kendimi geliştirmem gerekti. Kendisini eleştirmemi isterdi. Bir gün evlilikle ilgili ne düşündüğümü sordu..."

Bütün her şeyi ayrıntısıyla tartışan, disiplinli, militan bir o kadar edebiyat, resim ve müzikle hayatın her alanı kavrayan bir devrimci olarak Necdet, o günler içinde derin ve unutulmaz izler bırakarak ölümsüzlüğü doğru yürüdü. Ve onu işkence de kalbinden vuranlar, bugün onun geleceğe taşınan sesinde bir kez daha tarih önünde mahkum oldular, bu kez biz de şahittik.

Necdet, pencerenin önünde oturup gecekondusundan hayata bakmaya devam ediyor, kimi zaman sokakta oynayan çocukların coşkusuyla, kimi zaman yoksul halkın çaresizlikleriyle, kimi zaman güneş ışığının gözlerini kamaştıran güzelliğiyle, kimi zaman yağmurun sesinde devrim ve aşk üzerine düşünürken uzun uzun dalıp gitmesiyle...

21 Yaşındaki Büyük Adam
Ölümsüz Nizam
Gültepe halkının evladı, ölümsüz Nizam...Karslıdır, Ankara ya üniversiteye gelir. DEV-GENÇlidir, Devrimci Yol militanıdır. Ankara da faşizme karşı mücadele içinde öne çıkar bir süre sonra istanbul‘a gönderilir. Ağabeyinin anlatımıyla, lise yıllarında polis dayağı ve göz altıyla tanışır. Ankara‘ya geldiğinde 1 yıl ağabeyinin yanında kalır. Mücadele yoğunlaşınca görüşmelerinin arası da uzar. istanbul‘a gitmeden önce yeğeni Özgür doğar, onu öper, kucaklar ve ayrılır...Gültepe‘de kısa sürede sevilir. Faşistlere karşı amansız bir mücadele yürütür. Bir gün pusuya düşürülür, silah seslerini duyanlar hemen Nizam ın yanına koşar, bedeni sım sıcak, silahı elindedir. Binlerce insan arkasından silahın yerde kalmayacak sloganlarıyla yürür.

O büyük kaybın acısını yaşayan ağabeyi, ‘bizim için teselli ve onur Nizammettin Orhangazi isminin otuz yıl geçtikten sonra bile unutulmaması, sahiplenilmesidir‘ diyor.

Nizam‘ın mezarının başı kalabalıktı bugün. Görevli kapıda kalabalığı görünce, Mahir Çayan‘a mı geldiniz diye sordu, onun arkadaşına, diye cevap verdik. Kırmızı karanfillerimizle, yumruklarımızı yıldızlara uzatarak, Nizam‘a seslendik...

"Devrimci yolda yürüyenler, devrimci yolda düşenler bu ülkenin onuru, alnımızın akıdır. Şimdi, yürüyoruz yeniden, gençliğimizle, kararlılığımızla, coşkumuzla, DEV-GENÇ;liliğimizle, yürüyoruz...Bu ülkenin göklerini dolduran yumruklu yıldızlarda ölümsüzleşenler unutulmadı, unutulmayacak..."

yenidendevrim

3 haziran 2009 konur sokak çatışması

stand açılırken 3 tane faşist ellerinde sallamalarla bağırıp çağırıp tehditler savunmuş daha sonra faaliyete geçmiştir oradaki devrimci güçler bu faşistleri etkisiz hale getirmiştir. daha sonra polis müdahale etmiştir.

konur

silahlı çatışmaya sahne olmamıştır. 7 haziran daki öss mitingi için stand açan devlis, ehp gibi gruplara çapulcu tayfası saldırmıştır. Silah polis tarafından kalabalığı dağıtmak suretiyle kullanılmıştır.

himno zapatista

(bkz: ezln)nin marşıdır güzeldir.

sinan kayış

sinan kayış, 22 yaşında ödp li bir tekstil işçisiydi. Partisinin seçim bildirilerini dağıtırken bir kahvede 23 suçtan sabıkalı bir adamın silahından çıkan kurşunlarla can verdi. Yoldaşı yalçın köse yaralandı.

(bkz: sinan a sözümüz halk iktidarı)

nasuh mitap

68 döneminde thkp-c içerisinde bulunmuştur. 78 döneminde devrimci yol un liderlerinden biriydi.
Ankara Devrimci Yol Davasında Son Sözleri
"Savunmalarımda suçlu değil haklı olduğumuzu, Devrimciliğimden dolayı yargılanıyor olduğumu anlattım. Evet ben Devrimciyim, halkıma ve bütün insanlara sömürüsüz, baskısız, özgürlük, bolluk ve mutluluk dolu bir gelecek sağlamak için mücadele etmeyi insanlığın ulaşabileceği en yüce ideal ve dava olarak görüyorum. Ve böyle bir davanın saflarında yer almaktan onur duyuyorum. Mahkemenizin vereceği karar ne olursa olsun esas olarak tarih önünde Devrimciliğimin gereklerini yerine getirememekten dolayı yargılanacağımı biliyorum. Ve bu yargılamada aklanmayı umut ediyor ve diliyorum, Sosyalizme, ülkemin ve halkımın özgür, bağımsız ve aydınlık geleceğine olan inancımı tekrar bildiriyorum. insanlığın en yüce değerleri için, bütün dünya işçilerinin ve ezilen halkların kurtuluşu için mücadele eden bütün Devrimcilere buradan selam ediyorum."

olmuştur.

türkan saylan

ölümü ile bir çok çevreyi üzmüş kişidir.

ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu, Türkan Saylan'ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek, "tüm sevenlerinin, çağdaş ve özgür bir Türkiye için bütün bedel ödeyenlerin başı sağolsun" dedi.


Değerli bilim insanı, yaşamını aydınlanma değerlerinin ve çağdaş yaşamın korunması ve yaygınlaştırılmasına adamış Türkan Saylan‘ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. ismi Türkiye‘de gericiliğe, hukuksuzluğa, kadınları ikinci sınıf varlıklar olarak gören zihniyete karşı mücadelede yaşayacaktır. Tüm sevenlerinin, çağdaş ve özgür bir Türkiye için bütün bedel ödeyenlerin başı sağolsun.

Hayri Kozanoğlu
ÖDP Genel Başkanı
18.05.2009

sosyalistlere bok atıp kendini bir bok sanan kişi

sözlükte çok fazla bulunan kişi türüdür. o değilde kendilerini bir bok zannederler. kişinin kendini bilmesi kadar güzel bir şey var mıdır?

gülen hareketi nin dünyaya kazandırdıkları

bu hareketin yaptıklarını hayırlı ve doğru faaliyetler olarak nitelendiren tek hücreli canlılardır.

cevahir yoldaşım

ilkokul çocuğu olmayan, türkiye nin en iyi teorisyenlerinden olan mahir çayan ın yazdığı şiirdir. o değilde can yücel in kartpostal muhabbetini çağrıştıyor çocuk, ilkokul falan.

cevahir yoldaşım

(bkz: hüseyin cevahir) için (bkz: mahir çayan) tarafından yazılan şiir.

Burası istanbul Maltepe
Cevahir vuruldu kahpece
Eylemi yadigar bizlere
Kalacak Cevahir yoldaşım

Yıl 971 Haziran
Vuruldu çok değerli militan
Oligarşiye korku salan
Mert yiğit Cevahir yoldaşım

Etrafı alındı kordona
Sırtını dayandı Çayana
Öfkeyle sarıldı tomson'a
Dersimli Cevahir yoldaşım..

türkiye de her 353 kişiye bir cami düşmesi

tek sorun bu mudur?
türkiye de 60 bin kişiye bir tane hastane düşmektedir.
ülkede 200 bin öğretmen açığı bulunmaktadır.
daha yazmakla bitmez.

tek umudum

ali asker in çok güzel bir parçasıdır.
sözlerini de yazayım tam olsun..
tek umudum duvardaki yazılarda
"devrim ezilenlerin bayramıdır"
onu da alçaklıklar kuşatmış
ihanette polisler

yine de marşlar söylüyor kıvırcık saçlı bir çocuk
aldırmadan ölme
kararlı
çünkü
ölüm duygusunun aşıldığı tek alan
kavga yeridir!

solcu zenginler

sermaye sahipleridir. solcu değillerdir. bunlara örnek olarak sinan çetini vermek yanlıştır çünkü sinan çetin solcu değildir hatta ve hatta akp li olduğunu açıklamıştı.

kürtleri sevmek zorunda olmak

tıpkı benim bu başlığı yazan ve kürtleri, bir halkı sevmeyen kimseleri sevmediğim gibi kimsenin öyle birini sevme zorunluluğu yoktur.

özgürlük ve dayanışma partisi

dondurmam gaymakta "adı üstünde özgürlük ve dayanışma partisi, sadece sana bana özgürlük olursa olmaz, herkes için özgürlüğü savunursan ancak o zaman gerçek sosyalist olursun" sözleriyle bahsedilen parti.

genç düş

demokratik lise mücadelesi yürüten bir yapılanmadır, dergidir.
29 kasım türkiye gençlik forumuyla
(bkz: liseli gençlik muhalefeti)olmuştur
(bkz: gençlik muhalefeti)

geçmişi aşabilmek

oğuzhan müftüoğlu nun kitabıdır. kitapta devrimci yolcuların katıldığı tartışma süreci, sosyalizm sorunları,parti sorunu, birlik sorunu, kürt sorunu gibi sorunlar ele alınmıştır.

Bu kitap, Türkiyeli devrimcilerin 12 Eylül yenilgisinin etkilerin hala yaşadığı "sosyalist" ülkelerin yenilgisiyle yeni bir yıkıntının etki alanına girdiği bir tür geçiş sürecine tekabül eden doksanlı yıllarda devrimci hareket örgüt ve parti sorunları solun ve devrimci hareketlerin geleceği devrimci kitle partisi şeriat Kürt sorunu ve devrimci siyaset, geçmiş ve gelecek gibi konularda sürdürülen tartışmalara ilişkin yazılarla bazı konuşma metinlerinden oluşuyor.
Bu tartışmaların yeniden yayınlanarak hatırlanmasının geçilen süreçteki doğrular kadar içine düşülen yanılgıların da daha iyi görülmesine ve sürecin sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesine yardımcı olabileceğini umuyoruz."