bugün

entry'ler (111)

okuma bilmeyen peygambere oku diye emir göndermek

okuma'dan kasıt 'oku' değil 'öğren', henüz peygamber değil muhammedül emin, emir değil vahiy.

abdullah palaz

nazım hikmet ile bursa cezaevinde yatarken yaşadıklarına ilişkin hatıratı turhan temuçin tarafından yazılan "azrailin öbür adı" isimli kitapta geniş bir şekilde yer almıştır. nazımdan bahsediş sekli biraz abartılıdır.çünkü okuyucu abdullah palaz'ı okurken ne olursa olsun onun daha fazla öne çıkmasını ister. bu abartının da abdullah palaz' ın değil turhan temuçin' in ifadeleri olma ihtimali de daha olasıdır zannımca.

jeff buckley

8 haziran 1997 tarihli yeni yüzyıl gazetesi ölüm haberini
"bu kez çok çok derinde
son yirmi yılın in iyi rock müzisyeni ve rock şairlerinden sayılan jeff buckley missisipide boğularak hayata veda etti.
-kabustan uyanamadım
beni içine aldı
aşağı çekti
çok gerçekti-
SO REAL"
şeklinde vermişti. gerçek bir ölümdü.

dördüzlere verilebilecek isimler

ilkbahar, yaz, sonbahar , kış

meç

bir cahit zarifoğlu şiiridir her şeyden önce. bir bölümünde ;
"devlet sokağını tek başına bir ayyaş geçiyor
kente verdiği cevap pandomim"
der.

karizmatik cevaplar

mahatma gandhi fransa kralı ile yapacağı görüşmeye her zamanki kıyafeti olan beyaz örtü, sandalet ve gözlükleri ile gider. çıkışta kapıda bekleyen fransız gazetecilerden biri gandhi'ye alaycı bir tavırla sorar:
- efendim, kıyafetiniz bir kralla görüşmek için yeterli miydi ?
gandhi cevap verir;
-kral hazretleri ikimize yetecek kadar kıyafet giymişti.

mehmet aydın

1988 SBF mezunu, içişleri bakanlığında müfettiş olarak çalışan aynı zamanda kalkınma bankası yönetim kurulu üyeliği yapmakta olan, taleplerimiz yerini bulursa bir sonraki kabinede 'şiir okumaktan sorumlu devlet bakanı' olacak olan yakışıklı ve karizmatik abi.

erdener abi

-erdener abi bi televizyon aldık 70 ekran otomatik, kendi kapanıyo, annemlere de eski renkli televizyonu verdik.
-ne renk ?

ali dükkanı

çok güzel bir haydar ergülen şiiri:

"yanyana dükkanları vardı
behcet necatigil 'tuhafiye' satardı
'gizli eserler ansiklopedisi'ni yazardı
turgut uyar 'tütüncü'ydü. en güzel tütünlerini
uzun şiir yapraklarında saklardı
edip canseverin dükkanının üstünde
'otel' yazardı. bütün odalarında kendisi yatardı
oktay rifat 'ders kitapları' satardı
hiç bir öğrenci okumadı ve hepsi coğrafyadan kaldı
cemal süreya dükkanıda resim yapardı
cemali ali'ye benzer
şimdi bütün dükkanlar kapandı."

yaşatan

son iki dize bir gaziantep türküsüne aittir. türkünün ilgili bölümünün sözleri aşağıdaki gibidir:
"yüce dağ başında üç ağaç payam
aldılar yarimi ben kaldım yayan
ölümden korkup da sonunu sayan
ölür gider yar koynuna giremez"

mete aksu

kasımpaşa askeri hastanesinde çalışan, aytar caddesinde muayehanesi bulunan, kadın erkek bütün hastalarıyla çok iyi ilişkiler kurması sebebiyle ziyadesiyle sevilen estetik plastik cerrahi uzmanı şirin yaratık.

zambaklı padişah

bendeki nüshasında "gerçeklikte gemiler terketmektedir fareleri" dizesinden sonra okuyucu şunları ilave etmiştir:
"bazen de gemiler kurtarır kaptanlarını
ve denizler gemileri
ıssız kalmamak için"

hamid aydın

istanbul ve izmir' de faaliyet gösteren estetistanbul ve ispanbul' un tıp doktoru medikal direktörü.

trt 6

ilk izlediğimde aklıma çocukluk arkadaşımız ve komşumuz yahya' yı düşüren kanal. yaşasaydı muhtemelen dayısının çocuklarıyla şu an rojin' in arkasında bağlama çalıyor olacaktı. şimdi duşünüyorum ağır oldu bu be. hem de çok ağır. arkadaşlarımızı yaşayanlar ve öldürülenler diye tasnif edeceğimiz bir çocukluk geçirmemiz çok ağır oldu. çok ağır...

yusuf hayaloğlu

1993 yılında 'biz üç kişiydik' şiirini Hamid Aydın, Erhan Ömür ve Prof. Dr. Salih Yıldırım' a uyarlayarak değiştirmiştim, çok beğenildiği için 1993 mezunları yıllığına alınmıştı. şimdi bakıyorum geriye erhan da salih de hamid de hatta yusuf da kalmamış.
şiirden başka.

alternatif davos tercumeleri

rte: oldurmeyeceksin !
tercuman: asla oldurmeyeceksin !

bursa yı sevme nedenleri

Kiymetli arkadasim Feyman incel'in artik orada nefes aliyor olusu.

saç

" sen gittin saclarima
erimez karlar yagdi "

biz size şah damarınızdan daha yakınız

"andolsun ki insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler yapacağını biliriz" diye başlayan kaf suresinin 16. ayeti. doğrusu 'size' değil 'ona' dır. "biz ona şah damarından daha yakınız."

ekşi sözlük

yazar olacağını varsayıp siteyi her gün ziyaret eden yüzbinlerce çaylağın alexa raporlarında hitini arttırdığı, artık kusulası, ismini eksisozluk a.ş olarak değiştirmesini beklediğim ticari kuruluş.