#kapitalizm

  • Burjuvazi, üretim araçlarına sahip olan ve ücretli işçileri sömürmek için bu üretim araçlarından yararlanan bir sınıftır. Burjuva sınıfı türdeş bir sınıf değildir. Üst tabakası, zamanımızda, kapitalist dünyanın siyasetine ve ekonomisine egemen olan tekelci burjuvaziden oluşur. Küçük burjuvazi, kapitalistler ile işçiler arasında ara yeri tutar. Küçük patronların önemli bir kısmı, büyük şirketlerin bağımlılığı altındadırlar. Eskiden kent küçük burjuvazisinin yaşam düzeyi ile proletarya arasındaki fark, daha büyüktü. Bugün, küçük burjuvaların gelirleri, büyük işletmelerde çalışan işçilerin ücretine eşit ya da bunun altındadır. Ve onların çalışma koşulları daha kötüdür. Küçük burjuvazinin iş-günü daha uzundur, ve işçilerin inatçı bir savaşı sonunda elde ettiği toplumsal yardımlardan yararlanma hakkı yoktur. Küçük patron, büyük şirketlere daha çok bağımlıdır. Daha doğrusu, hiç denecek kadar bağımsızdır.

    Proletarya, üretim ve geçim araçlarından yoksun ve bu yüzden de emek-güçlerini kapitaliste satmak zorunda olan bir ücretli işçiler sınıfıdır.

    Kapitalist toplumda, proleterler ile burjuvalar çözülmez bağlarla birleşirler: burjuva, ancak ücretli işçiyi sömürerek yaşayabilir ve zenginleşir, işçiler ise kapitalistin yanında işe girmezlerse varolamazlar. Öte yandan, bunlar, uzlaşmaz karşıt olan sınıflardır.

    #burjuvazi
    #proletarya
    #kapitalizm
  • şikayet et
  • 41538509
  • artı değer

    32.
  • Varsayalım ki, kapitalist, bir dikiş makinesi fabrikasına sahip bulunuyor. 200 parça imal etmek için 2.000 dolara, 10.000 kg. metal (kilosu 20 sentten) satın alıyor diyelim. 200 dikiş makinesinin yapımı bir miktar madde yıpranmasına, aydınlatma ve ısınma vb. giderlerine yolaçıyor (250 dolarlık bir tutar). Kapitalist, herbirine 5 dolar ödediği 50 işçi tutuyor (toplam 250 dolar). Kapitalistin genel giderleri aşağıdaki gibi olacaktır:

    Metal: 2.000 dolar
    Makinelerin yıpranması: 250 dolar
    Emek-gücü: 250 dolar

    Toplam: 2.500 dolar

    işletme, herbiri 12,5 dolara gelen (2.500 : 200), 200 dikiş makinesi imal etti.

    Varsayalım ki, bu makineler, pazarda 12,5 dolara satılıyor. Eğer kapitalist, makinelerini bu fiyatla paraya çevirecek olursa, ancak harcamış olduğu parayı geri alır, yani kâr elde etmez.

    Gerçek hiç de öyle değildir. Kapitalizm, işçinin geçimini sağlamak için gerekenden daha fazla bir değer üretmesini sağlayacak üstün bir iş verimliliğini varsayar. Teknik ilerleme, gerekli geçim araçlarını üretmek için kullanılan zamanı azaltır. Oysa emek-gücünün günlük değerini ödeyen kapitalist, işçiyi, bütün gün çalıştırır; bu da, işçinin kendi emek-gücünün üzerinde bir değer yaratmasına neden olur.

    Örneğimize dönerek, kendi emek-gücü değerine eşit bir değer yaratması için, işçiye dört saat gerektiğini varsayalım. Bununla birlikte, işçi, kapitalist ile yapmış olduğu sözleşme gereğince sekiz saat çalışmak zorundadır. Sekiz saatte, dikiş makinesi fabrikası örneğimizdeki 50 işçi, iki kez daha fazla üretim aracının biçimini değiştirirler ve iki kez daha fazla ürün çıkarırlar, yani 400 dikiş makinesi. Sonuç olarak kapitalistin giderleri şöylece değişir:

    Metal: 4.000 dolar
    Makinelerin yıpranması: 500 dolar
    Emek-gücü: 250 dolar

    Toplam: 4.750 dolar

    400 dikiş makinesini aynı fiyata (12,5 dolara) sattıktan sonra, kapitalistin eline 5.000 dolar geçer. Demek ki, elde edilen, değer, kapitalistin giderlerinden 250 dolar fazladır, artı-değer doğmuştur.

    Üretim sırasında işçilerin emeği ile yaratılan artı-değer kapitalist topluluk üyelerinin kendi çalışmalarından gelmeyen gelirlerinin: sanayicilerin ve tüccarların kârlarının, hisse sahiplerinin paylarının, tefecilerin ve bankacıların aldıkları faizlerin, toprak sahiplerinin toprak rantlarının vb. kaynağıdır.

    Eğer kapitalist, bir artı-değer elde ediyorsa, bu, işçilerin, kendi emek-güçlerine eşit bir değer yaratmak için gerekenden daha uzun bir süre çalışmış olmalarındandır. Artı-değer, onu yaratmak için işçiye ödeme yapmadan kapitalist tarafından alıkonulur. Bu, kapitalist sömürünün özünü oluşturur. Kapitalist sömürü maskelenmiştir; bu onu, feodal toplumdaki ve köleci toplumdaki sömürüden ayırır. Kölelerin ve serflerin çalışması zoraki bir çalışmaydı. işçi de çalışmak zorundadır, ama onun kapitalist karşısındaki kişisel özgürlüğü, kapitalizmde, çalışmanın bu niteliğini gizler.

    #kapitalizm
    #kapitalist
    #artıdeğer

    (bkz: gerekli emek ve artı emek)
  • şikayet et
  • 41534879
  • kapitalizm

    1272.
  • kapitalizm, bir yandan, mülkten yoksun ya da hemen hemen yoksun halk yığınları ücretliler haline gelmekteyken; beri yandan, üretim alet ve araçlarının çok az sayıda toprak sahipleri ve kapitalistler grubunun elinde bulunduğu bir toplum düzenidir.

    #kapitalizm
  • şikayet et
  • 41488340
  • gerekli emek ve artı emek

    1.
  • kapitalizmde işçi; iş gününün bir bölümünde kendisi için, geri kalanında patronu için çalışır. işçinin yaşamını sürdürmesi için gerekli olan ürünü yaratan emeğe "gerekli emek" , bu amaçla, yani bu iş için harcanan emek zamanına ise "gerekli emek zamanı" denir. bu, ücret biçiminde ödenmektedir.

    fazla ürünün üretilmesine giden emek zamanı "artı emek zamanı" ve bu fazla ürünün üretilmesi için harcanan emek de "artı emek" adını alır. artı emeğin gerekli emeğe ya da artı zamanın gerekli emek zamanına oranı işçinin sömürülmesinin derecesini gösterir.

    artı emek kapitalizmden önce de vardı. köle sahipleri ve feodaller, sömürülen halkın fazladan çalışması sayesinde yaşıyorlardı ama kapitalizmde artı ürün, artı değere dönüşür, çünkü emek gücü, bir meta olur; artı değer yalnız kapitalistlerin gereksinmelerini karşılamaya değil, başka işçilerin de sömürülmesine yarar: o, sermayeye dönüşür.

    #emek
    #kapitalizm
    #işçi
    #sömürü
  • şikayet et
  • 41444268
  • Gündemdeki Haberler
    güncel Önemli Başlıklar