bugün

tenefüste yapılacak 100 şey

100 değil, belkide 200 şey bulabiliriz. fakat hepsi ruh hallerimize göre değişir. belki benim entrylerimle daha önce karşılaşmış bir arkadaş şimdi '' ulan yinemi aşktan bahsedecek bu hıyar. '' diyebilir. durmuyorum. bahsediyorum ! hatta bu gün olan bir olayı da anlatıyım;
ben aşk acısı çekince direk duvara vuruyorum artık. cidden çok rahatlatıyor. hatta ilk duvara vurma maceramı görmek istiyorsanız (#9783455)
her neyse. bu gün yine sinir, hüzün, nefret ve aşk duygularının karıştığı an duvarı yumrukladım. ama bu yumruk nasıl güçlüyse artık 3 parmağım kanadı. birden tenefüs bitti ve ben tenefüste yapılabilecek binlerce şeyden birini yapmıştım. rahatlamışmıydım. hayır ! fakat arkadaşlar beni tuvalete götürmeye ikna ettiler. hocadan izin alıp tuvalete gittik 3 kişi. ben elimi yıkarken birden tuvalete müdür yardımcısı özcan hoca daldı içeri. '' dersiniz ne lan sizinde ortalarda dolaşıyosunuz. '' dedi. uğur adındaki arkadaşım hemen '' arda'nın eline bişey olduda hocam ondan dolayı. '' dedi. hocaya '' evet hocam! ben yaptım! duvarı yumrukladım!!! bakın buda kan! '' derdim fakat onun öncesindede duvar yumruklamıştım. eğer hoca yine bu olayla karşılaşırsa sonuçlar çok kötü olabilirdi. bende '' kapıya sıkıştı hocam. '' dedim. hoca tabii yermi! '' hass**tir lan ordan ! geçen günde aynı haltı yemiştin! '' dedi. ve 2 arkadaşı sınıfa yollayıp bana '' sen benimle geliyosun. '' dedi. ve yine o güzel müdür yardımcısının odasına gittim.
müdür yardımcısı özcan hoca: derdin nedir oğlum? neden duvar dövüyosun?
ben: şey hocam işte bi sıkıntım var...

derken odaya rehper hocamız serdar hoca geldi.

serdar hoca: neoldu şimdi?
özcan hoca: yine duvara yumruk atmış. yani kızdığımdan değil, üzülüyorum cidden.
serdar hoca: (bana dönerek) neoldu oğlum derdin nedir?
ben: sinirlendim hocam.
serdar hoca: neye sinirlendin oğlum ? birisimi kızdırdı seni?
ben: sayılır.
serdar hoca: küfürmü etti ?
ben: yok.
özcan hoca: vurdumu? ne yaptı?
ben: yok.
serdar hoca: karşı gelemeyeceğin birisimiydi?
ben: yok aslında sinir sayılmaz.
serdar hoca: neoldu dersleremi taktın?
ben: onunda etkisi var.

özcan hoca eliyle çenesini tuttu. kara kara düşünüyodu. hakikaten adamı üzmüştük lan. fakat serdar hoca sormaya devam etti;

serdar hoca: neoldu ailende mi problem var?
ben: yok yok.
serdar hoca: ailevi sorunlarınmı var oğlum ?!
ben: yok.
serdar hoca: oğlum bi bok yoksa sen neye... sevgilindenmi ayrıldın len ?

hoca bunu sorunca ne diyeceğimi şaşırdım. ama baktım kara kara düşünen özcan hocanın yüzüne bir gülümseme geldi. bende ondan güç almış olacam ki bende gülümseyip cevap verdim.

ben: eee... gibi.
serdar hoca: neoldu ? teklif ettin kabul mü etmedi ?
ben: sayılır...

özcan hoca ve serdar hoca birden kahkahayı bastılar. utandım ama bu ortam iyiye alametdi. yinede serdar hoca gülmesini durdurarak konuşmaya devam etti. fakat özcan hocanın yüzünde bir gülümseme. adam kendini zor tutuyo. dokunsan kahkahayı basacak. odada daireler çizerek dönüyor. bi koltuğuna oturuyo, bir kalkıyo. arada kıskıs gülüyo. ama serdar hoca konuşmasına devam ediyo tabii;

serdar hoca: bak oğlum şimdi sen ilk deneyiminde böyle yaparsan ileride daha kötü şeyler olur. sonra zararlı maddelere başlarsın kafan bozuk diye, hayatın biter. yapma böyle şeyler bak. vs.

işin özü bana takmamam gerektiğini öğretmen dilinde anlatıyordu. dershanedeki arkadaşlarımın '' bir kız için ağlamaya değmez !!!! sil göz yaşlarını yav '' demesinin daha resmi şekliydi bu. bende '' tamam hocam, haklısınız hocam '' demekten başka bişey yapamadım.

ardından okul aile birliğinde elime '' yakmayan tentürdiyor. '' dedikleri şeyi sürdüler ve her parmağıma ayrı yarabandı yapıştırdılar. sınıfa geri döndüğümde eskisi gibi bir tepki görmedim allah'tan. herhalde onlarda duvarı dövmeme alışmışlardı. ve 10 dklık tenefüs oldu 55 dk. ! 10 dk daha ekle 65 dk . bu süre içerisinde bir şey yapmış olsamda kesinlikle diğer 99 şeyle eşdeğer sayılamazdı. bunun ayrı bir gücü vardı. fakat yine duvarı yumruklarsam bu sefer beni cidden disiplin veya benzeri biyere yollarlar.

bundan çıkaracağımız şey aslında yapacağımız şeyin sayısı değil.... toparlayamadım. siz anladınız. öyle bişey işte...