bugün

andorra

çocukken okunan dünya klasiklerinde adı sık sık geçen pirenelerle çevrili ülke. bir yere kadar trenle ulaşım var, sonrasında yokuş çıkacağınız için otobüsler giriyor devreye. fransa'dan gelirken önce küçük bir alana ulaşıyorsunuz. bu bölgenin adı pas de la casa. burada süpermarketler, restoranlar, bir büyük alışveriş merkezi, parfümeriler ve büyüklü küçüklü mağazalar var. otel fiyatları, ekim ayında, oldukça uygun. bu kısım tamamen tüketime dayalı. gezilip görülecek pek bir şeyi yok. üç gün önce, güne kar ile uyanan yerdir ayrıca. fransa'ya dönüş yolunda oldukça sisli yerlerden geçtik, bulutlarla aynı hizalarda seyrettik...

başkent andorra la vella ise, bu bölgeye otobüs ile 50 dakika mesafede. orada hava biraz daha yumuşak. buraya hiç kar düşmemişti mesela. burada görülecek güzel yerler var. şehri bitirmek zor değil, ancak ordino, massana gibi yan şehirler de var. hepsini görmek için 2-3 gün şart. başkentte de çok fazla parfümeri var. parfüm müzesi var. giyim mağazaları var, ancak fiyatları 5-15 euro falan daha ucuz. asıl ucuzluk içki, sigara ve parfümlerde.

insanlarla konuşmak için "fransızca biliyor musunuz?" diye soruyorsunuz. "evet" cevaplarına güvenmeyin, sonrasında ispanyolca anlatmaya başlıyorlar. çoğunluk ispanyolca ve katalanca konuşuyor. gündüz turist çok, gece vakti sokaklar boşalıyor. hatta kaldığımız otelde, 21.30'da, konuşmamızdan rahatsız olanlar oldu, duvarlara vurdular falan. erken yatıyor insanlar. başkentin sokakları, gece nişantaşı'nı andırıyor. 2-3 tane gece kulübü gözümüze çarptı. içerisi genç-yaşlı karışık. gençlerin pek rağbet etmediği bir yer burası.

dönüş yolunda sınırda kontrol olabiliyormuş. biz dönerken olmadı. kişi başına iki karton sigara düşüyormuş. biz sigara almamıştık, sordular ve elimize tutuşturdu otobüstekiler kendi sigaralarını.

nedense ben çok sevdim burayı. ordino oldukça garip bir yerdi mesela. pireneler'de olmak ayrı bir keyifti...