bugün
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler12
- uludağ sözlüğün bitmiş olması18
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız11
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- kocamsunun hazırladığı sürpriz13
- güne bir şarkı bırak12
- tilki ailesi10
- bik bik'in balona binmesi26
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- sel felaketinin nedeni cehapedir10
- cumaya gidenlerin çok azalması15
- insana kendini kötü hissettiren şeyler16
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim24
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- icardi190521
- memesi küçük olmak14
- adolf hitler9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel16
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat13
tuzağa düşürüldüğü ve yakalanmak üzere olduğu hissi ile dehşete kapılacak kedidir. çünkü insan görünümlü, sevecen yaklaşan bir canlının, aslında kılık değiştirmiş bir düşman olduğunu sanmıştır.
bir ağacın dibinde oturmuş, öylece bana bakıyordu, kedi. "pisi pisi" lerime karşılık, hemen koşarak yanıma geldi, kuyruğu havada. artık üç varlık idik... her yürüyüşümde adımlarımla ritm tutan ve seyir şarkıma eşlik eden, beni her halimle kabul eden, ne ayağımın altında aşağılık komleksine kapılan ne de bir tepeden yükseklik taslayan, anlayışlı, vefalı dostum yol, kedi ve ben. en sevdiğim dostlarımdan ikisi yanımda idi artık. değmeyin keyfime...
gerçi biri ile daha yeni tanışmıştım ama çağrıma hemen karşılık verişi ile gönlümde yer edinmişti.
hemen okşamaya başladım, tüğ yumağını. o da gözlerini kapatarak mırıldamaya başladı. her kedi gibi bıyıklarını elime sürtmek istedi ve bum... tıslayarak kendini geri atan hayvancık, yan düştü önce. sonra bir sağa bir sola koştu ve daha önce dibinde beklediği ağaca tırmandı hızlıca.
o an, sevgisizime (sevgilime demediğimi bilirsin) karşı yaklaşımımı sorguladım. çünkü kedi, beş dakika kadar önce oynadığım köpeğin tüğlerinin ve salyasının elimde bıraktığı kokudan ötürü korkmuştu. ben, onun için insan sanılan bir köpektim ve onu yakalamıştım. tuzağa düşmüştü. bir köpek, belki de ilk kez bu kadar çok yakınlaşabilmişti ona. tehlikede idi... muhtemel bir acıdan kaçmalıydı... korkuyordu... çünkü doğasında vardı, acıdan kaçış. tıpkı insan gibi...
ben, insan isem ve acıdan kaçış doğamda var ise sevilme ümidi ile yaklaştığım insanın beni kandırdığını, duygularımla oynadığını, alay ettiğini, ve bu yaptıklarından pişmanlık duymak yerine, neşesi yerinde olarak hayatına devam ettiğini görmüş isem tıpkı kedi gibi kaçmam gerekmez mi? neden halen yakın olmak istiyorum? neden kaçıp gitmedim?
ben, ya doğaüstü bir sevgi taşıyorum ya da doğanın dengesi değişti, aşk, sevgi, vefa gibi kavramlar farklı gelişmeler gösterdi ve ben değişime ayak uyduramamış bir ilkel yaratık olarak kaldım.
belki de kedi, beni bir köpek olarak görmeyi başarabildiği için kaçtı.
bu arada; halen sana yakın olmak isteyişim, üzerine bir köpeğin kokusunun sinmediğini
gösterir mi?
bir ağacın dibinde oturmuş, öylece bana bakıyordu, kedi. "pisi pisi" lerime karşılık, hemen koşarak yanıma geldi, kuyruğu havada. artık üç varlık idik... her yürüyüşümde adımlarımla ritm tutan ve seyir şarkıma eşlik eden, beni her halimle kabul eden, ne ayağımın altında aşağılık komleksine kapılan ne de bir tepeden yükseklik taslayan, anlayışlı, vefalı dostum yol, kedi ve ben. en sevdiğim dostlarımdan ikisi yanımda idi artık. değmeyin keyfime...
gerçi biri ile daha yeni tanışmıştım ama çağrıma hemen karşılık verişi ile gönlümde yer edinmişti.
hemen okşamaya başladım, tüğ yumağını. o da gözlerini kapatarak mırıldamaya başladı. her kedi gibi bıyıklarını elime sürtmek istedi ve bum... tıslayarak kendini geri atan hayvancık, yan düştü önce. sonra bir sağa bir sola koştu ve daha önce dibinde beklediği ağaca tırmandı hızlıca.
o an, sevgisizime (sevgilime demediğimi bilirsin) karşı yaklaşımımı sorguladım. çünkü kedi, beş dakika kadar önce oynadığım köpeğin tüğlerinin ve salyasının elimde bıraktığı kokudan ötürü korkmuştu. ben, onun için insan sanılan bir köpektim ve onu yakalamıştım. tuzağa düşmüştü. bir köpek, belki de ilk kez bu kadar çok yakınlaşabilmişti ona. tehlikede idi... muhtemel bir acıdan kaçmalıydı... korkuyordu... çünkü doğasında vardı, acıdan kaçış. tıpkı insan gibi...
ben, insan isem ve acıdan kaçış doğamda var ise sevilme ümidi ile yaklaştığım insanın beni kandırdığını, duygularımla oynadığını, alay ettiğini, ve bu yaptıklarından pişmanlık duymak yerine, neşesi yerinde olarak hayatına devam ettiğini görmüş isem tıpkı kedi gibi kaçmam gerekmez mi? neden halen yakın olmak istiyorum? neden kaçıp gitmedim?
ben, ya doğaüstü bir sevgi taşıyorum ya da doğanın dengesi değişti, aşk, sevgi, vefa gibi kavramlar farklı gelişmeler gösterdi ve ben değişime ayak uyduramamış bir ilkel yaratık olarak kaldım.
belki de kedi, beni bir köpek olarak görmeyi başarabildiği için kaçtı.
bu arada; halen sana yakın olmak isteyişim, üzerine bir köpeğin kokusunun sinmediğini
gösterir mi?
güncel Önemli Başlıklar