bugün

tuzağa düşürüldüğü ve yakalanmak üzere olduğu hissi ile dehşete kapılacak kedidir. çünkü insan görünümlü, sevecen yaklaşan bir canlının, aslında kılık değiştirmiş bir düşman olduğunu sanmıştır.

bir ağacın dibinde oturmuş, öylece bana bakıyordu, kedi. "pisi pisi" lerime karşılık, hemen koşarak yanıma geldi, kuyruğu havada. artık üç varlık idik... her yürüyüşümde adımlarımla ritm tutan ve seyir şarkıma eşlik eden, beni her halimle kabul eden, ne ayağımın altında aşağılık komleksine kapılan ne de bir tepeden yükseklik taslayan, anlayışlı, vefalı dostum yol, kedi ve ben. en sevdiğim dostlarımdan ikisi yanımda idi artık. değmeyin keyfime...
gerçi biri ile daha yeni tanışmıştım ama çağrıma hemen karşılık verişi ile gönlümde yer edinmişti.

hemen okşamaya başladım, tüğ yumağını. o da gözlerini kapatarak mırıldamaya başladı. her kedi gibi bıyıklarını elime sürtmek istedi ve bum... tıslayarak kendini geri atan hayvancık, yan düştü önce. sonra bir sağa bir sola koştu ve daha önce dibinde beklediği ağaca tırmandı hızlıca.

o an, sevgisizime (sevgilime demediğimi bilirsin) karşı yaklaşımımı sorguladım. çünkü kedi, beş dakika kadar önce oynadığım köpeğin tüğlerinin ve salyasının elimde bıraktığı kokudan ötürü korkmuştu. ben, onun için insan sanılan bir köpektim ve onu yakalamıştım. tuzağa düşmüştü. bir köpek, belki de ilk kez bu kadar çok yakınlaşabilmişti ona. tehlikede idi... muhtemel bir acıdan kaçmalıydı... korkuyordu... çünkü doğasında vardı, acıdan kaçış. tıpkı insan gibi...

ben, insan isem ve acıdan kaçış doğamda var ise sevilme ümidi ile yaklaştığım insanın beni kandırdığını, duygularımla oynadığını, alay ettiğini, ve bu yaptıklarından pişmanlık duymak yerine, neşesi yerinde olarak hayatına devam ettiğini görmüş isem tıpkı kedi gibi kaçmam gerekmez mi? neden halen yakın olmak istiyorum? neden kaçıp gitmedim?
ben, ya doğaüstü bir sevgi taşıyorum ya da doğanın dengesi değişti, aşk, sevgi, vefa gibi kavramlar farklı gelişmeler gösterdi ve ben değişime ayak uyduramamış bir ilkel yaratık olarak kaldım.
belki de kedi, beni bir köpek olarak görmeyi başarabildiği için kaçtı.

bu arada; halen sana yakın olmak isteyişim, üzerine bir köpeğin kokusunun sinmediğini
gösterir mi?
(bkz: hoşt)