bugün

aşk

aşk...

hiç inanmazdım, cidden inanmazdım aşk olduğuna...

bir insanın, başka bir insanı bu kadar arzu edeceğini hiç tahmin etmezdim. yemin ederim tahmin etmezdim...

şu an saat 10 a geliyor. dün akşamdan beri hiç bişey yemedim.yiyemiyorum. midem bulanıyor çünkü. başım dönüyor, arada titreme nöbetleri geliyor, en önemlisi de kalbim sıkışıyor, nefes alamıyorum...

az önce excel de fiyat listesi hazırlıyordum.dalmış gitmişim bir baktım her yerde aynı yazı:
f... b....
f... b....

yatıyorum, uyumaya çalışıyorum ama nafile... gözlerim uykusuzluktan kan çanağına dönüyor, yatağa yatalı tam üç saat olmuş ama hala gözlerim açık, kendimdeyim...
en sonunda yorgunluktan bitkin düşüyor ve uyuyorum...
bir ara sarsılarak uyanıyorum. allah'ım ne oluyor diye kendi kendime soruyorum.çıldırıyorum.alıp bağrıma basmak istiyorum onu ama bir bakıyorum etrafıma, kocaman yatakta tek başımayım.bir kedi gibi yatağın bir köşesine kıvrılmışım.
ağladığımı farkediyorum...

peki neden?

neden bu kadar işkence?neden bu kadar acı, ızdırap, keder?

anlayamıyorum. düşünüyorum, beynim patlayana kadar düşünüyorum aklımda sadece iki kelime var:

f.... b......

içinizden diyorsunuz: deli misin arkadaşım git konuş, dök içini...

sonra acı gerçeği görüyorsunuz: (bkz: insanın dostuna aşık olması)

ee ne olmuş diyorsunuz. ne var ki bunda, herkesin başına gelebilir dostuna aşık olmak diyorsunuz ve işte asıl acı gerçek: (bkz: o insanın aynı zamanda en yakın arkadaşının eski sevgilisi olması)

bunlar aklıma geldikçe sanki kafama koca bir balyoz iniyor.içimde kocaman bir boşluk var. uçsuz bucaksız. anlatamıyorum derdimi kimseye anlamıyorlar.

haykırıyorum; allah'ım çok seviyorum, n'olur rabbim onu bana bağışla!!!

ve sonra birden duruluyorum. camdan dışarı bakıyorum, yağmur yağıyor. dışarı atıyorum kendimi. yağmur olanca hızıyla ıslatıyor toprakları, ama ben ıslanmıyorum, üşümüyorum da. hiçbir şey düşünmüyorum. sadece yürüyorum, yürüyorum...

ona ulaşmak için, onun güzel yüzünü görmek, tatlı sesini duymak için yürüyorum. ona yürüyorum...

ve anlıyorum ki aşk yolun sonunun olmadığını bildiğin halde o'na yürümektir.

yürüyorum...