bugün

brave new world

aldous huxley'in 1930'larda kaleme aldığı ve dehasını kanıtladığı eser.

cesur,yeni ve oldukça tanıdık bir dünya. ilk okuduğum distopya olan orwell'ın 1984'ünü bitirdikten sonra bugünkü dünyamıza ne çok benziyor diye oldukça hayretlere düşmüştüm. ama daha sonra huxley'in cesur dünyasını okuduktan sonra huxley'in gelecek öngörülerinin daha kuvvetli ve sağlam olduğu sonucuna vardım.

huxley'in cesur dünyası öyle cesurdur ki tanrıya,dine,hristiyanlığa artık ihtiyaç duymaz. Ayakları yere basar(!). Bu dünyanın yeni tanrısı teknolojidir,bilimdir. Allah'ın adını "Ford" almıştır ve insanlar cümlelerinde ford'u kutsarlar. Eskiye ait ne varsa artık yok edilmiştir. Öyle ki şehir merkezlerindeki haç işaretleri kesilerek "T" biçimine sokulmuştur.

Bu yeni dünyanın sloganın şudur : "cemaat,istikrar ve özdeşlik"

cesur dünyada birey olmak en büyük günah ve suçtur. insanlar asla yalnız kalmamalıdırlar. Yalnız dolaşmak ayıplanacak birşey halini almıştır bu dünyada. Ama Yalnızlığa bu kadar düşman olan insanların aşka ve aile kurumuna düşkün olduğunu sanmayın. Tam aksine cesur dünyada yalnızlık kadar aile kurumu da ayıplı bir kurumdur. Anne,baba,çocuk diye birşey bu dünyada kesinlikle yoktur. Bu tür şeyler artık eski insanlara ait ilkel gelenekler olarak kabul edilir ve kınanır.

Bu dünyada çocuklar özel kuluçka ve şartlandırma merkezlerinde tüplerin içlerinde "üretilirler." Onlar daha yürümeyi öğrenmeden yeni dünya düzenine uygun olacak şekilde şartlandırılırlar. Örneğin bu şartlandırma merkezlerindeki bebeklerin önüne bir kitap konulur. bebek ona yaklaştığında bebeğe elektrik verilir ve bu sayede bebek büyüyünce kitapların aleyhine şartlandırılmış olur. Çünkü bu dünyada kitap okumak boş ve gereksiz bir uğraş olarak görülür. Öyle ki eski kutsal kitaplardan tutun shakespeare'ın eserlerine kadar her türlü edebi metin özel memurlar tarafından kilitli kasalarda saklanılır ve gün yüzüne asla çıkarılmaz.

cesur dünya insanlarının en sevdiği şey "soma"dır. Bir nevi uyuşturucu olan bu soma adlı keyif verici madde onları eğlendirmektedir. Bu maddenin kullanımı oldukça doğal kabul edilmiş ve yasal birşeydir. Hatta öyle ki cesur dünyada bir toplumsal olay, bir karışıklık, bir eylem olduğu anda devletin polisleri , göstericileri "soma" kullanarak etkisiz hale getirirler.

cesur dünyanın bir diğer önemli sloganı şudur : "herkes herkes içindir."

bu dünyada hiçbir kadın hiçbir erkeğe yada hiçbir erkek hiçbir kadına ait değildir. Aşk diye birşey ilkel ve garip bir şeydir. Herkes herkesle yatabilir, ilişkiye girebilir. Cinsel ilişkilerde belirli bir sınır yoktur. Aksi yönde hareket etmek yine cesur dünya toplumunun ayıplayacağı ve kınayacağı birşeydir.

Cesur yeni dünyalılar kendileri gibi yaşamayanlara ve bu yeni dünya düzenine uyum sağlamayıp insanlığın eski adetlerini sürdürenlere "vahşi" derler. Vahşiler cesur yeni dünya'dan tel örgülerle ayrılmışlardır. Bunlar daha çok meksika gibi yerlerde yaşarlar.

Huxley'in distopyası Londra'da geçer. Düzene uymayan distopyanın kahramanları izlanda gibi adalara sürülüp cezalandırılırlar. Tüm bu garip olayların geçtiği öykünün baş kahramanı bernard marx adlı bir uyumsuz,asidir. Bernard diğer ütopyalıların aksine hareket eder ve bir dişiye aşık olur. Aşık olduğu dişi ise cesur dünyanın düzenine oldukça uyum sağlamış ve gönülden bağlanmış bir ütopyalıdır. Ayrıca öykünün bir diğer kahramanı Londra'daki tüm bu yaşama özenen "vahşi" adlı bir barbardır. Bernard Marx onu bir vesile ile Londra'ya getirir ve bu "ilginç barbarı" ütopyalılara tanıtır. Fakat "vahşi" daha önce hep özenerek baktığı bu dünyadan hiç de memnun kalmayacaktır... Olaylar gelişecektir...

"Özet geç lan" diyenler için tek kelimeyle Huxley üstadın acımasız bir modernizm ve kapitalizm eleştirisidir diye tanımlayacağım bu distopyayı. Bir dünya savaşı görmüş geçirmiş ve ikinci bir dünya savaşına hazırlanmakta olan talihsiz bir dönemde yaşamış yazarın karamsarlığının nedenini anlayabilmek lazım. Nitekim Huxley yaşadığı çağın üzerinde bıraktığı bu bunalımla ömrünün son zamanlarında tıpkı romanındaki karakter "vahşi" gibi münzevi bir hayat geçirmiştir ve zen gibi doğu mistizmi dolu felsefelerde kendini kaybetmiştir.
güncel Önemli Başlıklar