bugün

24 ekim 2010 fenerbahçe galatasaray maçı

bir galatasaraylı olarak karışık duygular hissetmeme neden olan maçtır. maç günü neler hissedecem, gaza gelecek miyim bilemiyorum. ama şimdi ki ruh halim bu:

sağ yanımdaki melek:

bu maç kaçırılır mı? heyecanı yeter. ne var 10 senedir kazanamıyorsanız. futbol bu her sonuç var 10 senede kazanamazsın 20 senede... sonuçta bu dünyanın futboldan beslenen en heyecanlı en güzel derbisi. yenilseniz bile bu güzelliği yaşamaya değmez mi? hem galatasaray ile fenerbahçe düşman değil ki. 100 yılı aşan bir dostluk ve rekabet var ortada. bence sen bu sene de izle bu maçı, yap maçtan önce muhabbetini, ver biranın gözüne kaçırma bu futbol şölenini zati hepi topu senede 2 kere oynuyorlar.

sol yanımdaki şeytan:

nihohahahaha. sikecekler hacı, kanırtacaklar. lan sen geçen sene yemin etmedin mi? bir daha kadıköy'deki derbileri izlersem siksinler demedin mi? 10 sene birader, 10 sene lan dile kolay. eşşek misin daha bu maç izlenir mi? düşün yine koyacaklar. maçtan sonra beraber izlediğin insanlar sana acır gözlerle bakacaklar. seni üzmemek için belki fazla bir şey demeyecekler ama içten içe nası koyduk coşkularını hissedeceksin.

gol olacak. alex takacak. bütün mekan ayağa kalkacak. sen göt olmuş bir surat ifadesi ile ekrana mal mal bakacaksın. sağında solunda galatasaraylı varsa birbirinize dolu dolu gözlerle böyle gol yenir mi amk bakışı atacaksınız. değer mi olm, değer mi bu kadar üzüntüye, sıkıntıya, strese, otur evinde ya da hazır maç nedeniyle sokaklar boş, maç göstermeyen mekanlar ıssızken kap hatununu çık dışarı, huzurun keyfini çıkar.

ha es kaza yenerseniz doya doya telegol'ünü izle. ama yenme gibi bir ihtimaliniz yok hacu. her iddiasına girerim. o yüzden izleyipte canını sıkma.