bugün

polisten kaçan hırsızın üstüne balkondan atlamak

akabinde haber programlarına, bilimum televizyon programlarına çıkabileceğiniz, insanlar arasında büyük bir sükse yapabileceğiniz, hatta biraz daha zorlarsak devletten ödül de alabileceğiniz eylem.

düşünsenize, balkonda oturuyorsunuz. o sırada sokaktan bir bağırış çığırış sesleri geliyor. "noluyo amına koyim?!" ifadesiyle sokağa baktığınızda yaldır yaldır koşan birini görüyorsunuz. elinde bir çanta. arkasında da iki tane polis koşturuyor. polislerden biri göbekli, bundan mütevellit pek hızlı olduğu söylenemez.

siz de durur musunuz? bir balet edasıyla balkon demirlerinin üstüne çıkıyorsunuz. kollarınızı yana doğru açıyor, başınızı havaya dikiyor, derin bir nefes alıyorsunuz. hırsız henüz balkonun hizasına gelmemiş. tabii, hırsız balkonun hizasına gelmeden bir iki saniye önce atlayışınızı yapmanız gerekiyor.

işte o an!

mükemmel bir zamanlamayla kendinizi bir pokemon misali aşağıya bırakıyorsunuz. gözleriniz kapalı, suratınızda gururlu bir gülümseme. ardından "patırt!" diye bir ses. sonrasında da "ahh!.." diye bir inleme sesi. polisler şaşkın. sizin de bir taraflarınız kırılmış ama belli etmemeye, bağırmamaya çalışıyorsunuz. acınızı hırsızdan çıkartırmışçasına şapırt şapırt diye tokatlıyorsunuz hırsızı.

sonra mı?

gözünüzü açtığınızda hastanedesiniz. başınızda gazeteciler. flaşlar patlıyor. her patlayan flaşta göz kırpıyorsunuz. bacağınızın ağrısını hissetmeye başlıyorsunuz ve yüzünüz ekşiyor. ardından sorular geliyor. mütevazı gözükmeye çalışıyorsunuz.

iyileştiğinizde başta bahsettiğim haber programları, bilimum televizyon programları kısacası o reality show senin, bu televizyon programı benim it ayağı yemiş gibi dolaşıp duruyorsunuz.

ha bir ihtimal daha var; kan ter içinde uyanıp, mutfağa gidip, soğuk bir su da içebilirsiniz.