bugün

devlet yurdu

ilk bakışta sevimli bir yer gibi görünen fakat zamanla sizi hayattan bile soğutabilecek bir yer haline gelen kurumdur.

evinizdeyken sığamadığınız kocaman oda gider yerini 8 kişilik odalar alır. her sabah uyandığınızda yine mi burdayım diye sitem edersiniz ama ne fayda. hiç tanımadığınız, adını bile duymadığınız insanlarla aynı yerde yaşamak zorunda kalırsınız. yüzüne bakmak istemediğiniz birini görürsünüz her sabah. bir de sabahın köründe etüt varsa daha da kötü geçer yurt hayatı. gelir saygısız hocanın biri ranzaya demirle vurarak uyandırır, insanca muamele görmek imkansızdır. küfrederek yataktan kalkarsınız. hiç gitmek istemediğiniz okula artık kurtarıcı gözüyle bakarsınız.

yeri gelir aç kalırsınız. 5kuruş paranız olmaz, ailede uzaktadır evdeki durumu bilmediğinizden sürekli para da isteyemezsiniz. telefon konuşmalarında sıkça sorulan ' paran var mı? ' sorusuna verdiğiniz cevap hep aynıdır: evet...
4-5 yıl aynı odada kaldığınız insanlar yiyeceklerini bile saklarlar bazen. bir de kardeşim dediğiniz insanlar olur hakiki dostlar, işte onlar olur en zor zamanınızda yanınızda. evinizde paşalar gibi ağırlanırken gün gelir aç uyursunuz yurtta, açlığınızı bastırmak için uyursunuz. haftasonu çıkıp gidecek hiç bir yeriniz, bir tanıdığınız yoktur, akrabalarına, evine gidenlere bakıp bakıp iç geçirirsiniz sadece.

her gün dua eder, gün sayarsınız eve gitmek için. bir duş almak için bile 7-8 kişiyi beklediğiniz yeri sevemezsiniz bir türlü. bir sorun olduğunda gidip anlatabileceğiniz bir büyüğünüz yoktur yanınızda, kendi başınıza çözmeye çalışırsınız her şeyi. sevdiklerinizi özler ağlarsınız saatlerce... küçük kardeşinizin büyüdüğünü bile göremezsiniz. en iyi yanı insanları tanıyabilmek, dostlar edinebilmektir. yıllarca eskimeyen dostluklar inşa edersiniz o soğuk yerde hepsi bu...