bugün

şarkının sesini kıs diyen dıbık

özünde [(şarkının sesini kıs) diyen dıbık olmasına]** rağmen köşeli parantez, köşesiz normal parantez engeline takılan hadisedir.

hani olur ya coşku moda geçmişinizdir ve o an en sevdiğiniz şarkı çalıyordur az da sesi açmışınızdır hani. belki ipodunuzda, belki arabanızda, belki uçakta, belki dolmuşta, belki vapurda, belki de evinizde şarkının verdiği etki ile coşkulu dadikalar geçirmektesinizdir. akabinde müzikten rahatsız olan, müzik zevki olan olmayan, abiniz, ablanız, anneniz, teyzeniz, enişteniz, arkadaşınız, kız arkadaşınız, dıbık komşunuz, dıbık şöfor abimiz, pala bıyıklı dıbık sayın yolcu, vapurda martılara simit atarmış gibi yapıp atmayan dıbık pezevenk ya da ne bileyim yanınızda oturan cici tatlı bir hatun belki de allah belasını vermeyesice çirkin ve dıbık olduğu halde "müziğin sesini kısabilir misiniz?" diyen, diyebilen hatun, olur da müziğin sesini kıstırmaya çalışırsa tüm coşku sona erer. en sevdiğiniz oyuncağınız elinden alınmıştır, bir de utanmadan üstüne binilip "fıstık benim oldu muehauhhae!" denmiştir ya, hayat böyle bir şeydir. öhm... ne diyorduk? he bahsi geçen şahıslardan, dıbık sıfatı yakıştırılanlar biran önce ölmelidirler, belalarını benden ya da bir başkasından bulmalıdırlar. as bakalım iki tanesini bir daha yapıyor mu!

(bkz: dıbıksal faaliyetler)