bugün

hrant dink

ulan öldü gitti. nasıl oldu bir düşünün işte. bir adam ensesinden haince vurdu. kolay mı be bu çağda sokak ortasında eli kolu bağlı bir adamı sırtından vurmak. kolay elbet burası türkiye. bu kadar barbarız işte. bu adamın suçu yazmak mı? bu adam o sözü söylemediğini defalarca dile getirdi. bunun çözümlemeside yapıldı. türkçe nereye çekersen oraya gelen bir dildir.

ezberinizi sikeyim. evet haklısın. benim yazımdan alıp sadece "sikeyim" kelimesini kopyalayıp yapıştırırsan doğrudur "sikeyim" demişimdir. onu bırak bu ülkede en harbi türk bile gün aşırı köşe yazılarında bu toplumu yermektedir. hepsini vuralım mı. aziz nesin, bu toplumun bilmem yüzde kaçı koyundur (?) demişti. önce efelendik. sonra, sonra bu söz deyimleşti resmen. ne oldu yani. adam yanlış bir şey mi söyledi? bu kadar koyun olmasa eğer, bu ülke bu halde olur muydu?

ben şahsen kendi adıma bu meseleye baktığım zaman hrant dink'in öyle bir şey düşüneceğini sanmıyorum. eğer öyle olsa burda durmaz zaten çıkar gider ve amerika'da keyfine bakardı birileri gibi. kırtasiyesi varmış. ulan bu mu yani? tezin örgümanın bu mu? zengin olduğuna burdan mı kanaat getiriyorsun. bu adam bahse konu zenginliğin içindeyse ve buna rağmen dibi delik ayakkabıyla geziyorsa en azından halktandır.

asıl mesele şu ki, ölmüş gitmiş bir adamın arkasından hala atıp tutuyoruz. karısının, kızlarının döktüğü göz yaşına rağmen. yazık ulan. kafatasçılığınızı sikeyim.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar