bugün
- bir erkek nasıl rahatlar9
- türkiye fakirse halk neden obez9
- sokak hayvanları uyutulacak75
- türk erkeklerindeki iğrenç detaylar9
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı25
- icardi190538
- mert hakan yandaş17
- e f e8
- aydinoglu bombala21
- kocaeli de asansöre sıçan adam8
- 6 ayda yazılımcı olmak11
- ismail kartal19
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı11
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor11
- türk kızları neden gülümsemiyor11
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor13
- sjsjsjsjsjsjsjsjsjsjsj sjs8
- bik bik için diktiğim etek17
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- insan olmaya ceyrek kala8
- anın görüntüsü9
- galatasaray20
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması12
- geldi yine deli8
- age of empires'in üstüne oyun var mı12
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı16
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı9
- rusların en iyi olduğu şeyler25
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi15
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- erkeklerin sözlükte durma nedeni10
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı26
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz11
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip17
- manyak olmaya karar verdim9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması13
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız11
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- icardi1905'i silip atmak19
- escort ile evlenmek10
- şişmanlar ölünce nereye gider8
- ellerim bos gonlum hos9
- kilo almak için bik bikle evlenmek10
Hititler, Mısırlılar kadar " medyatik " olamadıklarından olsa gerek, bugüne kadar hakkettiği ilgiyi görememiş bir medeniyettir. Zira gerek hiyeroglif yazısı olsun, gerek hukuk kuralları, dini inançları ve savaş teknikleri olsun, mısırlılardan aşağı kalmayacak derecede gelişmişlerdir. Örneğin, Hititler, 10-15 tona varacak ağırlıktaki taşları kaldırıp, taşıyabiliyor, bunları yontarak şekil verebiliyor ve gayet estetik açıdan hoş görünen binalar yapabiliyorlardı. Hattuşa, gerek binalarıyla olsun gerekse dönemin şartları düşünüldüğünde gelişmiş kanalizasyon sistemiyle olsun dönemin en medeni yerlerinden biriydi.
Hititlerin, Anadolu'ya nereden geldiği ise tam olarak bilinememekle beraber, bazıları boğazlar üzerinden kuzeybatıdan, bazıları ise kafkaslar üzerinden kuzeydoğudan geldiklerine inanmaktadır. Benim şahsi fikrim, hint-avrupa kavimlerinin yoğun bulunduğu yer olan, hazar denizinin kuzeybatısı ile, karadenizin kuzeydoğusu arasında sıkışıp kalmış olan stepli bölgenin, hint-avrupa kavimlerinin yoğun yaşadığı yer olduğu göz önüne alınırsa, kafkaslar üzerinden geldikleridir.
Hititleri özel yapan bir diğer özellikleri ise, bugüne kadar bilinen ilk hint-avrupa dilini konuşuyor olmalarıdır. Dillerinde de zaten bugünkü ingilizceye de benzer sözcükler taşımaktadırlar. Çözülen ilk hititçe cümle " Önce ekmek yiyeceksin ardından su içeceksin " anlamına gelen cümle olup, cümlede geçen su sözcüğünün hititçe karşılığı " vatar ". Çarpıcı bir kaç kelime örneği de şöyledir:
Vatar=water=su
Newa=New=Yeni
Nas=Nos(otros)ispanyolca=biz
bunun dışında her ne kadar hint-avrupa dilleriyle alakası olmasa da
"walla" adlı kelimenin hititçede "and içmek, tapmak, yüceltmek" anlamına gelmesi dikkat çekicidir.
Hititler, işlerini diplomasiyle halledemedikleri durumlarda, savaş konusunda da oldukça başarılı bir toplumdular. Tevrat'a göre, Hititlerin savaş arabalarının çıkardığı seslerden ötürü bugünkü Suriye civarında yaşayan halk korkudan titrerdi. Savaş konusunda ne kadar yetenekli oldukları, Kadeş savaşında da ortaya çıkmıştır. Mısır hiyerogliflerindeki yanlış anlatımlar yüzünden her ne kadar savaşı Hititlerin kaybettiği zannedilse de, aslında mısırlıları hititlerin elinden, tarihteki bir çok savaşta olduğu gibi, hitit ordularındaki askerlerin, ganimetler uğruna savaş disiplininden ödün vermeleri kurtarmıştır.
Dini açıdan da oldukça ilginç bir toplumdu hititler. Fethettikleri her halkın tanrılarını kendilerine adapte ediyorlar ve dinlerine sürekli tanrı ekliyorlardı, bu yüzden de 1000 tanrılı halk olarak bilinmektedirler. Hititleri belki de tarihteki diğer uygarlıklardan en farklı yapan yönleri, etrafındaki uygarlıkların kültürlerini benimsemeleri ve herbirinden birşeyler almalarıydı zaten. Hitit dini hakkında fazla bir bilgim yok ancak şu hikaye hep hoşuma gitmiştir:
Hitit kralı Murşili'nin fazla yaşayamacağı sanılıyordu çünkü çok sıklıkla hasta oluyordu. Murşili bir tablette şöyle der: " Ben küçük bir çocukken, tanrıça iştar, düşünde babama şöyle demiş. Murşilinin ömrü az yakında ölecek, onu benim hizmetime ver, böylece yaşar."
Ve gerçekten de Murşili yaşamış ve Hititlerin en ünlü krallarından biri olmayı başarmıştır. Benim dini, inancıma en büyük darbeyi vuran ilk salvo işte bu olaydı. Asla var olmamış iştar bunu gerçekleştirdiyse bizim şimdi inandığımız dinler neyin nesiydi ? iştar var mı ? Yoksa bu olay nasıl oldu ? vs. gibi düşünerek dini sorgulamaya başlamıştım. Belki de saçma bir düşünceydi ama bilemiyorum.
Bunun dışında bazı kaynaklarda, Kuzeyde yaşayan Kaşgaların, Hititlerin en amansız düşmanı olduğu belirtilmektedir. Çok barbar olarak nitelendirilen bu toplum, Hattuşa'yı bile dümdüz edebilecek bir güce sahiptir. Bazı kötü niyetli olmaları muhtemel kimseler, bunların türklerin ilk atası olduğundan dem vuruyor. Dayanak olarak ise, orta asya toplumlarında olduğu gibi atlı olarak savaşmalarını gösteriyorlar. Ancak, bu tutarsız bir yaklaşımdır, zira Kaşgaların ardında bıraktıkları izler pek azdır. Ne bir tablet, ne de üç beş üzengi dışında başka bir alet. Dolayısıyla, Kaşgaların kim olduklarını ve Anadolunun yerlisi mi yoksa göç edecen bir toplum mu olduklarını bilmemekteyiz.
Hititlerin, Anadolu'ya nereden geldiği ise tam olarak bilinememekle beraber, bazıları boğazlar üzerinden kuzeybatıdan, bazıları ise kafkaslar üzerinden kuzeydoğudan geldiklerine inanmaktadır. Benim şahsi fikrim, hint-avrupa kavimlerinin yoğun bulunduğu yer olan, hazar denizinin kuzeybatısı ile, karadenizin kuzeydoğusu arasında sıkışıp kalmış olan stepli bölgenin, hint-avrupa kavimlerinin yoğun yaşadığı yer olduğu göz önüne alınırsa, kafkaslar üzerinden geldikleridir.
Hititleri özel yapan bir diğer özellikleri ise, bugüne kadar bilinen ilk hint-avrupa dilini konuşuyor olmalarıdır. Dillerinde de zaten bugünkü ingilizceye de benzer sözcükler taşımaktadırlar. Çözülen ilk hititçe cümle " Önce ekmek yiyeceksin ardından su içeceksin " anlamına gelen cümle olup, cümlede geçen su sözcüğünün hititçe karşılığı " vatar ". Çarpıcı bir kaç kelime örneği de şöyledir:
Vatar=water=su
Newa=New=Yeni
Nas=Nos(otros)ispanyolca=biz
bunun dışında her ne kadar hint-avrupa dilleriyle alakası olmasa da
"walla" adlı kelimenin hititçede "and içmek, tapmak, yüceltmek" anlamına gelmesi dikkat çekicidir.
Hititler, işlerini diplomasiyle halledemedikleri durumlarda, savaş konusunda da oldukça başarılı bir toplumdular. Tevrat'a göre, Hititlerin savaş arabalarının çıkardığı seslerden ötürü bugünkü Suriye civarında yaşayan halk korkudan titrerdi. Savaş konusunda ne kadar yetenekli oldukları, Kadeş savaşında da ortaya çıkmıştır. Mısır hiyerogliflerindeki yanlış anlatımlar yüzünden her ne kadar savaşı Hititlerin kaybettiği zannedilse de, aslında mısırlıları hititlerin elinden, tarihteki bir çok savaşta olduğu gibi, hitit ordularındaki askerlerin, ganimetler uğruna savaş disiplininden ödün vermeleri kurtarmıştır.
Dini açıdan da oldukça ilginç bir toplumdu hititler. Fethettikleri her halkın tanrılarını kendilerine adapte ediyorlar ve dinlerine sürekli tanrı ekliyorlardı, bu yüzden de 1000 tanrılı halk olarak bilinmektedirler. Hititleri belki de tarihteki diğer uygarlıklardan en farklı yapan yönleri, etrafındaki uygarlıkların kültürlerini benimsemeleri ve herbirinden birşeyler almalarıydı zaten. Hitit dini hakkında fazla bir bilgim yok ancak şu hikaye hep hoşuma gitmiştir:
Hitit kralı Murşili'nin fazla yaşayamacağı sanılıyordu çünkü çok sıklıkla hasta oluyordu. Murşili bir tablette şöyle der: " Ben küçük bir çocukken, tanrıça iştar, düşünde babama şöyle demiş. Murşilinin ömrü az yakında ölecek, onu benim hizmetime ver, böylece yaşar."
Ve gerçekten de Murşili yaşamış ve Hititlerin en ünlü krallarından biri olmayı başarmıştır. Benim dini, inancıma en büyük darbeyi vuran ilk salvo işte bu olaydı. Asla var olmamış iştar bunu gerçekleştirdiyse bizim şimdi inandığımız dinler neyin nesiydi ? iştar var mı ? Yoksa bu olay nasıl oldu ? vs. gibi düşünerek dini sorgulamaya başlamıştım. Belki de saçma bir düşünceydi ama bilemiyorum.
Bunun dışında bazı kaynaklarda, Kuzeyde yaşayan Kaşgaların, Hititlerin en amansız düşmanı olduğu belirtilmektedir. Çok barbar olarak nitelendirilen bu toplum, Hattuşa'yı bile dümdüz edebilecek bir güce sahiptir. Bazı kötü niyetli olmaları muhtemel kimseler, bunların türklerin ilk atası olduğundan dem vuruyor. Dayanak olarak ise, orta asya toplumlarında olduğu gibi atlı olarak savaşmalarını gösteriyorlar. Ancak, bu tutarsız bir yaklaşımdır, zira Kaşgaların ardında bıraktıkları izler pek azdır. Ne bir tablet, ne de üç beş üzengi dışında başka bir alet. Dolayısıyla, Kaşgaların kim olduklarını ve Anadolunun yerlisi mi yoksa göç edecen bir toplum mu olduklarını bilmemekteyiz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar