bugün

türbanlı kadını muayene etmeyen laik doktor

evet efendim...

çok değerli dini bütün bir kardeşimizin kardeşini hastaneye götürdüğümde, onunla beraber karşılaştığımız insanlık ayıbı, yürek burkan içler acısı dramdır.

ismini vermek istemediğim istanbul siyami ersek yakınlarındaki bir devlet hastanesinde vuku buldu bu kötü olay. isim vererek rencide etmek, ekmek paralarını ellerinden almak istemiyorum gene de. çünkü ne kadar laik olsa da, çocuğuna ekmek götürüyordu.

olay şöyle gelişti; birtakım devlet büyükleri ile temasta bulunmak adına göztepe mevkiine geçmiştim. orada ak partili bir kardeşime rastladım. mümin kardeşim; hicbiseyebosunaiclenmeyenadam, bacım ağır hastalandı, onu göğüs mütehassısına götürebilir misin? sigortalıyız dedi.

ben de elbette ki kabül ettim. arabamı alarak türbanlı bacımla bindik. türbanlı kardeşimiz ağır bir hastalık geçiriyordu. keza bu apaçık belliydi. yol boyunca hastalıkla ilgili dualarımı okuyarak, acısını biraz olsun dindirebildim. göğüs kanseri olmasından korkmaya başladım.

hastaneye gittiğimizde ilk tanı bölümüne yönlendirildik. sırada beklerken önümüzde ateist biri çarpılmış tedavi bekliyordu. nasıl anladın derseniz, babası dini bütün biriydi. söyleştik çünkü. ak partiliymiş. namaz kılarken oğlu gelip sırtına seccade sermiş ve binmiş. yani namaza duran babasına eşek muamelesi yaptığı için çarpılmış.

hülasa, kendi derdimizle uğraşıyorduk. sıra bize gelince içeri girdik. doktor laikti, hemen anladım. çünkü içeri girdiğimde şeytani bir sesle ağırladı bizi. fakat ilk ben girdim içeri, türbanlı kardeşim arkadan geliyordu. onu görünce irkildi, tüylerim diken diken oldu diye bağırdı.

arkasında tuncay özkan ve deniz baykal'ın portre fotoğrafları vardı. buradan laikçi olduğunu destekleyen deliller çıkarmıştım.

neyse türbanlı kardeşimize -defol burdan pislik, yobaz bölücükler sizi, -ülkeyi mahfettiniiiis, -ben sana bakmam git cemaat abisi baksın dedi. ağzını topla laik kardeşim dedim.

-- sus lan diyerek güvenlik görevlilerine seslendi.

güvenlik görevlileri kollarıma girerek beni sürüklediler. kapıya çıkardıktan sonra -birader akıllı ol, burası tam teşekküllü bir hastane, ortalığı karıştırma. yoksa seni aşağıya zincirleyip götünden sikeriz dediler.

2 gün sonra türbanlı kardeşimiz vefat etmişti. o doktor orada ona baksa, tedavi etse, belki de böyle bir vahim olay yaşanmayacaktı. aylar boyu kendimi suçlu hissederek, yüce allah'a dualar ettim.

abisi mi? abisi ise gazı açık bırakarak kendini intihar etmiş. bana da her şeyin sorumlusu sensin diye mektup bırakmıştı...

mahkeme-i kübrada o doktorla hesaplaşacağım diye avutuyorum kendimi ve allahtan sabır diliyorum her daim.