bugün

şehirler arası aşk yaşamak

--spoiler--
metro turizm yolcusu kalmasınla başlar bizim özlemimiz...
--spoiler--

hiç bir zaman aşkınızı tam bir gönül rahatlığı ile yaşayamamaktır şehirler arası aşk yaşamak. sevgilinin bulunduğu şehire ayak basıp sevgilinize ilk sarıldığınız andan itibaren aklınıza gelen ilk cümle şu olur: "bu gelişin bir de gidişi var" gitmenize daha 10 gün olmasına rağmen o günün geleceği gerçeğini kafanızdan atamazsınız.

askerde geçen bir hafta bir güne eşittir derler ya aynı o hesap, sevgilinin yanında geçen bir hafta da bir güne eşittir. zaman kavramını daha iyi algılarsınız, ve ne kadar hızlı aktığını...

ki insana en çok dönüş yolu koyar. sırf bu yüzden gitmek istemezsiniz bazen sevgilinizin yanına. beraber geçirdiğiniz günlerin sonunda sizi ayrılığa sürükleyen saatler geçmek bilmez. son gün üstünüze giyip gideceğiniz gömleği giydirirsiniz sevgilinize. üstüne onun kokusu sinmesi için. yolculuk esnasında günlerdir kokusuna alışmış olduğunuz sevgilinin yokluğunu biraz olsun hafifletmek için.

ayrı geçen günlerin acısını çıkarırcasına 7 gün 24 saat sevgili ile temas halinde bulunursunuz. elini tutarsınız, masada otururken ayağınızla alttan tepik atarsınız, yemek yapıyorsa dizlerine sarılırsınız... bir şekilde onunla uğraşır, sevginizi ve onu ne kadar özlediğinizi farklı şekillerde belli edersiniz.

aynı şehirde olup her gün görüşebilme şansına erişmiş, ama bu mükemmel fırsatın farkında olmayan nankör insanların ilişkisine bakarsınız. bir kez daha anlam kazanır dilinizden dökülen "bu benim ki sevda değil" sözleri.

ve en nihayetinde gideceğiniz gün gelir çatar. bavulunuz hazırlanmıştır. zira sevgili kişisi bilirki siz o bavulu asla hazırlamazsınız. yaşlı gözler, bir elde bavul, diğer elde sevgilinin eli ile otogarın yolu tutulur. otogara yaklaşıldıkça adımlar kısaltılır, yavaşlatılır.

10 tane peronu olan küçük otogara gelinir. bavul muavine teslim edilir. sevgiliye bakılarak içilecek olan o şanslı son sigara yakılır. biter sigara, sarılırsınız sessizce.

otobüsün hareket saati gelmiştir. ve muavinden hissizce söylenen ancak içinizi burkan o uyarı duyulur:

--spoiler--
"metro turizm yolcusu kalmasın!"
--spoiler--

son kez öpersiniz sevgilinizi. kopamazsınız birbirinizden. dönersiniz otobüse doğru. o sırada otogarda çalmakta olan şarkı çınlar kulağınızda. "gitme, yanımda kal. garlarda yankılanmasın ayrılığımız, raylarda düğümlenmesin hıçkırığımız... gitme."