bugün

kuru soğan

Dünyanın en fazla tüketilen sebzesi soğan, tam anlamıyla bir sağlık deposu... Kanser de dahil olmak üzere pek çok sağlık problemi için önerilen bu şifalı bitki ile ilgi bilmek istedikleriniz tümüyle satır aralarında saklı...

Yemeğin lezzeti soğanda saklı!

Toprağın altındaki bölümü tüketilen ve iki yıllık bir bitki olan kuru soğan, güneybatı Asya kökenli en eski tarım bitkilerinden biridir. Sarmısakla yakın akraba olan soğan kimi botanikçilerce zambakgiller Lilliaceae familyasında, kimi botanikçilerce de Alliaceae familyasında sınıflandırılır. Hindistan, Çin ve Ortadoğuda tarih öncesi çağlardan itibaren soğan yetiştirildiği bilinir. Hatta eski Mısırlılar kuru soğanı evrenin simgesi olarak kabul etmişler.

Kuru soğanın biçimi, büyüklüğü, rengi ve tadı mevsime göre değişir. Yazlık ve kışlık olmak üzere iki gruba ayrılır. Soğanın özgün yakıcı lezzeti, bileşimindeki bol kükürtlü, uçucu yağdan ileri gelir. Soğanın soyulma ve doğranması sırasında açığa çıkan bu yağ, göz yakar.

Soğan fazla nem tutmayan, hafif ve gevşek topraklarda yetişir. Tohum, fide veya arpacıkla üretimi yapılır. Soğanın küçük, siyah tohumlarına 'karaca' adı verilir. Bazı soğanlar ekildikten sonra ilk yıl boyunca büyük baş oluşturmaz, ortalama 2 cm. çapında minik soğanlar meydana getirir. 'Arpacık' denen bu soğanlar ertesi yıl yeniden ekilerek baş soğan elde edilir. Bazı soğanların çiçeklerinde erkek ve dişi üreme organları gelişmez. Onun yerine, çiçek gelişimini sürdürerek arpacık gibi minik soğancıklar oluşturur. işte bu soğancıklar da genellikle üretimde kullanılır.

Türkiyede soğan üretimi, büyük kentlerin çevresi ile orta Karadenizin iç kesimlerinde yoğunlaşmıştır. En çok kuru soğan üretimi yapılan iller arasında Bursa, Amasya, Tekirdağ, Çorum, Gaziantep, Hatay ve Tokat gelir. Buralarda imralı kırması ve kantar topu gibi dayanıklı türlerle, tatlı soğan ve sarı soğan gibi dayanıksız türler yetiştirilir.

Soğan alırken

Soğanın beyaz, sarı, kırmızı türleri vardır. Beyaz soğan alırken üzerinin parlak olmasına dikkat edin. Sarı ve kırmızı soğanların kabukları kuru ve kırılgan olmalıdır. Bilinenin aksine, soğan çok uzun süre saklanmaz, içten içe çürümeye başlar. Bu yüzden fazla miktarlarda alınmamasına dikkat edilmelidir; serin, kuru ve havadar bir yerde saklanmalıdır.

Sağlıkta kusursuz bir sebze

Çiğ olarak tuzla ya da salatalar içerisinde yenildiğinde sağlık üzerindeki olumlu etkisi daha da artar. Ancak mdesi hassas olanların pişmiş olarak tüketmesi gerekir. Çünkü pişirilerek tüketilebilir. Pişirildiğinde, besin değerinde çok bir azalma görülmez ve vitaminlerini çok iyi korur. Soğan, sindirim sistemini uyarır, bağırsakları temizler, zor sindirilen maddelerle savaşır. Bunun dışında sinir bozukluklarına, uykusuzluğa, damar sertliğine iyi gelir ve kimi kanser türlerine karşı vücudun direncini artırır.

C vitamini yönünden zengin bir sebze olan soğanın içeriğinde bulunan ana maddelerden biri de glukokinin dir. Glukokinin kandaki şeker oranını düşürür. Bu özelliği onu şeker hastaları için de önemli bir sebze kılar. Çok etkin bir antiseptik olan soğan, küçük kesiklerde, hafif yanıklarda ve iltihaplarda, suyunu sıkarak kullanabileceğiniz doğal bir ilaçtır. Ayrıca ergenlik döneminde, akne sorunu olan gençlerin en büyük kurtarıcısıdır. Soğanla hazırlanacak bir krem akne sorununu kökten çözmede kullanılan doğal bir ilaç olarak, uzmanlar tarafından önerilmektedir.

Soğanın özellikleri ve faydaları saymakla bitmez. Bu şifa dağıtan sebze nezle ve anjin vakalarında da mikropların yok edilmesinde etkilidir. Pek çok kullanım alanı bulunan soğanın lapası baş ağrılarına iyi gelirken, menenjit tedavilerinde, streste, kalp çarpıntılarının giderilmesinde de kullanılmaktadır.

kaynak: http://www.mutfakrehberi....if&content=malzemeler *