bugün

halvet

Yalnızlık, tek başına kalma manalarını da taşıyan halvet herhangi bir mürşidin önderliğinde inzivaya çekilip vaktini ibadetle geçirmek demektir. Ayrıca kalbi bâtıl itikadlardan, ka­ranlık duygulardan, çirkin tasavvurlardan ve Haktan uzaklaş­tıran tahayyüllerden arındırarak, bütün mâsivâya (Haktan gayri her şey) karşı kapa­nıp ile Hakla sohbetin değişik bir unvanıdır.
Halvetin ilk ba­samağı kırk günlük bir fasılla tamamlandığı için buna ;Erbaîn çıkarma da denmiştir. Mür­şid ve rehber, mürîd ve mürîd nam­zedini halvete sokacakları zaman onu alır, odasına kadar götü­rür; orada duâ eder ve ayrılırlar. Mürid, yapayalnız kaldığı o hücrede âdeta bir îtikâf hayatı yaşar! Ölçülü yer, ölçülü içer.. ve gücü yettiğince, Al­laha kurbet kapısı sayılan bu halvethânede bedenî ihtiyaçla­rını en aza indirir; hattâ cismânî arzularını bü­yük ölçüde unutmaya çalışır.. ve gece-gündüz durup dinlenme­den sü­rekli zikr u fikirle meşgul olur...