bugün

beşiktaş

31 ocak 2010'da yapacağı kongre ile kaderini belki de son kez kendisi tayin edecek olan kulüp. demirören'in olası ve maalesef muhtemel zaferin kulübü kayyuma sürükleyeceği muhakkak. daha önceki entrylerimde oyumu murat aksu'ya vereceğimi söylemiştim, bunu bir kez daha hatırlatalım da sonra yanardöner olduğumuza dair bir eleştiri almayalım. kimse darılmasın ama kulüp kulüp, kongre üyeleri de adam olsa "seçilemezsem paramı ertesi gün isterim" diye 107 yıllık bir camiayı tehdit edebilme cüretini gösteren bir baba parası yiyicisi görgüsüze haddini bildirir ve öyle bir ders verirdi ki demirören değil aday olmak bir daha maçları tvden bile izleyemezdi. ama divan kurulu başkanı yalçın karadeniz olan bir camia için bunlar çok mu lüks kaçtı? sanırım evet. "seçilirsem mustafa denizli ile devam edeceğim" diyebilen bir başkan tarafından yönetilen, tabata, ismail köybaşı gibi şaibeli ve mali polis tarafından araştırılması gereken transferleri yapan, neredeyse sıfır borç ile aldığı kulübü borsada "borca batık şirket" statüsüne sokan, sırf kendisine 60 milyon dolar borçlandırıp kulübü kendisine oyuncak eden bir başkan tarafından yönetilmeye devam edecek mi? bu pazar göreceğiz.