recep tayyip erdoğan ı sevmiyorum

-recep tayyip erdoğan'ı sevmiyorum.
-neden?
-7 yıldır iktidarda hiçbir şeyi çözmedi.
-mesela?
-anayasayı değiştirmedi.
-yaşın küçük herhalde bu anayasa 30 yıllık anayasa. recep tayyip 7 yıldır var diyorsun. diğer siyasiler daha önce hükümet olmadılar mı? değiştirmek istediğinde muhalefet etmediler mi? başbakan'ı sevmiyorsun da öbürlerini mi seviyorsun?
-ya bık bık konuşuyorsun, değiştirmedi işte.
-iyi de senin değiştirmeye hakkın yok. 7 yıldır sevmiyorsan hiç oy vermemişsin demek ki. oy vermediğin adamdan da böyle şeyler istemen saçmalık.
-oy vermesem de vatandaşlık hakkım var. amerika'yı destekliyor, amerika da onu destekliyor.
-uyan artık... bu ülke de amerika'nın desteklemesinden memnun milyonlarca insan bulursun. lafa geldi mi amerika'ya atıp tutarlar ama amerika'nın türkiye'nin yanında olmasını isterler.
-ama ülkeyi korku imparatorluğuna çevirdi. milyonlarca aç varken 500 milyarlık arabalar bla bla bla.
-kim korkuyor? darbe şakşakçıları mı? korksunlar tabi. bu kadar rahat ordu göreve denmemeli... aç varsa karnını da doyuruyor. ona da karşısınız değil mi? insanlar açlıktan, soğuktan kırılıp sokaklara dökülse pek mutlu olacaksın.
-hepsi hırsız, hepsi suçlu...
-ah ah! bre cahil. bu ülkenin yolsuzluk yapılmayan ülkeler sıralamasında kaçıncı olduğunu bilir misin? son 30 yıldır 54 ile 52. sıralar arasındayken akp döneminde yolsuzluklar azaldı ve bu sene yolsuzluğun en az yapıldığı 3. ülke olmadık mı? dolar kuru 1970'lerin fiyatlarına inmedi mi, enflasyon en son ne zaman tek rakamlı olmuş bu ülkede bir araştır? ama önce enflasyon neymiş onu öğren. ben bu ülkede kriz olacak diyerek hükümet ve yandaşlarının tüm paralarını çekip dolar aldığını ve arkasından krizi ilan ederek zengin olduklarını gördüm, benim gibiler ise dolar 280 bin lira iken aldığı dolar borcumuzu bir hafta içinde 1 milyon 350 bin liradan ödemek zorunda kalıp battık. bir akrabam yurt dışından aldığı damızlıklar için 10 milyon dolar kredi çekti. karşılığı aldığı zaman 2 trilyon 500 milyar idi. faiz fazla işlemesin diye damızlıkların satışını yapıp 3 ay içinde ödeyecekti. doların 1 ayda aşırı yükselmesiyle bir çok işletme battığı için damızlık hayvanlar elinde kaldı. onu da boş ver borcunu ödemek için 13 trilyon 500 milyar ödemek zorunda kaldı. parayı bulabilmek için neyi var neyi yoksa öldüm parasına sattı. parayı istanbul'a beraber götürüp toprakbank'a ödedik. sabahleyin uyandığımda yatağında vefat etmişti... daha 40 yaşındaydı...edit: ve o gün doğum günüydü. çocukları doğum gününü kutlamak için telefon açtılar. bir şey diyemedim. ellerinde hediyelerle babalarını beklerken cenazesini götürdük. türkiye'nin en büyük tavukçuluk işletmesinin sahibi trilyonluk bu adamın 6 çocuğu şimdi yıkama yağlamacıda işçi olarak çalışıyor.
-haberim yoktu...
-zaten haberin yok ondan konuşuyorsun. birini tanımadan sevmemeye faşizm diyoruz. dindar olmazsa melek olurdu gözünüzde ama müslüman ya laik faşistler sevemezsiniz bir türlü... daha dünkü çocuk, 20 yaşına gelir, bildiğini de bilmediğini de eleştirir.

bende sevmem ama en azından neyini sevmediğimi biliyorum... ona buna laf yetiştirmekle vakit harcamasını sevmiyorum. bazen yumuşamasını sevmiyorum... fakat bu iki sevmediğim şeyin de demokrasilerde tepkileri değerlendirip çözüm arama yolu olduğunu da biliyorum. bana kalsa ne iki yıldır bedava maaş alan kıdem tazminatını, ihbar tazminatını alacağı halde eylem yapan tekel işçilerini, ne bakkal işletmeciliği yaparak doktorlardan fazla kazanan eczacıları, ne özel şirkette çalışıp ihaleyi kaybettikleri halde cıngar çıkaran itfaiyecileri, ne tam gün çalışmak istemeyen uzman doktorları, ne kabzımalların üreticinin direk satış hakkına karşı çıkmasını dinlerim ve yapacağımı yaparım.