bugün

zall ın birçok yazarı uçuracak olması

bir annenin çocuklarını oyun odasına salıp saatler boyunca salonda oturması, menopoz dönemine girmiş yaşıtlarıyla lak lak yapması, sonra da çocuklara söverek darmadağın olmuş odayı toplaması gibi bir şeydir.

çocuklar saatler boyu odada tepinmişler, ellerine geçen her şeyi kırmışlar, bağırmışlar çağırmışlardır. anneleri ise bunların hiçbirini duymamıştır. pastel boyalarla duvarlara edepsiz resimler çizmişler, yamuk yumuk harflerle adlarını yazmışlardır. ablaları ise * anne yokken hiç bir müdahelede bulunamamış, sadece "canım ama öyle yapma", "bak atılır mı o yere", "ama çok fenasınız yaaa" diyebilmişlerdir. sonunda gürültüye dayanamayan anne yan odadaki misafirlerinden izin isteyip önce ablaları paylamış, yaptığı altın günü sona erince de odayı toparlamaya koyulmuştur.

peki kırılan oyuncakların yerine yenisi alınabilir mi?

duvarlardaki o edepsiz resimler silinir de izi kalmaz mı?

o çocuklar bir daha şımarmaz mı?