bugün

hilal kaplan

bugünkü yazısı ile sözde çelişkileri dile getirmek isterken kendisi çelişkilerle dolu bir yazı sunmuş olan taraf gazetesi yazarı.

öncelikle, yazılarını takip ederseniz şahısları can evlerinden vurma gibi bir üslub içinde yazdığını farkedersiniz. geçenlerde yazdığı şehit annelerine açık mektup yazısı ile anneleri merhamet noktasında yakalama çabası da bunun en güzel örneğiydi. tabi es geçilmemesi gereken "din" konusu var ki, aralarda ayetlerden hadislerden misaller vererek görüşünü desteklemeye çalışmakta.

bugün ise "türk kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir" cümlesindeki -ona göre slogan- paradoksu dile getirmeye çalışmış.

tamamı için;

`http://taraf.com.tr/makale/8292.htm`

türk milletinin aile bağlarının güçlü oluşu, ailenin sosyal alandaki yeri ve önemi, aileyi algılayışımız tartışılmaz. (her ne kadar yozlaşan bir seyir izlese de) bu aile yapısının devletin tamamı için tahayyül edilmiş olmasında ben bir beis görmüyorum. aksine bu güçlü bir bağı ifade eder. türk kürt kardeştir lafının altında hiyerarşi aramak, abilik taslandığını ifade etmek art niyetli bir bakış açısı olur. illa ki bir hiyerarşi oluşturacak olursak da "türk" kimliğinin bir üst kimlik, diğer etnik kimlikleri ise bu üst kimlik çatısı altında bir farklılık olarak kabul edebiliriz. bu sebeple türklüğün abilik rolüne bürünmesi kadar normal bir durum göremiyorum. bu asla kibir değil, sahiplenmektir. bu bakış açınıza istinaden, türklüğün abilik gösterisi yapmasını eleştirdiğiniz gibi, kürtlerin kardeşlikten neden huzursuzluk duyduğunu/duyacağını da eleştirmeniz gerekiyor.

tsk ile pkk arasındaki savaşı -ki bana göre savaş tabiri de yanlış- türkler ve kürtler arasında bir karşılık bulmadığını söylemeniz sizin nasıl bir kıyas yoluna gittiğinizi açıkça ortaya koyuyor.

türklüğün içini boşaltmaya çalışanların karşısında duracak türk gençleri her daim olmuştur, olacaktır. sandığınızın aksine farkla değil, azimle.