bugün

osmanlı nın yağmacı bir devlet olması

söz konusu "yağma" savaş sonrası "alanda" ya da fetih sonrası "şehirde" yapılansa, osmanlı'ya mahsusmuş gibi gösterilmesini anlayamadığımız durumdur bu. garip bir tanımlamadır. sanki osmanlı imparatorluğu'nun dört bir yanda at sürdüğü dönemdeki diğer devletlerin hepsi bu işi yapmıyordu gibi...

arkadaşlar, bir kere şu konuda anlaşalım. ortaçağ ve hatta yeniçağ'ın sonlarına kadar savaş sonrası "yağma" gayet normal, olağan ve savaşın kazanan tarafı için oldukça "meşru" bir uygulamadır. siz hiçbir askeri orda babanızın hayrına savaştıramazssınız. yağma denen şey, osmanlı'dan avrupa devletlerine, fars'tan arabistan çöllerine her yerde olmuştur. hangi dinden, topluluktan olursa olsun yağma, savaş sonrası için beklenen-olması gereken bir uygulamadır. fatih, istanbul'un fethinden sonra şehrin 3 gün yağmalanmasına müsaade etmiştir. bu orada savaşan askerin o dönem şartları açısından "hakkı" olarak algılanmaktadır yani. bu işin dini-dili yoktur. yani demem o ki, olayın acımasızlıkla, gaddarlıkla yok efendim barbarlıkla falan ilgisi yok.