bugün

jay jay justified

laf anlamaya çalışmaktan aciz bir yazar. bu da tanım olsun.

ruhani kavran ne lan? bana ithaf "tespit sıçmak" gibi bir eylem sıçmış..
söylediğim şeylerin bilimsellik olmadığından bahsediyor yeri gelince, köşelerde bir yerlerde.

bilebildiği nadir şeylerden olan amilaz-nişasta ilişkisini anlatarak beni biyolojiden de sınıfta bırakmış kişidir aynı zamanda.
asıl önemli ve trajıkomik olanı şu ki, kendisinin amilaz-nişasta örneğinde gösterebildiği bilimselliği, benim aminoasit-protein ya da protein-hücre organeli veyahut hücre organeli-hücre gibi kavramlarımda bulamayışıdır. tutturmuş gidiyor bir amilaz diye. amilaz ne? enzim.. peki bilimsellik sıçan arkadaş, amilaz nasıl oluştu.? bana bunu söyle.. öyle nickaltıma gelip, "tespit sıçan yazar", "laf anlamayan yazar" diye demogoji yapmadan önce, uğruna dinini sattığın saçmasalak teorinin açıklamasını söyle bana.. senin o iki loblu beyninin hangi aşamalar sonucu oluştuğunu söyle bana. gözündeki irisin, neden olması gerektiği gibi güneş ışınına duyarlı olduğunu, neden bir nefes çeksen gülerek gebereceğin, havada yüzde yetmiş sekiz oranında bulunan azota karşı ciğerlerinde filtre olduğunu açıkla bana? benden bilim istiyorsun al sana bilim.. bilimselliğe kıçın sıkışıncaya kadar mı bağlısın? yoksa bilimsellik sınırlarını sen mi belirliyorsun?
senden filtrelerin, gözün, beynin yapısını açıklamanı ve şu şu şukadar olursa şu olur gibi sarı-kahverengi türden materyaller istemiyorum. senden bunların neden böyle olduğunu istiyorum.. ve senin avukatlığına soyunduğun bir teorinin bunlar karşısındaki açıklamalarını görmek istiyorum. nedir böyle lafları dolandırmalar, bin dereden su getirmeler falan?
böyle kıvıracaksan sıçmayacaksın nickaltıma.. sonra b.k gibi şeyler okutuyorsun yazarlara.

amilazın-nişasta ilişkisinin yanlışlığını ispat et diyor hala yüzü kızarmadan. diyelim ki sen haklısın, diyelim ki cart curt.. kardeşşş uyan hey! senin ondan önce açıklaman gereken binlerce başlık var. amilaz var en yakınından. daha fazla kopyasına sahip olurmuşum? e senin uğruna dinini sattığın teori bu mu? yani başlangıcı açıklayamıyor mu? açıklıyorsa nasıl? bana bu lazım. yemişim amilazını.. o amilaz diye arkasına saklandığın şey insan vücuduna nereden geldi? niye geldi?
yoksa tesadüflerin ve mutasyonların "amilazsız insanın yaşayamayacağını" mı anladılar? sen bunlara gözü kapalı inandığın için vardır açıklamaların heralde. bana bunları açıkla.. mutasyonların yüzde kaçının yararlı, kaçının ölümcül olduğunu açıkla..

benden üçtür kendi açıklamalarımı istiyor.. ben de ikidir açıklıyorum. ama beğendiremedik galiba. arkadaşım bir önceki entry de açıklamışım. ALLAH(C.C) demişim (evet büyük puntolarla, zoruna mı gidiyor), sen "sübhaneke amin" demişsin.
ben "o yaratmıştır, gerisini sebepler sınırında düzene koymuştur" diyorum, sen "bana ruhani varlıklardan bahsetme diyorsun".. gerisi dediğim şey, senin kıçının keyfine göre yorumladığın bilimi içeriyor zaten.. "tıp" deniyor bu bilime. kapiş?

bir de hala beni ikaz edebilme haddine sahip olduğunu zanneden bir yazar.. hadi canım! ne ikazı lan? ruhani varlık kullanma ikazı mı? birader zaten başlangıçta kullanacağım olgu bu.. gerisi bildiğin bilim..

"ruhani terim kullanma!" *
inanç denen şey burada zaten hey! maharet bunu anlayabilmekte. sınav dediğimiz bu.. senin * kıçıkırık soruların değil sınav..

bu yazılanları artistlik yapmaya ve derdimin felsefe olduğuna yormaya kalkmış.. hey gidi hey. nelerle uğraşıyoruz..

yönelttiğim soruları laf yetiştirme çabası olarak görmüş. bir an karşımdakinin neresiyle konuştuğumu şaşırdım. evrimin bunlarla ilgilenmediğini de söylüyor utanıp sıkılmadan.. e birader, senin evrimin demiyor mu, canlılar denizden karaya geçti. solungaçları evrimleşerek akciğer oldu. bilmem yüzgeçleri el ayak oldu.. e benim sana sorduklarım tam olarak bunlar.. aynı evrim demiyor mu, ilk hücre başlangıçtaki dünya koşullarında bulunan büyük bir çorbadan oluştu diye? e ben de sana nasıl oluştuğunu söylüyorum.. evrim bununla da mı ilgilenmiyor? e iddiasını neresinden sıçtı o zaman? sen hangi evrimden bahsediyorsun?

büyük bir a priori içinde olduğunu farkedebiliyorum ta pendiklerden.. yani senin evrim dediğin şey, -eksik olan anlatabilme kabiliyetinden anladığıma göre- amilazla falan ilgileniyor galiba? e zaten var olan bir insan bedeninde dönen olayları bile yalan yanlış açıklayan/açıklayamayan (ki mutasyonlar öldürür) bir teoriye mi bel bağlıyorsun?

en basitinden "teori".. yani kanun değil.. arageçiş diye zırvaladığınız deliller bile yok.. bu yüzden bulduğunuz kemiğe atlıyorsunuz "delil, delil" diye. bir de internette fotoğraflar falan koymuşsunuz kanıt diye.. kim bulmuş, dokunan var mı, gören var mı? toplama kemikleri yıllarca sergilediğiniz zatı alilerinizin tek varlıkları olan yalan silahı bile işlemiyor artık.. birader, içinizdeki bütün inanç dürtülerini bir tarafa atıp bel bağladığınız şey bir teori ve teorisinin bile bir tane dayanağı yok..(şimdi sıkma, 'dayanağı olsa kanun olurdu bik bik' falan diye. yok işte..)

evrimden sonra ALLAH(C.C) deyince de, "ne alaka salak şey? evrim bilimdir, ALLAH ise ruhanidir. evrim bilimdir, islam dindir.." diye ötmeye başlıyorsun(uz).. e ama sen bu saçmasalak şey yüzünden terk etmiyor musun dinini? evrime din diyen yok, bir sakin ol.. evrim teorisinin doğal bir sonucudur dinsizlik, materyalist iştahlarınıza bir mezedir evrim teorisi diyoruz..
"hangi dine mensupsun" diye algıladığım yeri bir zahmet gösterirse memnun olur bu bünye.. mücahit yerini mi yoksa? ama mücahit dediğin şey, türkiye'de müslümanlara dahil be cühelam..*
evrim teorisi hakkında sandığından çok fazla şey bildiğimden emin olabilirsin, aynı yollardan geçtiğimi de düşünerek.. iki kelime etmekten acizim ya sana karşı, sana tek bir kelime "hücre" dedim ama görülen o ki, temelin hakkında tek kelime etmekten acizsin..

ad-hominem ne la bu arada? tutturmuşsun....

hey ALLAHIM..*