bugün

berbere gitmenin zor gelmesi

angutluk sadece bende değilmiş lan. orada kaybedeceğim zamanı, feci sıkılacağımı, gazete bile okunamayacak şekilde rahatsız oturma pozisyonunu, 10. dakikada "abi ne iş yapıyorsun" geyiğinin "hocam bana bir bilgisayar toplasak kaça patlar dolar olarak" ile alevleneceğini, "ya rica ediyorum yapma şunu" dememe rağmen o mor ispirtoya batırdığı tele dolandırılmış pamukla suratımı dağlayacağını, saçı yıkarken o sıcak suyun ayarını bir türlü tutturamayıp kafamı yakmasını, parmaklarıma yapılacak masajı, bayram çocuğu gibi saçlarımı jöleleyip geriye taramasını, saçı yıkarken kulak deliklerime parmaklarını sokmasını düşündükçe ertelenir durur.

saç artık robinson crusoe'a dönüşür. bir alkol akşamı jiletle saça dalınır. ertesi günkü toplantıya ampul gibi gidilir.

hayır bir berber bile değdirmedi daha, ne bu fobi anlamıyorum.