bugün

beğenmeyen okumasın

ben okurum arkadaş. yazılarından hoşlanmadığım kişinin entrylerini daha bir dikkatli okurum hem de. bir adamın on entry sini beğenmedim diye yazdığı diğer yüz adet entry i okumadan kesin bir yargıya varmak, haksızlık etmek istemem. kendime her vakit yanılma payı bırakırım.

yazar benimle aynı fikirdeymiş. olmasın. elzem mi? ne anlatmış, nasıl anlatmış? anlattığını nasıl ifade etmiş? bu mühim gözümde. ben beğendiğim yazarı okusam, sen beğendiğin yazarı okusan ne olacak bunun sonu? sonra yazılanlar okunmuyor diye sayfa sayfa entry girildiğinde kafa sallama onaylar gibi. yanılıyor olabilirim bak, o entrylerden haberin bile yoktur senin.

beğenmediğini de oku. adına ayar denen laf dalaşına girmeden ver eksini. öneri değil haddimizi biliriz, nacizane fikrim bu yönde.

kimse kimseyi eleştirmesin, aman kimse kimseyi beğenmesin, hep sen yaz doğrusunu sonra ben okumayayım beğendiğimi. oldu.

günde yirmi beş sayfa başlık görürüm sol tarafta, vaktim de varsa okurum hemen her birini. yeni yazarlar keşfederim, nasıl daha önce rastlamadım diye şaşarım kendime, inanmazsın takip de ederim sonrasında.

beğenmediğim yazar değil, beğenmediğim yazı çoktur. gene şaşacaksın o beğenmediğim yazıların yazarının onlarca güzel yazısı vardır. diyeceksin ki sen beğenmişsin. e sende oku diyeceğim, olmayacak. kişi kendinden bilir işi beğenmediklerini okumazsın sen şimdi.

beğenmezsen okumaymış. eleştiri kaldıramayanların söylemidir bu benim gözümde. oku, beğenme, eleştir, arzu ediyorsan eksile ama oku önce. oku canımı ye.

ben okurum arkadaş. bana ters fikri savunanı da okurum, kalemine gıpta ettiğimi de, saçmaladığını düşündüğümü de.

elbette fikir benim. illa aynı fikirde olmak elzem değil anlaşabilmek için.