bugün

gece melek ve bizim çocuklar

"gece, melek ve bizim çocuklar" filminde biri genç ve güzel, diğeri yaşl, deneyimli iki hayat kadınıyla bir travestinin sevgi ve dayanışma öyküsü anlatılıyor. Beyoğlu'nun gizemli gece yaşamından da bir kesit sunduğu bu yapıtında Atıf Yılmaz, eşcinseller, fahişeler, travestiler dünyasına sevecenlik ve duyarlılıkla yaklaşarak yaşantılarını cinselliğe adamış marjinallerden ilginç görüntüler yansıtıyor. Travestilerin horlanıp tartaklanışı, polisçe dövülmeleri oldukça çarpıcı. Aykırı karakterlerin bir bütün içinde toplandığı, sağlam öyküsü ve görntüleriyle öne çıkan, yumuşak, akıcı, kıvrak bir sinema diline sahip, gerilim dozu yerinde, bayağılığa kaçmayan düz bir çizgide gelişen, çoğunluğun iğrenç bulduğu azınlık bir çevreyi ve kişilerini sevdirmeyi başaran, Beyoğlu üzerine yapılmış ilginç bir çalışma. Film, 13. Uluslararası istanbul Film Festivali ile 31. Antalya Film Festivali'ne katıldı.

Kaldırımlarda fahişelik yapan genç ve güzel Serap (Derya Arbaş), Beyoğlu'nda travestilere, transseksüellere girişilen polis baskınından yakasını kurtaran evsiz barksız taşralı eşcinsel Arif ya da Fulya'ya (Deniz Atamtürk) acıyarak evine alır. Arif'le, genç fahişe arasında sağlam bir dostluk kurulur.

Bu iki aykırı insan, birbirlerine destek olarak yaşamlarını sürdürürken Arif bir gün eve beklenmedik bir konuk getirir. Bu kişi, eski dostu pavyon sahibi Osman'ı (Cengiz Sezisi) bıçaklamaktan yattığı cezaevinden yeni çıkan yaşlı, alkolik fahişe Melek'ten (Deniz Türkali) başkası değildir. Serap ise bir gece kulübünde karşılaştığı Hakan (Uzay Heparı) adlı gence aşık olur. Ancak bir gün Hakan'ı zengin entel sevgilisi ile (Mehmet Teoman) yakalayınca, bu geleceği olmayan aşk ta biter.

Henüz gencecik yaşta bir motorsiklet kazasında, demet Akbağ'ın arabasına arkadan çarparak yaşamını yitiren uzay Heparı'nın ilk ve son filmiydi "Gece, Melek ve Bizim Çocuklar". Bu filmdeki performansı ile Atilla Dorsay başta olmak üzere pek çok film eleştirmeni tarafından Türk sinemasının jön ihtiyacını karşılayacak isim olarak lanse edilmişti. Bu filmde yer alıp ta şu an hayatta olmayan iki isim daha var. ilki, Uzay Heparıkadar olmasa da genç bir yaşta yitirdiğimiz Derya Arbaş. O da Türkiye'de hak ettiği alamamış güzel bir oyuncuydu. Şansını denemek için gittiği ABD'den ne yazık ki ölüm haberi geldi. Filmin 3. kaybı ise eksikliği ancak ölümünden sonra ortaya çıkan Atıf Yılmaz. Kadın filmlerinin unutulmaz yönetmeni.

Yönetmen : Atıf Yılmaz
Senaryo : Yıldırım Türker
Görüntü : izzet Akay
Oyuncular : Derya Arbaş, Uzay Heparı, Deniz Türkali, Deniz Atamtürk, kaan Girgin, bennu Yıldırımlar, Mehmet Teoman, Cengiz Sezici, Ceylan Fırat, Nurettin Şen

1994 - Yeşilçam Filmcilik