bugün
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası21
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190527
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- hamas bir terör örgütüdür20
- erkeğe ne hediye alınır34
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- futbolcu ismiyle nick almak11
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü12
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
2004 yapımı filmde oyunculuğuyla göz dolduran johnny depp ön plana çıksa da, tüm oyuncuların eksiksiz performansıyla alkışı hak eden bir yapım "secret window"..
film, klasik stephen king senaryolarından birinin canlanmış hali biraz.. "klasik" dememin sebebi ise hemen hemen bütün kitaplarını okumamdan geliyor.. sonunu filmin ortasında tahmin ediyorsunuz ama nasıl o noktaya geleceğini merak ede ede izliyorsunuz.. en nihayetinde gene ilginç bir son bekliyor bizi; oldukça ucu açık olmasa da, devamı da yazılabilir tarzında..
film bir yazarın, shooter isimli bir adamla karşılaşmasıyla başlıyor.. shooter, yazarın öyküsü olan "secret window"u kendisinin yazdığını ve yazarın da bunu çalıp üstüne bir de sonunu değiştirdiğini iddia ediyor.. yazar ilk başta gülse de adamın ciddiyetiyle kendi kendisini sorgularken buluyor; ya çaldıysa?
kötü giden hayatıyla shooter'in ilginçlikleri birleşince yazar hepten paranoyaklaşıyor.. boşanmak üzere olduğu karısıyla yaşadığı tartışmalara bir de karısının sevgilisiyle olan çatışması binince, iyice asabileşen yazar; shooter'in çok sevdiği köpeğini öldürmesi üzerine dedektif tutmaya karar veriyor..
shooter'ın, yazarın karısının evini yakmasını da mevzu bahis öykünün yer aldığı derginin yokedilmesine yoran dedektif, sonradan shooter'ın da başka birisi tarafından tutulduğunu düşünüyor.. ılginç gelişmeler bununla da bitmiyor, yazar hepten delirecek oluyor; dedektif ve shooter'ın tek tanığı olan şehirlinin öldürülmesi herşeyin zıvanadan çıktığını gösteriyor..
bir öykünün iki önemli cümlesi vardır; birincisi başlangıç, ikincisi bitiş.. shooter'ın tek istediği ise kendi yazdığı sonuç cümlesine sadık kalınmasıdır.. ancak işler çığrından çıkıverir.. ısminin bilhassa yanlış söylenişi ve yazılışı da filmin finalinde taşların yerine oturtulması içindir..
yalnız genele baktığımızda klasik bir king öyküsüyle karşılaşıyoruz; bir banliyö şehri, hemen hemen ıssız sayılabilecek kadar sessiz, olaysız, insanlarının paranoyaklıkla asabilik arasında gidip geldiği bir şehir.. ve insan portreleri de buna uygun; çıldırmaya müsait asabi yazar, hiçbir şeyi umursamayan ama iş ciddileşince stres yapan dedektif, sanki tüm olayları dışarıdan izleyen şerif; ki çoğu stephen king öykülerinde de şerifler hiçbir haltı beceremeyen bir portre çizmektedir, hatta filmde ufacık bir rolü olan kargocu kız bile kasabanın insanlarını anlamamıza yetiyor..
sonu tahmin edilebilir, dediğim gibi, ancak yine de ilginç olan, stephen king'in sanki dört bir yana dağılmış gibi duran ancak filmin sonunda da herşeyin yerli yerinde olduğu senaryosuna hayran kalmak istiyorsanız; izlemeniz için şiddetle tavsiye edebileceğim bir film, secret window..
film, klasik stephen king senaryolarından birinin canlanmış hali biraz.. "klasik" dememin sebebi ise hemen hemen bütün kitaplarını okumamdan geliyor.. sonunu filmin ortasında tahmin ediyorsunuz ama nasıl o noktaya geleceğini merak ede ede izliyorsunuz.. en nihayetinde gene ilginç bir son bekliyor bizi; oldukça ucu açık olmasa da, devamı da yazılabilir tarzında..
film bir yazarın, shooter isimli bir adamla karşılaşmasıyla başlıyor.. shooter, yazarın öyküsü olan "secret window"u kendisinin yazdığını ve yazarın da bunu çalıp üstüne bir de sonunu değiştirdiğini iddia ediyor.. yazar ilk başta gülse de adamın ciddiyetiyle kendi kendisini sorgularken buluyor; ya çaldıysa?
kötü giden hayatıyla shooter'in ilginçlikleri birleşince yazar hepten paranoyaklaşıyor.. boşanmak üzere olduğu karısıyla yaşadığı tartışmalara bir de karısının sevgilisiyle olan çatışması binince, iyice asabileşen yazar; shooter'in çok sevdiği köpeğini öldürmesi üzerine dedektif tutmaya karar veriyor..
shooter'ın, yazarın karısının evini yakmasını da mevzu bahis öykünün yer aldığı derginin yokedilmesine yoran dedektif, sonradan shooter'ın da başka birisi tarafından tutulduğunu düşünüyor.. ılginç gelişmeler bununla da bitmiyor, yazar hepten delirecek oluyor; dedektif ve shooter'ın tek tanığı olan şehirlinin öldürülmesi herşeyin zıvanadan çıktığını gösteriyor..
bir öykünün iki önemli cümlesi vardır; birincisi başlangıç, ikincisi bitiş.. shooter'ın tek istediği ise kendi yazdığı sonuç cümlesine sadık kalınmasıdır.. ancak işler çığrından çıkıverir.. ısminin bilhassa yanlış söylenişi ve yazılışı da filmin finalinde taşların yerine oturtulması içindir..
yalnız genele baktığımızda klasik bir king öyküsüyle karşılaşıyoruz; bir banliyö şehri, hemen hemen ıssız sayılabilecek kadar sessiz, olaysız, insanlarının paranoyaklıkla asabilik arasında gidip geldiği bir şehir.. ve insan portreleri de buna uygun; çıldırmaya müsait asabi yazar, hiçbir şeyi umursamayan ama iş ciddileşince stres yapan dedektif, sanki tüm olayları dışarıdan izleyen şerif; ki çoğu stephen king öykülerinde de şerifler hiçbir haltı beceremeyen bir portre çizmektedir, hatta filmde ufacık bir rolü olan kargocu kız bile kasabanın insanlarını anlamamıza yetiyor..
sonu tahmin edilebilir, dediğim gibi, ancak yine de ilginç olan, stephen king'in sanki dört bir yana dağılmış gibi duran ancak filmin sonunda da herşeyin yerli yerinde olduğu senaryosuna hayran kalmak istiyorsanız; izlemeniz için şiddetle tavsiye edebileceğim bir film, secret window..
güncel Önemli Başlıklar