secret window

2004 yapımı filmde oyunculuğuyla göz dolduran johnny depp ön plana çıksa da, tüm oyuncuların eksiksiz performansıyla alkışı hak eden bir yapım "secret window"..

film, klasik stephen king senaryolarından birinin canlanmış hali biraz.. "klasik" dememin sebebi ise hemen hemen bütün kitaplarını okumamdan geliyor.. sonunu filmin ortasında tahmin ediyorsunuz ama nasıl o noktaya geleceğini merak ede ede izliyorsunuz.. en nihayetinde gene ilginç bir son bekliyor bizi; oldukça ucu açık olmasa da, devamı da yazılabilir tarzında..

film bir yazarın, shooter isimli bir adamla karşılaşmasıyla başlıyor.. shooter, yazarın öyküsü olan "secret window"u kendisinin yazdığını ve yazarın da bunu çalıp üstüne bir de sonunu değiştirdiğini iddia ediyor.. yazar ilk başta gülse de adamın ciddiyetiyle kendi kendisini sorgularken buluyor; ya çaldıysa?

kötü giden hayatıyla shooter'in ilginçlikleri birleşince yazar hepten paranoyaklaşıyor.. boşanmak üzere olduğu karısıyla yaşadığı tartışmalara bir de karısının sevgilisiyle olan çatışması binince, iyice asabileşen yazar; shooter'in çok sevdiği köpeğini öldürmesi üzerine dedektif tutmaya karar veriyor..

shooter'ın, yazarın karısının evini yakmasını da mevzu bahis öykünün yer aldığı derginin yokedilmesine yoran dedektif, sonradan shooter'ın da başka birisi tarafından tutulduğunu düşünüyor.. ılginç gelişmeler bununla da bitmiyor, yazar hepten delirecek oluyor; dedektif ve shooter'ın tek tanığı olan şehirlinin öldürülmesi herşeyin zıvanadan çıktığını gösteriyor..

bir öykünün iki önemli cümlesi vardır; birincisi başlangıç, ikincisi bitiş.. shooter'ın tek istediği ise kendi yazdığı sonuç cümlesine sadık kalınmasıdır.. ancak işler çığrından çıkıverir.. ısminin bilhassa yanlış söylenişi ve yazılışı da filmin finalinde taşların yerine oturtulması içindir..

yalnız genele baktığımızda klasik bir king öyküsüyle karşılaşıyoruz; bir banliyö şehri, hemen hemen ıssız sayılabilecek kadar sessiz, olaysız, insanlarının paranoyaklıkla asabilik arasında gidip geldiği bir şehir.. ve insan portreleri de buna uygun; çıldırmaya müsait asabi yazar, hiçbir şeyi umursamayan ama iş ciddileşince stres yapan dedektif, sanki tüm olayları dışarıdan izleyen şerif; ki çoğu stephen king öykülerinde de şerifler hiçbir haltı beceremeyen bir portre çizmektedir, hatta filmde ufacık bir rolü olan kargocu kız bile kasabanın insanlarını anlamamıza yetiyor..

sonu tahmin edilebilir, dediğim gibi, ancak yine de ilginç olan, stephen king'in sanki dört bir yana dağılmış gibi duran ancak filmin sonunda da herşeyin yerli yerinde olduğu senaryosuna hayran kalmak istiyorsanız; izlemeniz için şiddetle tavsiye edebileceğim bir film, secret window..