bugün

ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular

ortada bir vaka var.
eldeki deliller sabit, konu insan sağlığı canı-hayatı.
yaşananlara bakıp tüm bu sürecin, hasta karnında mala unutulması, mahkemenin 6 yıl sonra karar vermesi ve tazminatında 82.000 lira olması bir hukuk devletinde rezaletin ötesinde bir durum.

neresinden tutarsanız, nereden baksanız rezillik.
peki ya bu hasta 6 yıl içinde yanlış tedavi-operasyon sonucu ortaya çıkacak komplikasyonlarda ölmüş olsaydı?

davanın 6 yıl sürmesi...
acil serviste çalışan pratisyen hekim kontrolü ile istenecek basit bir ultrason-röntgen görüntülemesiyle ortaya çıkacak bir durum.
yok yani, uzman hekimler prof'lardan oluşan bir kurul-araştırma, inceleme heyeti ile laboratuvarlarda 3-4 yıl sürecek bir gözlem araştırma değerlendirme yapılması durumu da yok.
en fazla 5-6 ay içinde çıkacak karar.

6 yıl süren dava ve bu davada verilen 82.000 lira para cezası-tazminat bu davaya bakacak-çalışacak avukatın 6 yıllık ücreti bile değil.

bu 82.000 lira para hasta olan kadının 6 yıl boyunca çektiği acıların sıkıntının korku ve telaşın tüm bu süreçte yaşadığı travmanın karşılığı bile değil. gidin avukata böyle bir dava açacağım en az 6 yıl sürecek, benden kaç lira istersiniz diye sorun. tazminat olarak ödenen bu para avukatın sizden isteyeceği para yanında bahşiş parası kalır.

hasta olan kadının bu yaşanan rezalet sonucu 6 yıl boyunca evinde aile olma, eşe ve çocuklarına karşı görevinde aksaklıklar yaşaması, çalışmasa, bekar olsa bile bir kadının evinde yaptığı ev işlerini yapamama ile kaybettiği zamanının mahkeme kapılarında uğraşmasının, aynı şekilde eşinin, bekar olsa anne-baba ebeveynlerinin iş ve zaman kaybının karşılığı değil.
6 yıl boyunca mahkemelere avukata gel-gitler, yaşanan psikolojik durumların karşılığı 82.000 lira olamaz.

bir insanın hayatı 82.000 lira.
ameliyatta operasyonda olan doktor hemşire ortalama 4 kişi sorumlu diyelim, biri unuttu öteki görmedi, beriki dikti, falanca malzemeleri saymadı diyelim. 82.000 lirayı sağlık bakanlığı bu personelden tahsil etti diyelim. adam başı 20.500 lira.
bir kişinin canına kast etmeniz, görev sorumluluğu hissetmemeniz, insan hayatına sağlığına değer vermemeniz neticesi ortaya çıkan ölümcül hatanın bedeli 20.500 lira.

ya bunları bünyesinde barındıran hastane, bunları denetleme-kontrol yetkisinde olan sağlık bakanlığı suçu-cezayı çalışanına yıkıp sorumluluğum yok mu diyecek?
adalet bakanlığı "bak hak yerini buldu adalet gerçekleşti" mi diyecek?

sağlık bakanı ben olsam bu rezillik yüzünden hastaya mesaj atar "mala da bizden size hediye olsun" derim veya "aman canım, malanın ne önemi var? mala sizden daha değerli değil yaa" derim.
böyle rezalet olur mu?
bu yaşananlar bir avrupa ülkesinde amerika'da olsa sonuç ne olurdu?

avrupa amerika gibi gelişmiş ülkelerde bu tür yanlışlıklar yaşanıyor. en fazla tekstil ürünleri hasta karnında ameliyat bölgesinde unutuluyor. ameliyat esnasında kullanılan viskon ve nonwoven bazlı tekstil ürünleri en çok hastada unutulan tekstil ürünleri.
ameliyat esnasında sadece kullanılan pens, bistüri, ekartör, penset, hook, küret vb metal malzemeler sayılmaz. ameliyatta kullanılan tekstil ürünü olan yarayı temizlemede silmede kullanılan selüloz nonwoven bezler bile sayılır. kaç tane bu tekstil ürünü alınmış kaç tanesi kullanılmış, kaç tanesi atılmış onlar bile sayılır.