bugün
- sözlük kızından gelin olmaz9
- vatandaşlık farkı alan otel20
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim17
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- ayça tilki9
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım26
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı19
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
Talep olmadan arzın hükmü yoktur.
dünyanın en muhteşem güzelliği dahi, onu talep etmeyen ve onun güzelliğini takdir etmeyen bir şuur sahibi mevcut olmadıkça hükümsüz kalmaya mahkumdur.
talep ve takdir edici olmadan o güzel, güzel değil midir?
değildir çünkü güzellik açığa çıkamamış ve zâhir olamamıştır. bâtında veya potansiyelde kalmıştır.
hep sorarlar ya, “Allah bizi ve evreni niçin yarattı?” diye.
işte size cevap.
Allah’ın tüm esması insan ve kainat formunda açığa çıktı. böylece Allah’ın potansiyelde kalan tüm isim ve sıfatları yani özellikleri açığa çıkmış oldu.
yani yaratılış ile Allah’ın tüm kemali, güzellikleri, cömertliği, adaleti, sevgisi, merhameti, şefkati artık görünür, bilinir duruma geçti. kainat ve insan yaratılmış olmasaydı tüm bu özellikler bâtında, potansiyelde kalacaktı.
ancak burada bir nokta daha var. takdir ve değerlendirme göreceli bir iştir. güzelliği veya güzelliğin derecesini belirtirken zımnen zıt kavramları da belirtmiş oluyoruz. güzel derken çirkini; güzelliğin derecesini söylerken, çirkinliğin derecesini de aynı anda belirtmiş oluyoruz.
işte burada zıtların gerekliliği ortaya çıkıyor.
kötülüklerin varlık hikmetini bu noktada anlamış oluyoruz. biz hiçbir zaman Allah’a ait mutlak adaletin ne olduğunu tam anlayamayız; ancak muğlak, belirsiz bir fikrimiz olabilir. ona dahi günlük hayattan bildiğimiz ve şahit olduğumuz adalet kavramından kıyas yoluyla ulaşıyoruz.
ne demek istiyorum?
adalet denilen kavramın anlaşılması için, adaletsizliğin hatta zulmün yeryüzünde mevcut olması gerekir. böylece adaletin tüm dereceleri ortaya çıkar. güzellik, sevgi, şefkat vs…diğer tüm özellikleri buna kıyas edebilirsiniz.
işte kötülükler ve şerler bu yüzden varlar. aksi takdirde adalet, güzellik anlaşılmazdı. dolayısıyla Allah’ın adalet özelliği bilinmez olurdu. (diğer özellikleri siz kıyas edin)
şimdi en baştaki konumuza dönelim: kadın niçin güzelliklerini göstermek ister? çünkü yaratıcısının cemal yönünün yansımasıdır kadın ve yaratıcısı ile aynı eğilime sahiptir.
güzelliğinin görülmesini ve takdir edilmesini istiyor.
ancak buradaki ince nokta kırmızı çizgilerdir. kainattaki her ilahi esma varlığı limitsizce istila etmek isterken, onun karşıtı olan esma “dur” der. çatışmayı önlemek için araya “hakem” ve “adl” esmaları çıkar ve her birine bir alan çizer ve herkes sınırlarını bilsin der.
mesela “hâdi-doğru yola eriştiren” esması, tüm mahlukatı istila edip herkesi doğru yola iletmek ister. karşısına “mudill-yoldan çıkaran, saptıran” esması çıkıp “hoop, dur bakalım, benim hakkımı gasp edemezsin, yoldan çıkarılması gereken mahlukat var, çünkü onlar bunu hak ediyorlar” der ve bir denge oluşur.
kadın için de aynı sınırların olması gerekir, ondaki ilahi özellik güzelliklerin sergilenmesini gerektirirken, başka özellikler “dur” der. ona bir had, limit, sınır çizer. “ey kadın güzelliğini evde kocana göster; ama dışarda gizle” der.
peki o kadın sınırlara uymazsa ne olur?
haddini aşmış olur ve haddini aşan her şey zıttına inkılap eder; yani ondaki güzellik artık çirkinliğe dönüşür ve çirkin olayların vuku bulmasına neden olur.
Alıntı: isnetus
https://www.isnet.us/popo...tikli-aciklamasi.html/amp
dünyanın en muhteşem güzelliği dahi, onu talep etmeyen ve onun güzelliğini takdir etmeyen bir şuur sahibi mevcut olmadıkça hükümsüz kalmaya mahkumdur.
talep ve takdir edici olmadan o güzel, güzel değil midir?
değildir çünkü güzellik açığa çıkamamış ve zâhir olamamıştır. bâtında veya potansiyelde kalmıştır.
hep sorarlar ya, “Allah bizi ve evreni niçin yarattı?” diye.
işte size cevap.
Allah’ın tüm esması insan ve kainat formunda açığa çıktı. böylece Allah’ın potansiyelde kalan tüm isim ve sıfatları yani özellikleri açığa çıkmış oldu.
yani yaratılış ile Allah’ın tüm kemali, güzellikleri, cömertliği, adaleti, sevgisi, merhameti, şefkati artık görünür, bilinir duruma geçti. kainat ve insan yaratılmış olmasaydı tüm bu özellikler bâtında, potansiyelde kalacaktı.
ancak burada bir nokta daha var. takdir ve değerlendirme göreceli bir iştir. güzelliği veya güzelliğin derecesini belirtirken zımnen zıt kavramları da belirtmiş oluyoruz. güzel derken çirkini; güzelliğin derecesini söylerken, çirkinliğin derecesini de aynı anda belirtmiş oluyoruz.
işte burada zıtların gerekliliği ortaya çıkıyor.
kötülüklerin varlık hikmetini bu noktada anlamış oluyoruz. biz hiçbir zaman Allah’a ait mutlak adaletin ne olduğunu tam anlayamayız; ancak muğlak, belirsiz bir fikrimiz olabilir. ona dahi günlük hayattan bildiğimiz ve şahit olduğumuz adalet kavramından kıyas yoluyla ulaşıyoruz.
ne demek istiyorum?
adalet denilen kavramın anlaşılması için, adaletsizliğin hatta zulmün yeryüzünde mevcut olması gerekir. böylece adaletin tüm dereceleri ortaya çıkar. güzellik, sevgi, şefkat vs…diğer tüm özellikleri buna kıyas edebilirsiniz.
işte kötülükler ve şerler bu yüzden varlar. aksi takdirde adalet, güzellik anlaşılmazdı. dolayısıyla Allah’ın adalet özelliği bilinmez olurdu. (diğer özellikleri siz kıyas edin)
şimdi en baştaki konumuza dönelim: kadın niçin güzelliklerini göstermek ister? çünkü yaratıcısının cemal yönünün yansımasıdır kadın ve yaratıcısı ile aynı eğilime sahiptir.
güzelliğinin görülmesini ve takdir edilmesini istiyor.
ancak buradaki ince nokta kırmızı çizgilerdir. kainattaki her ilahi esma varlığı limitsizce istila etmek isterken, onun karşıtı olan esma “dur” der. çatışmayı önlemek için araya “hakem” ve “adl” esmaları çıkar ve her birine bir alan çizer ve herkes sınırlarını bilsin der.
mesela “hâdi-doğru yola eriştiren” esması, tüm mahlukatı istila edip herkesi doğru yola iletmek ister. karşısına “mudill-yoldan çıkaran, saptıran” esması çıkıp “hoop, dur bakalım, benim hakkımı gasp edemezsin, yoldan çıkarılması gereken mahlukat var, çünkü onlar bunu hak ediyorlar” der ve bir denge oluşur.
kadın için de aynı sınırların olması gerekir, ondaki ilahi özellik güzelliklerin sergilenmesini gerektirirken, başka özellikler “dur” der. ona bir had, limit, sınır çizer. “ey kadın güzelliğini evde kocana göster; ama dışarda gizle” der.
peki o kadın sınırlara uymazsa ne olur?
haddini aşmış olur ve haddini aşan her şey zıttına inkılap eder; yani ondaki güzellik artık çirkinliğe dönüşür ve çirkin olayların vuku bulmasına neden olur.
Alıntı: isnetus
https://www.isnet.us/popo...tikli-aciklamasi.html/amp
güncel Önemli Başlıklar