bugün

bilim adamlarındaki eski yunan hayranlığı

farkettiğim de la bunlar nasıl olurda yunanlılara hayran olur diye gıcık kaptığım hayranlıktır.
tabi o zamanlar bilimsel tarihten habersiziz. türk olarak türk savaş başarılarına odaklanmışız. bu durum fena da olmamış. herkes önce bneliğini tanıyacak.
fakat zaman geçtikce baktık ki dünya tarihi sadece savaşlar ve komutanların oluşturduğu bişey değil.
komple bir çaba var, her kesimden.
şimdiye kadar ortaya çıkarılanlara bakıldığında da yunanlıların felsefe, psikoloji, jeoloji, coğrafya gibi pek çok bilim dalının m. ö 1000 lerde temelini attığını anladık.
lakin gene diyorum ki lan bu yunanlılar bunları yapamaz. bunlar tembel adamlar, yer içer denizi seyrederler. nasıl yapmışlar ki bunları.
sonra öğrendik ki bilimin temelini atan yunanlıların şimdiki yunansitan daki yunanlılarla alakaları yok çünkü şimdiki yunanlılar, o bölgelere çok sonradan gelmiş slav karışımı bir ırk.
işin ilginç yanı da o zaman ki yunanistan bizim bugünkü ege sahilleri hatta karadeniz sahilleri.
milet özellikle bu işlerin merkezi. keza sinop da öyle.
o yüzden gıcık kapmayı bıraktım. öğrenmeye çalışıyorum.
ha şunu da söyliyeyim. objektif ve doğruculuğu insana çok faydalı olduğunu bilen bir insan olarak, bu bilimleri icat edenlerin şimdiki yunanlılar olduğunu öğrenseydim adamlara haklarını teslim ederdim. yalandan kimseye hayır gelmez. acı olmayan gerçekler aleyhinize gibi gözükse de faydalıdır.