bugün

recep tayyip erdoğan ın şimon peres e verdiği ayar

toplamda 312 entry arasında okunur mu bilmiyorum ama okunması dileği ile yazıyorum.

tanım; olayın gazı az'da olsa kaçtıktan sonra artık daha objektif yorum yapabileceğimiz sözlerdirin ayar olarak ntelendirilmesi durumu.

başbakan sert çıkışı ile bir ahmedinejad görüntüsü çizerek israil'e dolaylı olarak amerikadaki yahudi lobisine ve bunların aga babası olan amerika'ya gider yapmıştır. bunların farkında mı bilmiyorum? toplumsal açıdan türk milleti olarak hoşumuza gidecek bir hareket. ilk duyduğumda olayın gazı ile ben bile başbakanı sırtıma almak istedim ama gelin görün ki kaz'ın ayağı öyle değil a dostlar.

türkiye'ye yeni amerika başkanı obama'nın temsilcisi gelecekti, amerika ile yeni dönemde ilişkiler gözden geçirilecekti, iptal edildi. dahası obama sözde ermeni soykırımı yasa tasarısını daha adaylık sürecinde parlemento'dan geçirme sözü vermiş bir başkan ve bu güne kadar en büyük müşterisi olduğumuz israil'in amerika'daki lobisi olan ajc yani amerikan yahudi komitesi çok sert açıklamalar ile başbakan'ı eleştirdi. şimdi "eleştrirse ne olur?" demeyelim çünkü amerika'da ermeni lobisi karşısında sözde ermeni soykırımı ile ilgili en büyük destekçimiz ajc idi. artık bu konu ile ilgili tek bir adım atmayacak gibi gözüküyorlar. ayrıca hemen olay sonrası başbakan şimon peres'in kendisini arayarak özür dilediğini ve bunun kayıtları olduğunu söyledi. iyi güzel ama her şey bu kadar pat diye söylenmeseydi keşke, ki zaten israil devletinden bu konu ile ilgili yalanlama gecikmeden geldi. yani gerçekten böyle olmuş olabilir ama bu durum diplomatik ilişkileri daha da zora sokmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

başbakan kendisinin bir monşer ya da bir diplomat olmadığını siyasetten geldiğini söyledi. evet doğrudur ve hepimiz şehadet etmişizdir ki kendisi kasımpaşalıdır. hatta kasımpaşa stadının adı bile recep tayyip erdoğan stadı'dır. ancak bu durum başbakan'ın haklıda olsa bu kadar sert bir tavrının türkiye'yi diplomatik arena'da düşüreceği durumdan kurtarmaya yetmez. iki üç gün sonra israil'den uçak alımı gerçekleştirilecek ve israil hem tohum hem gübre hem'de silah sanayiinde türkiye'nin en büyük tedarikçisi. tüm bunlar göz önüne alındığında ciddi konularda ticaret yaptığınız ve can damarlarınızı kesebilecek bir ülke olan israil'e bu kadar büyük gider yapmak ne kadar doğru? işte bu sorunun cevabını düşünen, araştıran ve anlamak isteyen beyinlere bırakıyorum. Adamların genleri ile oynadığı domates'i yiyosun dostum ve senin tohumunu israil'den alıp isaril gübresi ile yetiştirdiğin domatesini rusya senden zehirli diye almıyor. Adamlar isteseler gıda zehirlenmesiyle 1 yılda kökünü kuruturlar. neyse.

filistin'de şu saatlerde başbakan'a destek yürüyüşü için ellerinde türk bayrakları ile binlerce kişi toplanmış. ne güzel. ama keşke türkiye israil'in sesini dünya'ya bu kadar duyurmaya çalışırken ve bunun için her türlü şeyi göze alırken arap'lar sus pus olmasaydı.

önümüzdeki günler amerika ve israil ile yeni ilişkilerin şekillenmesine gebe. bağımlı olduğumuz iki büyük güç ve bunlara kafa tutan mucahit bir koyun olarak türkiye.

haydi hayırlısı.