bugün

dehb

şu yaşımda(34) aldığım teşhistir. Vücudum sinyaller vermeye başladığında, panik içerisinde oradan oraya koşup hiçbir şeye yetişemediğimi farkettiğimde durumun artık basit bir motivasyonsuzluk olmadığına nihayet ikna oldum. şimdi dönüp geçmişe baktığımda aslında belirli dönemlerde bundan şüphelendiğimi ve hep başka bir gerekçe bularak kendimce çözümler bulmaya çalıştığımı ama hep yarıda bıraktığımı farkediyorum. ek olarak bir de "bu işi sevmiyorum, sevsem yapardım", "istersem yaparım, demek ki yeterince istemiyorum" , "hayatım çok kalabalık, sadeleştirmem lazım" vb gibi söylemlerle durumu maskelemişim meğerse.

boyumdan büyük hayallerim var diye kendimle dalga geçerdim. neler neler yapmak isterdim de bir türlü enerji bulamazdım, doğru zamana denk getiremezdim. anahtar kelime; "odaklanamazdım." çünkü çok şey isterdim. tüm boş vakitlerimi doldururdum. sonra da her şeye üşenip evde otururdum. bazen de enerji patlaması yaşardım. aynı güne 5 farklı aktivite sokuştururdum. ben tüm bunların sebebini basit bir mutluluk/mutsuzluk durumu sanıyordum, değilmiş. ne tuhaf...

En azından şimdi adını koyabiliyorum. bunla yaşamaya çalışmak zor ama daha farkındayım artık. hayırlısı diyorum artık.