bugün

agatha christie

1926 yılının bir kış gecesi eşiyle kavga ettikten sonra evden çıkar ve 11 gün boyunca ortadan kaybolur. Christie'nin valizi ve paltosunun olduğu arabası Surrey bölgesinde yoldan çıkarak çalılıklara dalmış bir şekilde bulunur. O dönemde çok da ünlü olmayan yazarın kayboluşu bir anda gazetelerin manşetlerini kaplar. Agatha'nın kocası ve metresi polisin şüpheli listesinde başı çeker. Binlerce polis ve gönüllü, kırsal bölgedeki arama çalışmalarına başlar, yakındaki bir gölün dibi taranır, hatta polisiye edebiyatın usta yazarı Sir Arthur Conan Doyle bir falcıya Agatha'nın yerini görebilmesi için kayıp yazarın eldivenlerinden birini verir.

Yaklaşık 10 gün sonra York kenti yakınlarında Harrogate kasabasındaki bir otelde çalışan bir garson, bir kadın misafiri yazara benzeterek polisi arar. Christie'nin kocası otele gelir, restoranda kuytu bir masaya oturur ve karısının gelmesini bekler. Az sonra Agatha Christie içeri girer, bir masaya oturur ve manşetleri kendi kayıp haberleriyle dolu gazeteleri okumaya başlar. Kocası Agatha'nın yanına gider ve onunla yüzleşir. Agatha 12 yıllık kocasını tanımaz.

Agatha Christie'nin bu gizemli kayboluşu basında ve edebiyat çevrelerinde sayısız spekülasyona neden olur. Agatha büyük bir bunalım içindedir, arabası kaza yapınca başını vurarak hafızasını kaybetmiştir.

Bu gizemli olay karşısında Agatha hiç açıklama yapmaz ve anılarında buna yer vermez. Harrogate Kasabası ise bugün Agatha'nın gizemine ve yazarın büyük yaratıcılığına bir çeşit saygı mahalline dönüşmüş durumdadır. "Theakston Old Peculier Crime Writing Festival" olarak bilinen uluslararası suç edebiyatı festivalinin Harrogate kasabasında ve Agatha Christine'nin sahte isimle kaldığı Old Swan Oteli'nde yapılması elbette bir raslantı değildir.

(21.08.2022 - Cumhuriyet, Elçin Poyrazlar)