bugün
- görüldü bile atmayan insan tipi15
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek18
- eloande14
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor16
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması19
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek36
- allah yerine hızır'dan yardım istemek13
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj18
- deniz gezmiş22
- keki kabarmayan sözlük kızı28
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- anın görüntüsü10
- galatasaray16
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay15
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- düşün ki o bunu okuyor16
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat11
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks13
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- en yaşlı özelliğiniz10
- durduk yere tribe giren erkek17
- iğrenç bir his tarif et19
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- beybi leydi12
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi190510
- nervio8
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz12
- sözlük kızlarının saç rengi12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır13
- bir gavatın soyadını nick yapmak8
Bir zamanlar medeniyet başkenti olan şehir. Halife el-Mansur 754 yılında tahta geçtiğinde imparatorluğunun simgesi olacak bir başkent kurmayı hayal eder.
Bizzat kendisinin başını çektiği dört mimardan oluşan bir ekiple şehrin planını çizmeye başlarlar.
görsel
iç içe üç daireden oluşan şehirde; birbirini dik kesen ve şehri dört eşit parçaya bölen iki ana cadde vardır. Caddelerin başlarına ise simgesel 4 kapı yerleştirilmiştir: Güneybatıda Küfe kapısı, güneydoğuda Basra kapısı, kuzeybatıda Suriye kapısı ve kuzeydoğuda Horasan kapısı.
görsel
Bu planın inşaası için, imparatorluğun her köşesinden binlerce mimar, mühendis, marangoz, demirci, inşaat ustası ve düz işçi ile inşaatta kullanılacak tonlarca ağırlıkta hammadde Bağdat’a getirilir.
Müneccimler şehrin kuruluşu için en uğurlu gün olarak 30 Temmuz 762’yi önerir ve önerilen günde Halife El-Mansur sembolik ilk tuğlayı koyar ve şehrin inşaası başlar. 755 yılında planı tamamlanan, 762 yılında inşaatı başlayan El-Mansur’un ‘daire şehri’ 766 yılında tamamlanır.
görsel
Abbâsî halifesi Harun Reşid’in kurdurttuğu kütüphane, antik çağdaki iskenderiye kütüphanesinden sonra kurulan en büyük kütüphane olarak öne çıkarken ilerleyen yıllarda kurulan dünyadaki en eski üniversitelerden biri olan el-Mustansiriye de dikkat çeken diğer bir gelişme olmuştur.
şehirde, her türlü etnik ve dini grup için dini ve sosyal mekanlar tasarlandığı bildirilmektedir. Örneğin, şehirde 40 bin Yahudinin yaşadığı ve Yahudilere ait on okulun olduğu aktarılır.
Yine bir diğer önemli gelişme de içinde Hint felsefesinin, Ortadoğu ve Yunan felsefesiyle buluşturulduğu Bilgelik Evi’nin kuruluşudur. Bu üç dildeki eserlerin tercümeleri bu ‘Ev’de yapılmış ve buradan Endülüs ispanya’sına oradan da Avrupa’ya ulaştırılmıştır.
Ayrıca bu dönemde kurulan medreseleri, Martin Luther’in Avrupa’daki Ortaçağ üniversitelerinin öncülü olarak gördüğü iddia edilmektedir.
Yıkılışı
Bağdat, önce Moğol imparatoru Hülagü’nün ve sonrasında Timur’un işgaline uğrar. Özellikle Hülagü’nün şehri işgali sırasında şehir tarihinin en büyük yıkımını yaşar.
Hülagü, Bağdat’ı Sünni islamın merkezi olarak gördüğü için şehre girmesi ile halkın büyük çoğunluğunu katleder, kütüphaneleri yıkar, kitapları parçalatır, ibadethaneleri yerle bir eder.
Öyle ki, kan ve ceset kokusundan dolayı Hülagü şehirde fazla kalamaz ve kısa sürede terkeder. Hülagü sonrasında ise Dicle’nin atılan kitapların mürekkebiyle uzunca bir süre siyah aktığı rivayet edilir.
Şehir bu işgaller sırasında büyük zarar görür ve eski yapılar büyük ölçüde tahribe uğradığından zaman içerisinde yıkılır.
Kanuni döneminde Osmanlılar’a geçen Bağdat’ta eski şehrin son kalıntıları olan surlar, 1870’lerde bölgede farklı sosyal ve idari binalar inşa ettirmek isteyen dönemin reformist valisi Mithat Paşa tarafından yıktırılır.
https://www.tech-worm.com...yen-kurulus-hikayesi/amp/
Bizzat kendisinin başını çektiği dört mimardan oluşan bir ekiple şehrin planını çizmeye başlarlar.
görsel
iç içe üç daireden oluşan şehirde; birbirini dik kesen ve şehri dört eşit parçaya bölen iki ana cadde vardır. Caddelerin başlarına ise simgesel 4 kapı yerleştirilmiştir: Güneybatıda Küfe kapısı, güneydoğuda Basra kapısı, kuzeybatıda Suriye kapısı ve kuzeydoğuda Horasan kapısı.
görsel
Bu planın inşaası için, imparatorluğun her köşesinden binlerce mimar, mühendis, marangoz, demirci, inşaat ustası ve düz işçi ile inşaatta kullanılacak tonlarca ağırlıkta hammadde Bağdat’a getirilir.
Müneccimler şehrin kuruluşu için en uğurlu gün olarak 30 Temmuz 762’yi önerir ve önerilen günde Halife El-Mansur sembolik ilk tuğlayı koyar ve şehrin inşaası başlar. 755 yılında planı tamamlanan, 762 yılında inşaatı başlayan El-Mansur’un ‘daire şehri’ 766 yılında tamamlanır.
görsel
Abbâsî halifesi Harun Reşid’in kurdurttuğu kütüphane, antik çağdaki iskenderiye kütüphanesinden sonra kurulan en büyük kütüphane olarak öne çıkarken ilerleyen yıllarda kurulan dünyadaki en eski üniversitelerden biri olan el-Mustansiriye de dikkat çeken diğer bir gelişme olmuştur.
şehirde, her türlü etnik ve dini grup için dini ve sosyal mekanlar tasarlandığı bildirilmektedir. Örneğin, şehirde 40 bin Yahudinin yaşadığı ve Yahudilere ait on okulun olduğu aktarılır.
Yine bir diğer önemli gelişme de içinde Hint felsefesinin, Ortadoğu ve Yunan felsefesiyle buluşturulduğu Bilgelik Evi’nin kuruluşudur. Bu üç dildeki eserlerin tercümeleri bu ‘Ev’de yapılmış ve buradan Endülüs ispanya’sına oradan da Avrupa’ya ulaştırılmıştır.
Ayrıca bu dönemde kurulan medreseleri, Martin Luther’in Avrupa’daki Ortaçağ üniversitelerinin öncülü olarak gördüğü iddia edilmektedir.
Yıkılışı
Bağdat, önce Moğol imparatoru Hülagü’nün ve sonrasında Timur’un işgaline uğrar. Özellikle Hülagü’nün şehri işgali sırasında şehir tarihinin en büyük yıkımını yaşar.
Hülagü, Bağdat’ı Sünni islamın merkezi olarak gördüğü için şehre girmesi ile halkın büyük çoğunluğunu katleder, kütüphaneleri yıkar, kitapları parçalatır, ibadethaneleri yerle bir eder.
Öyle ki, kan ve ceset kokusundan dolayı Hülagü şehirde fazla kalamaz ve kısa sürede terkeder. Hülagü sonrasında ise Dicle’nin atılan kitapların mürekkebiyle uzunca bir süre siyah aktığı rivayet edilir.
Şehir bu işgaller sırasında büyük zarar görür ve eski yapılar büyük ölçüde tahribe uğradığından zaman içerisinde yıkılır.
Kanuni döneminde Osmanlılar’a geçen Bağdat’ta eski şehrin son kalıntıları olan surlar, 1870’lerde bölgede farklı sosyal ve idari binalar inşa ettirmek isteyen dönemin reformist valisi Mithat Paşa tarafından yıktırılır.
https://www.tech-worm.com...yen-kurulus-hikayesi/amp/
güncel Önemli Başlıklar