bugün

erkekler ağlamaz

Erkekler ağlar mı ağlamaz mı bilmem ama toplumsal normları bile bir kenara koyup düşündüğümüzde bir kadın kadar ağlayamazlar. Örnek vermek gerekirse, ben ve erkek kardeşim bu duruma çok uyuyoruz. Şahsen her şeye ağlama potansiyeli olan biriyim. Öyle böyle değil yani. En basitinden sinirlenince bile ağlarım ama sanırım erkeklerde olay öyle işlemiyor. Erkek kardeşimin suratına tükürsem ya Yarabbi Şükür der ya da üzerime atlayıp azılı bir savaşı başlatır. Neyse, sonuç olarak her şeye ağlamak da iyi değil. Çünkü kardeşim bile mantıklı düşünmeyi bırakıp -cidden bırakıyor- beni korumaya ve güldürmeye çalışıyor. Bu dışardan çok güzel bir şey gibi gözüküyor biliyorum ama her zaman güzel olmuyor maalesef. Çünkü bazı durumlarda bana kendimi gereksiz aciz hissettiriyor. Sadece ağlamak istediğim o anda sanki ben aslında o sorunu çözemezmişim gibi mantıksız triplere giriyor. Aslında gayet de çözerim kardeşim ama anlatamıyorsun tabii. Neyse yine de seviliyorsun. Ehehe. Niye bu kadar yazdım bilmiyorum.
Sonuç olarak bence erkekler bebekken çok ağladıkları için artık ağlama ihtiyacı hissetmiyorlar. Yeni teorim çok muhteşem değil mi? Hahahah.