bugün

ayrılık

görsel

' En sonunda bir erkekle tanıştı. Ona anlamını veremediği, karşı koyamadığı bir duygu ile bağlandı. Dünyayı unutmuştu. O erkekten başka hiçbir şeyi gözü görmüyor, kulağı işitmiyordu. Yalnız onu istiyor; ancak ona güveniyordu. istediği sadece o erkek olduğu için, hedefe ulaşmak için sağda solda zaman kaybetmektense, sevdiği adamın kadını olmak istedi. Erkeğine sonsuza kadar sürecek bir bağla kavuşmak istedi. Erkek, ona umutlarını gerçekleştireceğini söylüyor. Arzularını ateşlendiriyor. Kızın bütün ruhu erkeğe esir olmuştur. Kendini bekleyen bütün zevkleri, iç dünyasında hissettiği vahim bir bekleyiş içine girmiştir. Bütün emellerini yerine getirecek erkeğin kollarına atar kendini. Böylece saf kız, zevklerin en güzelini yaşamak isterken, sevgilisi onu terk eder. Şaşkındır, bitmiş ve tükenmiş bir durumda uçurumun kenarında bulur kendini. Karanlıklar içindedir. Umutları yitip gitmiştir. Bütün varlığıyla onun olduğu aşığı onu terk etmiştir. Dünyada yalnız kaldığı hissine kapılır. Önünde uzayıp giden ömür denilen yolu göremez olmuştur. Nefsini kemiren acıları unutmak için çareyi ölüme atlamakta bulur ve uçuruma bırakır bedenini. '

Genç werther' in ıstırapları, 58. Sayfa

Yaklaşık 250 sene öncesine ait bu kitapta geçen bu örnek gerçekten sevdiği ve yarı yolda bırakıldığı için bu hicrana dayanamayıp hayatına son veren birinin hikayesini anlatıyor. Siz siz olun hiç kimseye gereğinden fazla değer göstermeyin, sizi gerçekten seven biri asla yarı yolda bırakmaz ne olursa olsun bunun sonucu vazgeçiş ortada bırakılış olamaz, size duyduğu ilgi alaka veya biçtiği değer o kadar olduğu için orada bitmiştir bağlılığı da çünkü dengesi olmayan sahte ruhlu her kişilik eninde sonunda karşısındaki insanı yarı yolda bırakarak, her şeyi hiçe sayarak gidecek ve güveninizi boşa çıkartacaktır, çünkü o insanın değer anlayışı ve kişiliği bu kadardır. bir kişinin size olan ilgisi bağlılığı ne kadar azsa o kadar bahane üretecektir karşınızdaki, insanları asla gereğinden fazla ciddiye almayın değmez hiç kimse için çünkü böyle bir çağda gerçek mahiyette önemsenebilecek denli yüksek ruhlu, sadakatli ve yüce karakterli birisi yok olsa da yalnızca iki milyon insanda bir kişi böyle olabilir hatta belki de daha az ve sizin öyle bir insanla da karşılaşma ihtimaliniz yok bir mucize olmadığı sürece.

Hayat boyu aklınızdan çıkarmamanız gerek bu olguyu çünkü az önce bahsettiğim o en fazla milyonda bir tane mevcut olan insanlar dışında hiç kimse yarı yolda bırakamayacak kadar değer vermez sizin ruhunuza ve kişiliğinize sonunda hislerinize yenik düşen siz olursunuz ve kendi hayatınıza son verip bu durumdan kurtulmak gibi yıkılmışlık içeren felaket ve akıl dışı çareler düşünmeye başlarsınız. Siz siz olun sakın kimsenin etkisine kapılmayın hiç kimse için kendinizi heba etmeyin, herkesi onun sizi önemsediği kadar önemseyin ve kimseyi sadakati hep sürecek biri olarak görmeyin bu hayatta; insanların bozukluğunun, bencilliğinin, adiliğinin ve yan çizme ihtimallerinin çok yüksek olduğunu her zaman göz önünde bulundurun. Kimseyi ciddiye almayın ve kalıcı olarak görmeyin hayatınızda çünkü gerçek sevda diye bir şeyin yaşanma ihtimali neredeyse yok. evlenenler de evlenmiş olmak için evleniyor yoksa birbirinin eş değer ruhları asla değiller, sırf bekar ölmemek için çevrelerinde gördükleri insanlarla yollarını birleştiren kişilerden ibaret birçoğu çünkü gerçek bir sevda yaşamak isteselerdi ruhlarına denk insanın o kadar kolay çıkmayacağını bilirlerdi ve o kişiye değil çevrelerinde belki aynı şehirde bile rastlayamazlardı, bu bir gerçek.
dediğim gibi hakiki sevda denilen olgu sadece bir mucize olduğu takdirde eş ruhların ve kişiliklerin bir araya gelmesi sonucu oluşabilir o da milyonda bir ihtimal insanlık tarihinde, hele ki içinde olduğumuz bu hercai ve bozuk çağda görülme ihtimali çok daha düşük yani karşınıza asla böyle birisi çıkmayacak gibi düşünün ve hiç kimseye değer göstermeyin gereğinden fazla, her kim olursa olsun karşınızdaki sizi ne kadar umursuyorsa hayatında sizi hangi pozisyona koyuyorsa siz de ona aynı muameleyi gösterin.

Bu kitapta ders alınacak kısım bence burasıydı, yarı yolda bırakıldığı ve terk edildiği için hayatına son veren hislerine yenik düşen birinin hikayesini anlatmış, işte size uzun uzun izhar etmeye çalıştığım şeyler bu büyük gaflete, bu feci aldanışa düşerek hayatınızın hatasını yapmamanız için altın bir tavsiye niteliğinde. emin olun sizin onu umursadığınız ve değer verdiğiniz kadar karşınızdaki sizi düşünmüyor ve her an yan çizebilir ya da size ihanet edebilir, her zaman için böyle bakın hayata çünkü geri kalan yaşamınızda da milyonda bir mucize denk gelmediği sürece bu gidişat böyle olacak. Asla gereğinden çok ciddiye almayın insanları ve günlük gelip geçici yakınlıklarına aldanmayın, bencilce ve keyfi davranışlarına da hiçbir zaman müsamaha göstermeyin o size nasıl bir tavır sergiliyorsa aynısını siz ona uygulayın böylelikle hayat boyu aşağı ruhlu, güvenilmez, karakterden yoksun türde kişilerle vaktinizi kaybetmemiş olursunuz.

Bu yazı burada kalsın günün birinde ben dünyadan göçüp gittikten sonra belki denk gelip de okuyan biri olursa bir çıkarım yapabilir hayatla ilgili ve hiç yoktan gelecek nesillere bir fayda sağlayabilir bu kitaptaki bu netice ve benim bu konuya dayanarak kendimce bakış açımı anlatmaya çalıştığım irdeleme kompozisyonu.