jason becker

tüm övgü dolu sözleri hak ediyor. daha fazlasını da hak ediyor. bugün hayko'ya ilah diye tapanların, konserlerde metiin metiin diye yırtınanların; cem köksal'a, system of a down'a kusursuz diyenlerin asla tanımayacağı, tanıyıp da kirletemeyecekleri gitar tanrısı jason.

bugün bu ülkede virtüöz olarak anılan gitaristlerin çoğunun bırakın yapmayı, çalmayı dahi deneyemeyecekleri parçaların sahibi jason.

düşünün şimdi; bir gitarist sadece 5 yıl gitar çalsın, sadece 2 albüm yapsın ama bunlar, onun tüm zamanların en iyi gitaristlerinden biri olarak gösterilmesine yetsin. marty friedman gibi dünyanın gelmiş geçmiş en iyi metal gitaristlerinden birisi ''hayatımda onun gibi bir gitarist daha görmedim'' desin ve tüm bunları dedirten o duygulu, o teknik, o süratli parçaları yapan bu adam, son notayı da çaldıktan sonra sadece kafasını kaldırıp gülsün; dünyanın en basit, en sıradan işini yapmışcasına gülsün.

evet hayranım bu adama, evet belki de abartıyorum ama gerçekten kabul edemiyorum bazı şeyleri. müthiş pazarlama teknikleriyle, gençleri dahası rockı sömürerek bir yerlere gelen sayısız grup saygı görürken; bu gruplara tapılırken, özenilirken bu adamın adı bile bilinmez. ama artık üzülmüyorum da bilinmemesine. çünkü jason'ı adını duyup onu dinlemiş hemen hemen herkes hayranlık duymuştur bu adama. varsın az bilinsin. en azından jimi gibi aptalca sohbetlere malzeme olmaktan kurtulur bu sayede. 'jimi hendrix dişiyle solo atıyor abi' deyip onun hakkında başka hiçbir şey bilmeden; onu dünyanın en büyük gitaristi ilan edenlerin, jimi'ye yapmış oldukları o büyük saygısızlıktan nasibini almasın jason. bize özel kalsın. çünkü o benim gözümde, bizim gözümüzde tüm zamanların gelmiş geçmiş ve hatta gelecek en iyi gitaristlerinden biri olmuştur çoktan.

çok büyüksün jason, seni tanımayanların sana ulaşamayacakları kadar yukarlardasın. bizim için tek bir nota daha çalamaz mısın jason, tek bir solo daha atamaz mısın? hadi bunları geçtim bir kez daha gülemez misin jason?