bugün

sözlük yazarlarının itirafları

içim sıkılıyor. babamla konuşacağım bu entryde.

grissini yaptım birkaç gün önce. tereyağlı mereyağlı. fırında unutmuşum kavruk olmuşlar biraz, tıpkı sana benziyorlar heheh. şu vakumlu büyük kavanozlar vardı ya onun içine doldurdum orta sehpanın bir köşesinde duruyor günlerdir. gözüm çarptıkça aklıma sen geliyorsun. kesin bayılırdın gidip gelip yerdin katır kutur. kedi sahiplendik sen gittikten sonra. ay kim bilir nasıl isimler takardın kediye. bana taktığın isimlerle sesleniyorum bazen ona. fısfırik! şapşirik! boncuk kızım! diyorum. bunları senin sesinden duymayı öyle özledim ki... roka, fesleğen, domates falan ektim birkaç hafta önce. unutuyorum sulamayı, sabah akşam teftiş ederdin sen olsaydın. sen yokken salıyorum biraz, ne yapalım yapım böyle. senden bahsederken hep gülüyorum hatta kahkahalar atıyorum. çünkü tam da böyle güzel anılması gereken birisin. o kadar çok şey birikti ki... sokağın başında görüneceksin yine ve sanki kaldığımız yerden hayatımıza devam edecekmişiz gibi geliyor. bu yüzden mezarına gitmeyi sevmiyorum. umarım alınmıyorsundur baba. seni çok özlüyorum.