bugün

geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer

sene 1934...
iran şahı pehlevi türkiye'yi ziyaret ediyor.

bu ziyarete ve atatürk'ün şahı karşılamasına dair görüntüler şurada;
https://streamable.com/z6nrp

tabi karşılama merasimi, görüşmeler falan derken, dolmabahçe sarayına gidiliyor.

ulu önder ve şah karşılıklı oturuyorlar.

şahın maiyetindekiler altın kaplamalı bir sanduka ile geliyorlar, sanduka açılıyor ve üzerine zümrütler, mücevherler, elmaslarla kaplı, kabzası som altından bir kılıç, yine kılıcın kabzasında zümrütlerle süslenmiş iran devlet arması...

ve iran heyeti bu hediyeyi atatürk'e sunuyor.

atatürk de bu hediyeye karşılık yanındakilere işaret ediyor ve atatürk'ün şaha hediyesi de şah hazretlerine takdim ediliyor.

atatürk'ün hediyesini gören şah biraz hayal kırıklığına uğruyor.
zira şahın zümrütlerle, elmaslarla kaplı som altından kılıç hediyesine karşılık, atatürk iran şahına sade ve gümüş kaplamalı bir sigara tabakası hediye etmiş...

şahın yüzünün asıldığını hisseden atatürk, o'na hiç fırsat vermeden ekliyor;
"kendi maaşımla aldım şah hazretleri..."

bir yanda devletini ve ülkesini "şahsi malı" olarak gören, "şahsım" diyen iran şahı, diğer yanda ise resmi devlet konuğu olmasına rağmen ülkesini şahsi malı olarak görmeyip, devletin resmi konuğuna kendi maaşından aldığı hediyeyi veren atatürk...

tabi sevgili arkadaşlar bu hikayeyi eminim ki biryerlerden duymuşsunuzdur. duymayanlarınız da vardır elbet, ama hikayemiz burada bitmedi...

atatürk şahın paha biçilemez hediyesine karşılık ona küçük bir hediye sunmuştu. zira burada atatürk mevzu olanın iran şahı değil, iran halkı olduğunu biliyordu.
o şaha değil, iran halkına, iran devletine hediye vermek istiyordu.

işte atatürk'ün vereceği ikinci hediye hem şahı ezecek, hem de türkiye ve iran arasındaki dostluğu güçlendirecek bir hediye olacaktı.

1934 senesinde türkiye kendi uçağını üretiyordu. yani yerli uçağımız göklerdeydi...

iran'da türkiye'den uçak satın almak için başvuruda bulunmuştu.

ve atatürk'ün talimatıyla türkiye cumhuriyeti tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen bir uçak, iran'a hediye ediliyordu.

bir tarafta zümrütler, elmaslar, altınlar...
diğer yanda bilgi, teknoloji ve sanayi...

sizce atatürk'ün verdiği hediye mi daha değerli? yoksa şah'ın verdiği mi?

geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer...

#tarih

not: genç türkiye cumhuriyeti'nin 1934 yılında iran'a hibe ettiği uçağa dair belgeler aşağıdadır.
görsel
görsel