bugün

nipple

bitirmiş.

kilitli instagram hesabına erişebildiğimde, yıllar sonra bir cesaret fotoğraflarına bakmaya yeltendiğimde ağzımdan bu sözcük dökülüverdi; bitirmiş...

kendini bitirmiş. neredeyse yaşlanmış. belki sigaraya bile başlamıştır. saçma sapan arkadaşlarıyla saçma sapan ve samimiyetsiz ilişkiler kurmaktan öte gidememiş hala. güzel değildi zaten ama büsbütün çirkinleşmiş. bu düşünceler beni kötü biri yapar mı?

dört elle sarıldığı okul hayatı şimdi kariyerine dönüşmüşken, bir şeylerin eksikliğini çektiği besbelli. eğer bu eksik şey gerçek sevgi ise bundan memnun olduğumu söylemeliyim. çünkü gerçek sevgiyle bir kez karşılaştığını şahsen biliyorum. ve nasıl yüzüne gözüne bulaştırdığını, nasıl şımardığını. nasıl çok sıradan bir şeymiş gibi önemsemediğini. bu yüzden bunu mumla aramasını sanırım bir yanım isteyebilir. diğer yanım çok daha farklı.

iyi şeyler dilemedim hiç onun için. çünkü ben ancak bizim için dilerdim böyle dilekleri. biz ortada kalmayınca dileklerim de boşa çıkmış oldu. kötülüğünü istediğimden değil elbet, sadece o kadar iyi birisi değilim.

kırka yakın şiir yazdım arkasından. yirmiye yakını ezberimde. hala biri ne zaman sevgiden bahsetse aklıma o geliyor. güzel hisler geliyor yaşadığım. hala onu sevdiğimden değil elbet, sadece o kadar duygusuz birisi değilim.

geride bırakamadığım her insanın ruhu sanki sırtımda. böyle hissediyorum. yaşamak bu demek galiba. onca şey biriktirirsin ve hiçbirini yanına almadan gidersin. biriktirmeyi sever insan. çünkü ne kadar çok biriktirirse o kadar çok kaybeder. ve kaybettiklerinin büyüklüğüyle övünür.

ondan pek farklı değilim. hiçbirinizden değilim. insanın tek bir ayakkabısı olduğunda sürekli onu giymek zorunda kalıyor. eskise de, kötü koksa da. bir şeyin az olması onu daha önemli yapıyor. çoğu seçenler tarafından seçilenler! insan önemsiz olmamalı.

öfkeye dönüşen tüm aşklar için...
naçizane.